Çılgınca bir takı modasıdır, aldı başını gidiyor. Takı çeşitlerinin satıldığı mağazaların sayısı her geçen gün artıyor. Bu renk renk boncuklar, sizi yoldan alıp tezgahına sürüklüyor.
Takı tezgahlarında neler var neler: Kolye, kolye ucu, halhal, hızma, bileklik, masklar, el yapımı boncuk takılar, gümüş takılar, boncuklu küpe, bilezik, bijuteri ve aksesuarlar…
Takılar, yıldan yıla kendini yeniliyor veya farklı dizaynlarda yeniden insan içine çıkıyor. Mesela o eskideki kocaman saatler, kalp şeklinde ayrılan gümüş uçlar, ışıklı bantlar yok. Geçmiş yıllardan örnekler veren müzik kanallarında, modaya göre değişen takı ve aksesuarları görmek mümkün. Kimi zaman bize komik bile gelebilir. Ama ne malum ki o komik gelen takılar, yarın tekrar moda olarak tezgahlarda yer alabilir.
Takılar, hayal gücünün hünerli ellerle yansıtıldığı, küçük sanat eserlerinin insan üstünde sergilendiği esrarengiz parçalardır. Kimisi çok basit görünse de, çoğu kez aklımıza gelmeyecek tasarımlarla karşılaşırız. Tüm modeller, insanın hayal gücünü zorlayıp, göze hoş görüneni ortaya çıkarmak adına yapılmış, zevklerine ve renklerine göre insanlara sunulmuştur. Tabi bizler bu takılar için potansiyel müşteriler olduğumuzdan, hazırlanan ürünleri satın alarak bir şekilde değerlendiriyoruz. Takı ve aksesuarlar, daha çok kadın için tasarlanmıştır. İncik boncuk gibi ince ayrıntılar, erkekleri pek etkilemez. Süs, tabiatı itibariyle kadın için vardır.
Özenle seçilen kıyafetlere uygun, çoğunlukla tamamlayıcı öğeler aranır. Takılar da renge ve zevke uygun seçildiğinde, dış görüntü için hazır sayılırsınız. Bu ufak tefek parçacıklar, mutluluk verici tılsım gibidir. Takılar çok fazla kullanıldığından, satış pazarında önemli yer tutması yadırganamaz. Sonuçta alınanlar, çeşitli kutularda muhafaza edilebiliyor. Her kadının bir aksesuar ve takı kutusu, evinin bir köşesinde mutlaka bulunur.
Takı ve aksesuar işi, yeni oluşum içerisinde yer alan ayrı bir zanaattır. Artık, bu dal üzerinde çeşitli yayınlar bulunabildiği gibi, hünerleri geliştirip paylaşmayı sağlayan kurslar da göze çarpıyor. Boncuk dizmek, eski zamanın cezaevi mahkumlarında bir vakit geçirme uğraşısıyken, şimdi bu hünere daha profesyonelce yaklaşılıyor.
Ne olursa olsun, hangi zamanda yaşarsak yaşayalım, asla hayatımızdan çıkmayacak bu takılar. Dünyanın neresinde olursak olalım fark etmez, gözlerimiz yoldan geçerken bu tezgahlara mutlaka takılır, bedenlerimiz bu sihirli şeylere karşı ilginç bir çekim kuvvetiyle hızla yaklaşır. Ne de olsa onlar, bizim vazgeçilmezlerimiz arasında yerlerini uzun süredir koruyorlar.
Emre Türker
picture: deviantart
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder