Cep telefonlarının çıkışından bu yana, çeşitli kişilere ulaşılamama ile ilgili önemli bir problemin giderildiği şüphesiz bir gerçektir. Ama, yaşantımıza bu kadar müdahale etmesi gerekli miydi? Öyle ki, kollardaki saatler, ceplerde taşınan küçük not defterleri gitti, yerine gelişmiş cep telefonları geldi.
Cep telefonları ilk çıktığında, cepte taşınması pek de muhtemel değildi. Yani büyüklükleri telsizleri aratmıyordu. Gittikçe küçüldü ve ceplere girecek boyutlara getirildi. Bununla da yetinilmedi, artan rekabet ile birlikte gelen çeşitli özellikler sayesinde, hayatımızın yeni vazgeçilmezlerinden biri haline geldi. En azından, yıllardır kolumda taşıdığım yadigar kol saatimi bile bana eve bıraktırmayı başardı. Şimdilerde kol saati şeklinde telefonlar da üretiliyor ama, ülkemizde tutulur mu, benimsenirse ne zaman yaygınlaşır, bilinmez.
Türkiye, görüntüsüne çok önem veren bir halka sahiptir. Çok fazla taklit malın üretilmesinin sebebi de budur. Çünkü aynı veya daha iyi bir kalitede malı tercih etmek yerine, adı-şanı duyulmuş tüketim malzemelerine yönelmek, sanki bir adet olmuştur. Türkiye’nin, dünya cep telefonu pazarı içinde önemli bir yere sahip olmasının nedeni de, her yeni çıkan modeli takip etme alışkanlığının yüksek olmasından kaynaklanıyor. Eski cep telefonu sahipleri, çevre halk tarafından kısmen de olsa yadırganıyor. Eski model cep telefonuna sahipseniz, cep telefonunuzda herhangi bir problem olmasa da veya problemler cüzi miktarlarla giderilebilecek durumdaysa bile, böyle bir modele sahip olduğunuz için dalga konusu olabilirsiniz. Öyle ki, yeni aldığınız üst model bir cep telefonuna yüksek miktarlar ödeseniz bile, aradan geçen kısa zaman içinde, telefonunuzun modeli ve fiyatı düşecektir. Dolayısıyla biraz daha bekleyip, daha iyi bir telefon almak düşüncesindeyseniz, merak etmeyin, birkaç aya kalmadan üst modeller çıkacak, bu kanun hiç bozulmayacaktır.
İhtiyaç kavramının modaya dönüşmesi aslında hiç de hoş değildir. Belki satış ve pazar payı için önemli görülebilir ama, insanların birtakım gereksiz tüketime yönelmeleri, maddi bakımdan yeni zorlukları da beraberinde getirecektir. Telefonların hemen hemen tamamına yakın bir bölümünün yurt dışından geliyor olması, bu gibi sebeplerle paranın dışarıya akması, iç üretimin maliyet nedeniyle daralması, bununla beraber işsizliğin artması anlamına geliyor.
Cep telefonları ne kadar gerekli? Rekabet nedeniyle fiyatların düşmesi, bize bu pazarı çekici kılıyor. Nasıl mı? A şebekesi fiyatı düşürünce, B şebekesine sahip kişi, elindeki hattan vazgeçmek yerine yeni bir hat alımına yönleniyor. Bu da kişiyi ikinci bir telefon merakına sürüklüyor. Yerine göre C şebekesine de sahip olabiliyorsunuz. Bu rekabete göre, A şebekesinden A şebekesini aramak daha ucuz olduğu için, her şebekeyi yanınızda taşımanız icap ediyor. Bu nedenle artık cep telefonunu, daha doğrusu telefonlarınızı cebinizde taşıyamıyorsunuz. Yeni bir çanta almanız gerekiyor. Erkeklerin çanta taşıması, eskiye oranla bir hayli artmış durumda. Çünkü geçen yıllarda cep telefonu yoktu ya da tek bir hat gerekliydi. Cüzdanlarda para taşımak yeterliydi. Ama kredi kartları geldi ve cüzdanlar banka ve mağaza kartlarıyla dolmaya başladı. Hatta kartlar cüzdanlara sığamaz oldu ve yeni bir kart cüzdanı almak gerekli hale geldi. Eve girmek için 1-2 anahtar yeterliydi. Fakat güvenlik nedeniyle anahtar sayısı ya da büyüklüğü arttı, anahtarlar cepte rahatsızlık vermeye başladı. Dolayısıyla da bir çanta alma vakti geldi. Artık spor çanta veya klasik çantalar için erkek modellerinde üretim arttı ve yeni bir pazar haline gelmeye başladı. Tabi sizler çanta alınca, kıyafetinize göre de seçim gerekli olduğu için, tek çanta ile idare edemez hale geldiniz. İşte böyle.
Şebekeler arasında konturlu ve faturalı gibi seçimler, artık sabit telefonlara da yerleşti. Gelen faturalara bir çözüm bulamamak, sürekli ödenen sabit ücret ve vergilerden kurtulmak için, konturlu hatlara yönelme oranı arttı. Oysa ki konturlu hatlar için de belli bir süre içinde hattın kapanmaması için almak zorunda olduğunuz minimum bir kontur oranı vardır. Aldığınız konturlara gerekli vergiler eklenmiştir. Genel olarak arama ücretleri de, faturalılara göre oldukça yüksektir. Ayrıca faturalı bir hat sahibiyseniz, konturlu bir hat sahibi arkadaşınız sizi aradığı zaman tedirgin olmaya başlarsınız. Çünkü arayan kişinin konturu olmayabilir, konturu bitmek üzere olabilir veya bu gibi çeşitli bahaneler ortaya sürerek, sizin onu aramanızı isteyebilir. Dolayısıyla bunlar her iki tarafta da huzursuzluğa neden olacaktır. Ayrıca, hal-hatır sormak için, “naber, nasılsın” gibi kelimelerle mesaj gönderme şekli, karşı tarafı cevap vermeye, dolayısıyla ücret ödemeye mecbur tutar. Mesaj da, bilgi veya tebrik gibi alanlar için kullanılırsa, daha önem taşır.
Mektup olayı neredeyse tarihe karışmaya başladı. Artık postacı beklemek yok. Mektup yöntemi, genelde fatura veya uyarı gibi çeşitli ödeme planları gönderen şirketler tarafından tercih edilmektedir. Gönderilen faturaların artışı, daha önceki belirttiğimiz kart veya telefonlarla ilgilidir. Artık faturalar o kadar çoğalır ki, otomatik ödeme vermediğiniz takdirde, takip etmekte çeşitli zorluklarla karşılaşırsınız. Mektupla haberleşmek yerine, e-mail yöntemiyle haber almak ve göndermek, teknolojinin bize sunduğu en kolay ve en ucuz, hatta ücretsiz bir haberleşme olanağıdır. Gerçi mektup almanın manevi olarak daha büyük önemi olacaktır, o da ayrı bir konu… Telefon rehberlerimize baktığımızda, birçok tanıdık numaralarla karşılaşırız. Herhangi birini aramadığımızda, hayırsızlıkla suçlanacağımız için, e-mail ile haberleşmek oldukça iyi görünüyor. Fakat bu teknoloji daha çok gençler arasında kullanılabilir olduğu için, şimdilik aile büyüklerinizi telefon yöntemiyle aramak durumundasınız.
Telefon rehberlerinize genel olarak baktığınız zaman, bir kişiye ait birçok numara görürsünüz. Birkaç tane cep telefonu, iş telefonu, ev telefonu vs. Bu kadar çok telefonun gerekliliği elbette ki tartışılır. Öyle ki, kimin ne telefonu var, akılda tutmak mümkün değil. Bir de bunlara sürekli değiştirilen numaralar ekleniyor. Böylece kişiye ulaşma oranı azalıyor. Eğer ulaşamadığınız bir kişiye, büyük zorluklarla ulaşmayı başardığınızda “tabiki bulamazsın beni, hiç aramıyorsun ki!” gibi tepkiyle karşılaşırsınız. Oysa ki numarası değişen siz değil, karşı taraftır. Zaten numarayı değiştirdiğiniz zaman, size ulaşılma oranı azalacaktır.
Birden fazla telefon, gerçek anlamda bir lükstür. Çünkü her yeni numara ve her yeni telefon, size ekstra bir maliyet getirecektir. Bu nedenle, telefonun anlamını bilmek gerekir. Telefon; haber almak, ulaşılmak veya bilgi vermek gibi çeşitli nedenlerle kullanıldığı takdirde, gerekliliği önem taşır. Bununla beraber sohbet etmek, konuyu uzatmak, gereksiz tartışmalarda kullanmak için kullanıldığında ise telefonun yararı değil, zararı olacaktır.
Bir de cep telefonuna sahip olma konusunda, yaş ile ilgili çeşitli tartışmalara tanık oluruz. Örneğin küçük bir çocuğa veya gence, telefonun ne derece gerekli olduğu gibi. Küçük bir çocuk için gereksiz tabi. Ama genç için, ailenin çocuklarının nerede olduğu konusunda bilgiye sahip olması için gerekli olabiliyor. Genç, sizin ona ulaşmanızı istemezse, zaten telefonu kapatacaktır. Ama bunun haricinde, kendisinden haber alma konusunda, gerekliliği muhtemeldir.
Cep telefonlarının gerekliliğini, diğer bir anlamda vazgeçilmezliğini arttırmak için, şebeklerin çalışmaları olduğu gibi, telefon üreticilerinin de çabaları bulunmaktadır. Saat örneğinde olduğu gibi, internet erişimi, ajanda, hesap makinesi, oyun, mp3 player, radyo, fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazı gibi birçok özellikler cep telefonlarına yerleştirilerek, bu cihazların vazgeçilmez olması için firmalar ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Artık vazgeçmemiz mümkün değil bu telefonlardan. Cep telefonlarının, birçok özelliğe sahip yeniliklerle desteklenerek farklı dizaynlar halinde üretilmesi, gereksiz olarak sürekli değiştirme konusunda bizlere cazip gelmemelidir. Görüntüyü değiştirmek yerine düşüncelerimizi geliştirmek, neyin ne zaman gerekli olduğunu bilmek, şüphesiz daha önemlidir. Yoksa senin telefonun internette dolanırken benimkinin sadece karşımdakini arayabiliyor olması, kişisel özelliklerimizden hiçbir şeyi değiştirmez.
Emre Türker
picture: deviantart
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder