02 Aralık 2008

Farkı Seviyoruz

Diğerlerinden farklı olan herhangi bir varlığa, sayıca az rastlanır. Sayı bakımından azlık, kişilerin ilgisini çeker. Bu nedenle de insan olarak, hep farklı şeylere yönelmişizdir. Çünkü ayrıcalıklı olmak, insanın göğsünü kabartır. Fark, kimi zaman istenmeyen hallerde ortaya çıksa da, genel anlamda kişiye, toplum içinde bir üstünlük ve imtiyaz sağlar.

Beğeni, kişiye veya topluma göre değişir. Sizin için çok değerli bir nesne, diğer bir kişiye göre hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Bu da, değer verilen varlığın kişi üzerindeki yaşanmamışlıklar, ulaşamama veya ulaşma arzuları ile gittikçe belirginleşir. Somut olduğu gibi soyut da olabilecek bu kavramların kişi üzerindeki anlamı, yaşam sırasında ortaya çıkış durumuna göre ve hafızada yer etmesiyle konumunu belirler. Kırmızı rengi çok seven bir anneyi kaybeden evladın, bundan sonraki yaşamında kırmızı renge gösterdiği hassasiyet, kişinin hafızasındaki değer kavramına bir örnektir. Yaşanmamışlıklar, görüntüsünü bir fotoğraf gibi belgeleyen bir belleğin, fırsat bulduğu anda uygulamak üzere beklemede kalan düşünceleridir. Örnek olarak, uzun saçlı ve küpeli bir erkeğe, kızların daha ilgi gösterdiğini düşünen genç veya hep ailesiyle yaşamış birinin, yalnız yaşayanlara özenmesi gibi durumlar gösterilebilir. Ulaşmak ise, şahısların toplumdaki yeri veya yaşam tarzlarına gösterilen imrenmeyle, o konuma gelmeye çalışmaktır.

Alışık olmadığımız görüntüdeki insanları seviyoruz. Mesela toplumumuzda sarışınlar, esmerlere göre çok azdır. Bu nedenle, İskandinav ülkelerinde olduğu gibi renkli gözler ve sarı saçlar, birçok Türk vatandaşına daha çekici geliyor. Aynı şekilde, onlar da esmerlere ilgi gösteriyorlar. Topluma göre görüntünün farklı çekiciliği, sanırım en güzel böyle anlatılabilir.

Farklı olmak, ayrıcalıklı olmak gibi görüldüğü için, reklam açısından oldukça sık kullanılan bir sözdür. “Biz farklıyız”, “farkı bizde yaşayın” veya “fark burada” gibi çeşitli kelimeler, duymaya alışık olduğunuz kelimelerdir. Çünkü kişilere ayrıcalık hissi verebiliyorsanız, kişiler de sizi o derece yüceltir. Konusunda uzman o kadar çok firma var ki, bu nedenle de diğer firmalardan farklı olma zorunluluğu hiç de yabana atılacak gibi değil!

Aşkta da aynı fark düşüncesi yaşanır. Sevgiliye söylenen en etkili cümlelerden biri de, “sen benim için farklısın” kalıbıdır. Çünkü değer verilen sevgili, diğerlerine benzemediğinden dolayı el üstünde tutulur. Aslında bu diğerlerine benzememek, görüntüyle pek alakalı değildir. Sizi kim daha çok kendisine bağlamışsa, hayatınıza farkı yaşatan da işte bu tutsaklıktır.

Yaşantınıza göre aklınıza yerleşen kısa süreli farklar da vardır. Bunlar hayatınızın gidişatını değiştirmez. Sadece belli bir süre için sizi tutsak eder. Örneğin bir firmaya girmek istiyorsunuz; girmek istediğiniz A firması, iş görüşmelerinin gidişatına göre sizde yer tutacaktır. Belki her zaman önünden geçip de görmediğiniz, evinizin yakınındaki A firması, sizin bir anda ilk dikkatinizi çeken yer olacaktır. Firmanın çeşitliliğine göre, görüntü her zaman dikkatinizi çekecek ve bu ilgi, firmayla olan sıcak temaslarınızın sonuna kadar devam edecektir.

Farklı olmak, belli bir popülerliği de beraberinde getirir. Eğer diğerlerinden farklı bir yanınız varsa veya hayatın gidişatına göre en farklı siz olmaya çalışıyorsanız, özelliğinizden dolayı daha çok göz önünde bulunursunuz. Popülerlik; eğlenceli, heyecanlı ve güzel olduğu kadar tehlikelidir de! Bu popülerliği kaybetmemek için çaba göstermek durumunda kalırsınız. Eğer farklılığınız sıradan bir hal alırsa, yaşam size dar gelmeye de başlayabilir. O zaman en iyisi, farklı olmaya çalışmak değil, farkı yakalayıp istikrarı korumak olabilir. Yani sürekli değişen değil, sürekli gelişen olmak, sizi farklı olmak konusunda başarılı götürecek en önemli yol sayılabilir.

Fark konusunda en tehlikeli kavram özentidir. Size özenilmesi veya iyiye özenmek güzel şeydir. Ama özentiler sizi aceleciliğe ve paniğe götürüyorsa, taklitçilik nedeniyle gittikçe körelirsiniz. Taklit etmek, özenme kelimesinin en uç noktasıdır ki, sizi çıkmaza götürür.

Aslında, hepimiz birbirimizden farklı düşüncelere ve görüntülere sahibiz. Bu nedenle de, herkesin kendine göre farklı bir yanı vardır. En iyi farklarınızı keşfettikçe, kendinize olan güveniniz de artacaktır. Çünkü insan olarak yapımız gereği, farkı ve farklı olanı seviyoruz.

Emre Türker

picture: deviantart

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder