20 Şubat 2009

Boş Vakitlerin Vazgeçilmez Oyunları

Vaktimizi değerlendirmek adına, birçok oyun kalbimizde taht kurmuştur. Oyunlar, sosyal aktiviteler sırasında kaynaşmak için en etkili yollardan biridir. Çocukların oyun oynayarak birbirlerine bağlanması, bunun en güzel örneğidir.

Zaman buldukça ne gibi oyunlar oynuyoruz?

Scrabble
1929 krizinde işsiz bir Amerikan mimarının bulduğu harika bir oyun. Bir torbadaki harflerden oluşan taşlarla, belli kurallar çerçevesinde, hedef tahtası üzerinde anlamlı kelimeler üretmeye çalışıyorsunuz. Ucuz olmasını fırsat bilerek taklidini almıştım. Hayatımdaki en büyük hataydı. O dönemler oyun zevkimin içine etmiştim. Sonradan paraya kıyarak orijinalini aldık ama kesmedi. Üzerine bir de Türk Dil Durumunun en gelişmiş sözlüğünü aldık. Başka türlü kelime tartışmalarının içinden çıkamıyorsunuz. Sözlüksüz bir Scrabble düşünemiyorum. Sürekli kaybediyorsanız, biraz okuma alışkanlığınızı geliştirin veya bulmaca çözmeyi deneyin.

Tavla
Pers kökenli bir oyun. Türkiye’de en geniş kitleye hitap eden oyunlardan bir tanesidir. Oyun sonunda kaybedenseniz, tavlayı kollarınızın arasında görür, “öğren de gel” sözüyle uğurlanırsınız. Oyunda hile yoksa; biraz şans, biraz da zekâ ve taktik gerektirir. “Zar tutuyorsun” atışmalarındaki en yaygın cevap “zar tutmadan atılmaz ki” dir.

Dama
Genelde tavladaki ikinci oyun olarak bilinir. Tavlacılar pek damaya bulaşmaz ama klasikleşmiş bir zekâ oyunudur. Bir de Çin daması var ama hiç karıştırmayalım.

Bulmaca
Oyun statüsüne girer mi girmez mi bilemem ama vazgeçilmezlerden biri olsa gerek. Hayatında hiç bulmacaya bulaşmamış kişi az görülür. Farklı versiyonları olsa da, en zevklisi bana göre çengel bulmacadır. Kelime haznesini geliştirmek ve zekâ parlatmak için birebirdir.

Puzzle
Çocukluktan beri içimize işlemiştir. Küçük yaşlardan itibaren basit parçalarla başladığımız bu maraton, şimdi dev bir hobiye dönüştü. Parça sayısıyla birlikte sinir katsayısı doğru orantılı olarak artıyor. Benim günlerce uğraşıp, sonunda bütün parçaları tek bir el hareketiyle dağıttığım bir an vardır. O zaman daha iyi deşarj olunuyor.

Monopoly
Kalabalık gruplarda daha eğlenceli oluyor. Onu al bunu sat derken, hayat mücadelesini bir kare içine sıkıştırıveriyorsunuz. Çok yaygın olmasa bile, kenarda bulunmasının faydası var.

Rubik Küpü (Rubik's Cube)
Sabır küpü müdür nedir bilmem ama bence sinir küpü. Bir keresinde 3 kenarı tamamlamayı başarmış olsam da, sonradan beni çıldırma noktasına getirdi. Boş vakitlerde biraz çeviririm. En son dayanamayıp bağlantı noktalarından sökerek ilk haline getirmiştim. İlk başlarda yaptım diye hava atsam da, foyamı kendim ortaya çıkardım. Yalana gerek yok…

Solo Test
Çocukken çok oynardım. Yuvarlak kutu içinde bir sürü piyon var. Oyun tahtasındaki orta deliği boş bırakıp tüm piyonları üzerine diziyorsunuz. Amaç, geride mümkün olduğu kadar az taş bırakmak. 4’den yukarı taş bıraktıysanız ve birileri yanınızdaysa, hemen bahaneler üretin. Çünkü bir sıralama yapılmıştır. 1-Bilgin, 2- Zeki, 3-Başarılı, 4-Normal, 5-Dalgın, 6-Yeteneksiz, 7-Ahmak, 8-Gerizekalı.. Artık 8’den fazla bırakanı, ya döverler ya söverler.

Go
Çinliler keşfetmiş, Japonlar meyvesini yemiş. Fazlaca sabır gerektiren bir oyun. 2002 yılında gösterime giren A Beautiful Mind (Akıl Oyunları) filmiyle ülkemizde yaygınlaşmaya başlamıştır. Go oyununun tanınması, Şibumi kitabının değeri arttırmıştır. Film ve kitap, tavsiyemdir. Ben oyunu birkaç kafadarla birlikte almıştım. Önceleri biraz oynadık ama sonradan oynayacak kimseyi bulmadım. Uzun süredir rafta tozlanıyor.

Satranç
Araştırmalarda elde edilen veriler, satrancın Hindistan’dan geldiği yönündedir. Neredeyse her taşın ayrı görevinin olduğu stratejik bir oyundur. Zekânın ön plana çıktığı, zaman içinde geniş yer gerektiren bir hobidir.

Jenga
Düzgün kesilmiş tahtta parçaları, üçerli gruplar halinde üst üste dizilir. Sonra başlarsınız kenardan köşeden tahtaları toplamaya. Parçaları çekerken kule yıkılırsa, oyun bitmiştir. Yeri geldiğinde çok eğlenceli oluyor ama sürekliliği halinde sıkmaya başlıyor. Yine de kenarda bulunmasında yarar var.

Kızmabirader
Çocukken vazgeçilmez oyunlarımdan biriydi. Zekâ gerektirmeyen, tamamen zara dayalı bir şans oyunudur. Bana her zaman çok eğlenceli gelmiştir.

Adam Asmaca
Aslında bulmaca oyununun farklı bir versiyonudur. Gizlenen her harf için çizgiler çeker, bilemezseniz adamı ipe götürürsünüz. Televizyondaki çarkıfelek gibi bir şey işte…

Tabu
Hadi anlat bakalım oyunu. Kalabalık gruplar için büyük eğlence. Çok büyük malzemeler çıkıyor bu oyundan.

Tombala
Yılbaşından önce pek akla gelmez. Ama büyük tombala partileri vardır. Siz yine de aile içinden dışarıya taşırmayın.

Maket
Aslında oyundan çok bir hobidir. Yeri gelmişken üzerinden geçmek istedim. Okul gezilerinden birinde, Türk Hava Kurumundan bir uçak maketi almıştım. Çok gelişmiş modelleri vardır. Koleksiyoncuları düşünürsek, bazıları için yaşam biçimidir diyebiliriz.
Aslında birçok seçenek var. Bilgisayar ve elektronik içerikli oyuncaklarımızı, bu listenin dışında tutuyorum. Hepsi gelip geçicidir ama şu bir gerçek ki, boş zamanlarımızın vazgeçilmez oyunları, hiçbir zaman değişmeyecektir.

Bu tip oyunları belli bir yaş sonrası kenara koymak büyük bir hatadır. Çünkü beynimize alıştırma yaptırmadığımız için, aklın üretim gücünü çöpe atıyoruz. Televizyonla beraber ekran karşısında hapsolarak, kendini ifade etme şeklini standartlaştırıyoruz. Yaşanan sıradan ilişkilerde, seyrettiklerinizin etkisini hiç düşündünüz mü? Sohbet ve muhabbetin bittiği yerde, dilin yeteneği zayıflarken, akıl sağlığı da rafa kaldırılıyor.

Emre Türker

6 yorum:

  1. Tabu bir dönem hastalık derecesinde oynadığımız bir oyundu. Hatta minik bir anı:
    Bana "Yetenek" kelimesi çıkmış, keyfim acayip yerinde.. çok kolay iki dakikada anlatacağımı düşünerek,
    - Ben neyim
    - insan
    -yok öyle değil, neyim ben??
    -Kadın, kız
    -Allah allaaaah neyim diyorum size yaaaa??
    - Tasarımcı, Eş
    -Delireceğim yaaa..neyim ben ? ne? ne?
    -Kızım hasta mısın? neyim ben, neyim ben yok mu başka diyeceğin şey.
    -Neyim ben ühü:(
    tabi süre dolar ben anlatamayarak,
    sonuç olarak yaklaşık bir yıl adım "Ben neyim?Yetenek" olarak kaldı ve fazlaca dalga geçildim:)
    Bir de gizli hedef var çok sevdiğimiz bir oyun. Ne kavgalar ne hırslar çıkıyor ortaya bir görseniz:)

    YanıtlaSil
  2. tavla ya en sevdiğim oyun :)
    bütün gün oynayabilirim,hiç sıkılmam.
    eskişehirdeyken nerdeyse allahın her günü oynardık,bıkmadan usanmadan.ahh.ahh...

    tabi bir de tabu var,ama tabu oynamak için
    bence eğlenceli kişiler olmalı,bak yine özledim eskişehir yıllarımı...
    geçen gün burda birkaç arkadaşla oynamayı denedik inanmazsınız kavga çıkıcak sandım,bir insan tabu oynamayı nasıl ciddiye alır bilemedim,anlayamadım...oysa ki sırf eğlenmek için gırgır şamata olsun diye oynanır benim bildiğim tabu :)

    YanıtlaSil
  3. Oyunların bence de yaş sınırı olmamalı.Ben bu yaşımda bile hepsini oynamaktan zevk alıyorum.Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Pino... bence oradaki hata, direk soruna cevap veremeyen arkadaşlarında :) gülümseten çizgilerinin örneği az bulunur cinsten, yürekten söylüyorum. Bu arada gizli hedefi bilmiyordum. Bir ara onu da alıp koleksiyonuma eklesem iyi olur.

    кıямızıℓı... tavlanın yeri benim için de ayrı. “Bi tavla atalım mı” sorusuna pek hayır diyemiyorum. Eğer yenilen ben olursam, güreşe doymuyorum :)
    Tabu işine gelince; zaten tam bir kafadengi adamlar yoksa, iş sıkıcı oluyor. Yenilirken bazen kasılabiliyor insan. İşin sırrı ne biliyor musun? Eğer seninle dalga geçiyorlarsa, bu seni sevdikleri içindir. Ben bunu aklımın bir köşesine yazmış durumdayım. Benimle şakalaşan kişilere her zaman katılır, onlarla birlikte kendimle dalga geçmeye başlarım. O zaman hep beraber gülüyoruz ama işin boyutu orda kalıyor. Eğer savunmaya geçersen, işte o zaman işler kızışmaya başlıyor. Hem uzuyor, hem zevksizleşiyor.

    beyaz mendil... Evime gelen misafirler için eğer vaktimiz çoksa, mutlaka oyun teklifinde bulunurum. Ortam daha gülümser oluyor. Eskiden alelade bir şeyler yaptığımda, bana “çocuk musun sen?” dediklerinde bozulurdum. Ama sonradan bu lafı ne zaman söyleseler, gururla EVET demeye başladım.

    YanıtlaSil
  5. Bu tarz oyunların bı cogunu bılıyrouz b elkı ama bu kadar bılgılendırıcı bı yazıyla karsılastıgıma sevındım bastan sona okudum cok tsk ederım..

    YanıtlaSil
  6. öykü... Beğendiğine sevindim.

    YanıtlaSil