23 Şubat 2009

Sil Baştan Yaşamak

Yaşanmışları rafa kaldırıp, tüm hayallerimi bavuluma yerleştirdiğim an, gitmek hiç bu kadar zor gelmemişti. Bir ansiklopedik hayatı çöpe atıp, yeni bir gemiye binmenin zamanı nedir? Bu soruyu yıllarca sordum kendime. Her gidişimde, geri dönüşü olmayan çıkmazlardan teğet geçerken, arkama bakmamaya özen göstermişimdir.

Yaşamış olduğum kareleri anlatmak için kaç defter açtım, kaç tablo işledim duvarlara. Sevdiklerim, hayallerim, düşüncelerim ve kalemlerim…

Çocukluğumda bir masal kahramanı olmak istemişimdir. Gün geçtikçe masallar gerçekleriyle yer değiştirmeye başladığı an masal kahramanı çocuk, düşüncelerini hayalperest kişiliğe devrediyor.

Sahile yanaşan gemilere atlayıp, rüzgârı hissetmek için denizlere açılırdım. Her gidişim, geri dönüşü olmayacak sandığım hayallerle yüklüydü. Dönüşlerimi hesap ederekten hiçbir defteri atmayıp raflara yerleştirişim, bundandır.

Uzaklara giderken, yerden bir kuş gibi kanat çırparak havalanırdım. Vardığım yerlerde, derin sancılar beklerdi beni. Hiçbir ilaç, acılarıma deva olamazdı. Fakat giderken, bavulumun başköşesine bir hacıyatmaz bulundururdum. Neden mi? Her tokat yediğimde, yeniden ayağa nasıl kalkılır, görebilmek için…

Benimseyemediğim topraklar dar bir odada kapana kısılmışlığı, bölgesine alıştıklarım ise ışığa açılan kilitli kapının anahtarını çağrıştırıyordu.

Caddede 5 kişi, geçmeyenlerin sokağında bir gece yarısı nöbetteydik. Şarapçılardan ders aldığımız günler olmuştu. Onların ağzından, hayatınızda duymadığınız hikâyeleri dinlersiniz. Seyrettiklerinizden farklı olarak, onlarınki siyah beyaz gerçeklerdir. Kimisi zevk için oturmuş ve bir daha kalkmamıştır, kimisi oturacak başka bir yer bulamadığı için ordadır. Sonuçta mekân aynıdır, değişmez. İşte biz, yıllar önce o mekânda karar vermiştik. Şu gün, şu saat, şu caddede gece yarısı buluşup, gerçekleri ya da hayallerimizi paylaşacaktık. Yan yana yürüyüp asiliğin uzattığı saçlar havada uçuşurken, şarkılar söylemiştik. Yılar geçti; o gün, o saat, o caddeye gittiğimde, sokak boştu. Sadece şarapçılar duruyordu ama onlar da değişmişti. Sokak artık başka bir yerdi. İnsanlar içerken gülmüyor, ağlıyordu. “Şarabın” diye bağırdım, “tadı mı kaçtı?” Onlar için bir deliydim belki, ya da çok akıllı adamların çıldırmış hali.

Uzaklarda, alışamamışlığın sancısını yaşıyorum. Sevdiklerimi özlüyorum. Kimini hastane köşelerinde, kimini kapılarının önünde bıraktım. Bazıları tekrar göremediklerimizdir. O nedenle derim ki, bazen gitmek istiyorsa insan, arkaya bakarken tereddüt etmemeli. Çünkü bu bir rulettir. Kartınızı koyduğunuz yerin gelme şansının yüzdesi, size bağlıdır. İsterseniz yarı yarıya oynar, isterseniz en küçük noktalara umut bağlarsınız. Ayağa kalktığınız zaman sendelerseniz, siz de yanınızda bir hacıyatmaz bulundurun. Çünkü işin sonunda, bazı bekleyenler sözlerini tutmayacak, bazıları istese de geri dönemeyecek, bazıları o şarabın acı olup olmadığını anlamadan içmeye devam edecektir.

Sil baştan çok yaşadım. Şimdi bavulumu toplayıp bir deniz kıyısına doğru ilerliyorum. Yanımda olta takımım ve kancaya takmak üzere paketlenmiş hayallerim var. Denize savururken oltamı, bana rastgele diyecekler. Rastgele!

Hayatın çarkındaki büyük hayalleri yakalamak zordur. Her duruma hazır olmak gerek.

Yazılır çizilir ama silgisi yok zamanın…

Emre Türker

picture: deviantart

14 yorum:

  1. Keşke her şeyi sil baştan yapabilseydik.Dünyanın en mutlusu ben olurdum.Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  2. beyaz mendil... Zamanı geri alamayız ama bazı kararlar için çok mu geç? Öyle fazla düşünüyorum ki bunu, bazen çamurdan çıkamıyorum. Haklısın.

    YanıtlaSil
  3. ne güzel bir cümledir.. yazılır çizilir ama silgisi yok zamanın...

    ve sil baştan yaşamak.. var olan yaşanmışlıkları silmek ya da kişileri...
    bu çok çok zor... bunu başarmak daha da zor...
    ve böyle birşeyi yapmak zorunda olmaksa acı...
    sevgiler..

    beyazgelinciik.blogcu.com

    YanıtlaSil
  4. sevgili beyazgelinciik, değerli yorumunla renk kattın.
    Bazı şeyleri yaşamak zorunda kaldığımız bir gerçek. Ama bu acılara biz sebebiyet vermişsek ki genelde öyle oluyor, yeniden başlamadan işin içinden çıkılmıyor.

    YanıtlaSil
  5. Sil baştanlarımı kağıt üzerinde yapıyorum ben.
    Her beyaz sayfa yepyeni bir yaşam benim için:) Ne dünyalar kurup ne dünyalar yok ediyorum bir bilseniz:))

    YanıtlaSil
  6. Pino... Cevabını sevdim :) Senin dünyan çok renkli. Aklında bir sürü sayfa düzeni var ve her birini özenle işliyorsun sayfalara.

    YanıtlaSil
  7. Sİl baştan ,başlamak gerek bazenn
    hayatııı sıfırlamak
    sil bastan sevmek gerek bazen
    herseyi unutmak..

    geldi aklıma okyunca..
    sebnem ferah söylerdi , güzel söylerdi..

    mümkünatı olmayan bişey bu, zihnindekilerden de kurtulmadıgın sürece..
    soyut ve somut olan kalbimiz buna izin vermez kanımca ..
    (:

    YanıtlaSil
  8. Sil baştan yapabiliyosan ne mutlu sana..
    ben yapamıyorum işte bunu, silemiyorum..üstüne üstüne gidiyorum.yada içimde köreltiyorum yaralarımı.o yüzden parçalara bölünüyorum toparlayana kadar çoktan başka bi sorun karşıma çıkmış oluyo ve ben yine debeleniyorum kendi dünyamın içinde yada dışında..bilemiyorum.

    YanıtlaSil
  9. Şebnem ferah ı severım sarkılarının cogunun sozlerını de oyle..
    hatta blog adresımı bıle silbastan baslamak gerek bazen dıye almam tesaduf degıl..
    hayatta kırıklıklar ,mutsuzluklar,dıbe vuruslar oldugu gıbı..yenıden baslamak adına mutlaka adımlarda olmalıdır.

    YanıtlaSil
  10. nєнιяѕєℓ… Kalbime söz dinletemiyorum :)

    KaRaMeL… Bazen üstüne gittikçe daha çok dibe batıyoruz, bataklık misali. O yüzden çok çırpınmamak lazım. Önemli olan kendine inanmak, gerisi kolay gibime geliyor.

    Öykü… Doğru diyorsun, önemli olan ilk adımı atabilmek. Yürümeye böyle başlamadık mı?

    YanıtlaSil
  11. benim yazdığım ''küçük bir isyan..'' adlı yazımı anımsattın bana,daha doğrusu hissettiklerimi.çektiklerimden nasıl kurtulmak istediğimi ama yapamadığımı.sil baştan başlamayı istediğimi hatırlıyorum,aslında her daim istiyorum ama yapamıorm olmuo,güç gerekiyo sil baştan başlamak için..ama benim derin sularda inci tanesi aramaya hiç gücüm yok.. gene yazdıkların umudu doğurdu içimde..

    YanıtlaSil
  12. ...RiGoR MoRtiS... Bence güç sende fazlasıyla var ama cesaret için ateşlenmeye ihtiyacın var. ''küçük bir isyan” yazını hatırla. İstediğimiz duygulara dizginleyen yine biziz. Biliyor musun, bendeki en büyük sorun bu inanç değil de, paniktir. İlk adımı atarım ama sonraki sendelemelerde telaşlanmaya başlarım. Keşke umudun ana kaynağı direk biz olsaydık…

    YanıtlaSil
  13. ben de bı cok kere
    kırılmıslarımdn kurtulma yolunu
    sılbastan baslamak ta buldum
    cok zor bı secım bu
    hazır degıl gıbı hıssedıyor ınsan yenıden baslamaya
    ama baslaıdgında yol alıyor
    ve toparlıyrosun..

    YanıtlaSil
  14. öykü… Yeniden başlamak için önce karar, sonra plan ve ardından eyleme geçmek gerekiyor.
    Başladığın noktadan itibaren yorulduğunu hissedip geri dönüyorsan, çok zor…
    Ama sona ilerlemek için çabalıyorsan, istediğini başarmamak için hiçbir engel yok.

    YanıtlaSil