Annesinin peşinden bir an bile ayrılmazken, ilk defa bu kadar uzun süre benimle birlikte baş başa vakit geçiriyordu. Sonra yere uzandı aniden. Yanında istedi beni ve sokuldu kollarımın arasına. Bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ve ben, her kelimesinden yeni manalar çıkarmaya çalışıyordum.”””
----------
Babalık
duygusu bir erkek için ilk zamanlar çok derinlik ifade etmez. Çünkü bir baba,
doğumdan sonra bir annenin bebeğine olan bağlılığını hissedemez. Taaa ki, bir
zaman sonra, onunla yakınlık kurana dek. Öyle ki, artık o babanın aklında kendisiyle
ilgili ayrıntılar, çocuğunun hayatına adadığı süre içinde, buğulaşan camın
ardında kalan sisli görüntüden ibaret...
Evden
ayrılırken, küçük kızın defalarca gözyaşı dökmemesi için gizlice kaçıvermek vardır
ya, nasıl bir suçluluk hissidir o. Yürek burkulur, nefes daralmaya başlar.
Dönüş için planlar o andan itibaren yapılmaya başlanmıştır bile.
Yolda
yürürken babanın aklında, küçük kızından kalan gülüşler vardır. Kalabalık bir
halk otobüsüne bindiğinde, kirli camdan dışarıyı izlerken aslında bakarkör
vaziyette, küçük kızını görmektedir. Aklın bir zaman önceki kaydedilmiş
görüntüleri sonrası yeniden play tuşuna basılmış ve onunla yaşanmış kareler, rengârenk
oynamaya başlamıştır hayatın arasında açılan pencereden.
Emre
Türker