Orijinal Adı: Shantaram
Sayfa Sayısı: 863
Yazar: Gregory David Roberts
Çeviren: Banu Taylan Öğüdücü
Kitap Boyutu: 13,5 x 21
Yayınevi: ARTEMİS YAYINLARI
5.Basım: Eylül 2010
Avustralya’lı Lindsay (kısaca –Lin-),
hapishaneden kaçarak, sahte pasaportuyla Hindistan’ın Bombay kentine gelir.
Gerçek adı Lindsay olmamasına rağmen, bu yeni adı kabullenmiş, gerçek ismini unutmayı
tercih etmiştir. Hindistan’da kendisine rehberlik eden Prabaker, ona belli bir
ücret karşılığında istediğini sunmaya hazır olduğunu belirtir. Lin, yapacağı
her ücretin karşılığını fazlasıyla vereceğini belirtince, aralarında sıkı bir
bağ oluşmaya başlar. Öyle ki Prabaker, onu Hindistan’ın gerçek iç yüzüyle, yani
turistlerin gördüklerinin harici perdenin arkasındaki karanlık iç dünyasıyla
tanıştıracaktır.
Bir süre sonra Prabaker, Lin’i
arkadaş olarak kabul eder ve ailesiyle tanıştırmak üzere medeniyetten uzak kendi
doğup büyüdüğü Sunder Köyü’ne götürür. Lin’in amacı Hindistan’da bir hayat
kurmak ve geleceğini burada şekillendirmektir. Prabaker’in konuştuğu dil olan
Marathi dilini çabucak çözmeye başlayan Lin, köy hayatı ve gecekonduya hızlı
bir giriş yaparak, oradaki karanlık dünyanın dikkatini çeker. Bunların tümünü
kabullenmek için tek neden, farklı bir yaşama hızla adapte olmanın yanında,
asıl bağlılığı Karla adında Avrupalı bir kadın oluşturacaktır.
Marathi dilinde “Sakin adam,
Tanrı’nın sükûnet bahşettiği” anlamlarına gelen Shantaram, Lin için Shantaram
Kihhan Khaire şekliyle ortaya çıkacak. Bunun nedenini ise kitabın çok kısa bir
yerinde geçen bir anlatımda bulacaksınız.
Bir dönem Johnny Depp’in başrol
oynayacağı bir sinema yapımı düşünülmesine rağmen, şimdilerde bununla ilgili
herhangi bir ipucu bulunmuyor. Belki de yapılması planlanıp sonradan vazgeçilmiştir.
Kitabı 2011’de bu sinema söylentileriyle almış ve film yapılmadan önce kitabı
okumanın planlarını yapmıştım.
Shantaram’ın yazarı Gregory David
Roberts’im biyografisi, kitabın içeriğinde şöyle geçiyor: “Avustralya,
Melbourne’de doğdu. Bir dizi silahlı soygun suçundan dolayı on dokuz yıl hapse mahkûm
edildi ve hapisten kaçıp on yıl boyunca Bombay’da kaçak yaşadı. Gecekondu
sakinleri için ücretsiz bir klinik işletti ve Bombay mafyası için kalpazanlık
ve silah kaçakçılığı yaptı. Tekrar yakalanınca cezasını çekti ve serbest
kaldığında başarılı bir medya şirketi kurdu. Roberts artık tam zamanlı bir
yazar ve Bombay’da yaşıyor (Roberts, 2010: arka kapak). ” Yazarın biyografisini
okuyunca, kitabın kahramanının da kendisi olduğunu ve bunun biraz daha
geliştirilmiş haliyle romana dönüştürdüğünü fark edeceksiniz. Kitap, hem Bombay’ın
gecekondu ve karanlık dünyasının içlerine kadar giriyor, hem de bir
otobiyografik yapıt oluşturuyor. Mükemmel bir anlatım ve mükemmel bir çeviri.
Kitabın çok sık yazılmış sayfa yapısı ve boyutu göz önüne alındığında, bir
çırpıda okuyabilirsiniz diyemem. Onun için emek harcamanız gerekiyor.
İçeriğindeki tasvirler kadar, kahramanlar arasındaki konuşmaların ayrıntıları da
yeterince derin olduğundan, kitabı bitirmek için biraz sabır gerekiyor. İlk
başlardaki anlatım, özellikle yeni kitap okumaya başlayanlar için
düşünüldüğünde hiç de iç açıcı olmayabilir. Fakat kitabın sonlarına doğru
canlanmayla birlikte sonrasını merak da beraberinde geliyor. Kitap bittiğinde
ise yazar ile kahraman arasındaki bağlantıyı kurunca, ne kadar mükemmel bir
anlatım olabildiğini daha iyi anlıyorsunuz.
Okumak için büyük bir özveri ve
zaman harcayarak bu dev eseri 9 gün içinde bitirdim. Okuduğum en iyi kitaplar
arasına girdi. Konusunu kolay kolay unutabileceğim öyle film gibi geçip
unutulan bir yapıt değil. Akılda kalıcı ve yaşananlar konusunda gerçekten
düşündürücü bir kitap olmuş. Belki 2
cilt olarak basılsaydı, daha rahat yanınızda taşıyabilirdiniz ama bu kitabı
taşımak için bir küçük çanta yetmeyecektir. Bu nedenle de zorluk çektiğimi
söyleyebilirim. Otobiyografi ve gezi anlatımlarını sevenler, içinde derin bir
macera da bulacağı için, oldukça beğeneceklerdir. Fakat ben “sıkı bir okuyucu”
olduğunu düşünen herkese tavsiye ederim.
Emre Türker
Kaynakça:
Roberts, G.D. (2010). Çev.
Öğüdücü, G.T. “Shantaram”. İstanbul: Artemis Yayınları. (5. Baskı, 2010).