25 Ekim 2009

Karşılıksız Sevmek

Yaşlı kadın, çocukluğundan beri onun yanından ayrılmadı. Yiyeceklerinden tutun da, ağlamasından gülmesine, durmasından koşmasına kadar her yönüyle onunla ilgilendi.

Yaz tatillerinde karneyi alan çocuk, doğru ona koşardı. Büyüdüğünde, yine onu gördü. Yaşlı kadın; derslerini anlattığı, sırlarını paylaştığı, şakalaştığı, gezdiği ve gülüp oynadığı kişilerin değişmeziydi. Başına ne zaman bir şey gelse, kadın hissederdi. Bu sayede onu korur ve daima arkasında olduğunu hissettirirdi. Okul yıllarını beraber geçirdiler. Yaşlı kadın, yemeklerinden ısınmasına kadar her ayrıntısıyla özenle ilgilendi.

Bir gece ansızın gelen haber, onu üzdü. Kadın düşmüş ve kalça kemiğini kırmıştı. Genç çocuk ve babası, ellerindeki tüm imkânları kullanarak, yaşlı kadını ambulansla Büyükşehir’e taşımıştı. Çocuk, ambulans içindeki uzun yolculuk sırasında uyumayıp gözyaşlarını silerken, kadın onu izliyordu.

— Canım torunum.
— Efendim anneanneciğim.
— Ben ölürsem üzülme olur mu?
— O ne biçim söz öyle, sen ölmeyeceksin!

Platonik aşklar vardır. Bir de ortasında, başında ya da sonunda biten, bitmezmiş gibi görünen sevdalar. Aşk öyle bir şeydir ki, nerden gelip nereye gittiğini anlamazsınız. Aşk, derin bir sevginin ateşli ürünüdür. Bir kadına, bir erkeğe ya da doğaya tutulabilirsiniz. Hem de kimseye hesap vermek durumunda kalmadan…

Bazı aşklar vardır karşılıksız. Nice sevdalara bedeldir. En başında o vardır, en sonunda o. Nereye giderseniz sizi izler, sizi hisseder, sizi özler, sizinle uyur, sizinle kalkar. Ağladığınızda daha çok gözyaşı döker, güldüğünüzde daha içten sevinir. Karşılıksız aşk böyle bir şeydir.

Yukarıdaki hikâyede adı geçmeyen yaşlı kadın, benim anneannemdir. Deprem sonrası, hastanelerde yer bulmakta güçlük çekilen deprem bölgesinden başlayarak, Büyükşehir’e uzanan yaşam mücadelesidir. Vakit geldiği zaman, yapılan çabaların hiçbiri yeterli olmayacaktır. Aşk ne kadar gerçekse, ölüm de öyle...

O şu anda aramızda değil. Fakat benim gönlümde bir kraliçe.

Seni çok özledim...

Emre Türker

Picture: flickr

10 yorum:

  1. Ağlattın beni Emre...
    Bu yorumu gözümde yaşlarla yazıyorum :(

    Ben de çok özledim onu .. Her şeyimdi..Çok fazla severdim.
    Benim için yaptığı fedakarlıkları bir bilsen.Senin anlattığın gibiydi..Herkesi, her şeyi karşılıksız severdi. Ama karşılığı bende fazlasıyla vardı, onun kadar göstermeyi başaramasam da..
    Sende de öyleydi, eminim..

    İşin garibi 1 haftadır falan onu anlatacağım bir yazı yazmayı düşünüyordum. Kalplerimiz birmiş.
    Yazan ellere ve yüreğe sağlık..
    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  2. Ben de gözyaşlarıma engel olamadan yazıyorum...
    Benim için anneannemin yeri o kadar ayrıki, birçok insan gibi...
    Ben dokuz yıldır anneannemle yaşıyorum(benim tabirimle anane hatun:)
    O çok eğlenceli ve de faydalı bir ev arkadaşı benim için...
    Ama çok korkuyorum bir gün onu kaybetmekten, tıpkı seninde dediğin gibi herzaman O'na "sen ölmeyeceksinki"diyorum.Kabullenemiyorum çünkü...
    Biliyor musun, biz çok şanlıyız en azından bu muhteşem hissi yaşatan kişiyi tanıma fırsatı bulduk...
    Uzun zamandır okuduğum en güzel yazıydı, sag ol.

    YanıtlaSil
  3. Nasıl güzel anlatmışsın, dedemi böyle severdim, o da beni.
    Ne şanslıyız ki böyle bir sevgiyi yaşamışız diye düşündüm.

    YanıtlaSil
  4. aynı aşkı yaşayan biri olarak bu durum ancak böylesine güzel anlatılabilirdi,kalemine sağlık...

    YanıtlaSil
  5. Herkesin kalbinde özel bir yerde olur anneanne ve babaanneler. Ben de 7 yıl babaannemle yaşadım, her türlü nazımı çekti sağolsun. Sonra büyüdük okul falan derken ayrı düştük ama her fırsatta gördüm. Yılbaşında 3 sene olacak kaybedeli. Kansere yakalandı ve hastalığın teşhis ve ilerlemezsi bir ay sürdü toplamda zaten. O bir ayı hastahanede geçirdik. Kimseye dokundurmadım, herşeyi ile ben ilgilendim. Prenses Defne'den olgun Defne'ye, sorumluluk sahibi insana dönüştüm. Hep içimde umut vardı bir gün oradan çıkacağımıza dair ama olmadı. Elimden geleni yaptım, gece gündüz başından ayrılmadım, başaramadım. Ve bu noktada herkes gibi ben de gözyaşlarımı tutamadım...

    YanıtlaSil
  6. çoğunluğun anneannesi, benim babaannem.....özlemek ne kelime............

    YanıtlaSil
  7. Zeugma… Kalbine ayna olabilmek gerçekten güzeldi. Üstelik bu mutluluğu birçokların yaşamış olması daha da güzel. Bir gün, senin hikâyeni de okumak isterim.
    Yorumuna sağlık sevgili Zeugma… Teşekkürler.

    Düşlerimin Gerçeği… Madem halen elinden tutup boynuna sarılabiliyorsun, bunu keşkelere söz bırakmayacak şekilde yap. Öyle ki, bir gün gelir de ayrılık vaktinde yollar ayrılırsa, yaşayamamanın değil, özlemin beklentisiyle yaşayabilesin. Ben zaten bunu yaşadığına eminim.

    Aslı… Sen de şanslılar içindesin demek, sevginiz daim olsun.

    Dark Butterfly… Teşekkür ediyor ve aşkınızın sizin kalbinizden hiç ayrılmamasını diliyorum.

    küfkedisi… Son görevini ne güzel yerine getirmişsin demet. Zaman geldiğinde, kişiyi ayakta tutmayı ne yazık ki başaramazsın. Yapılabilecek en güzel finali gerçekleştirmişsin. Kalbinin derinliğinden çok eminim. Bunu en azından, yaptığın yorumlardan hissedebiliyorum. Aşkına karşılık aşklar, hep seninle olsun.

    guguk kuşu… Rüyalarda görmek, gözlerini kapadığında onu hissetmek… Doğru, belki de özlemin çok ilerisinde…

    YanıtlaSil
  8. bazen durum bu yazıdaki gibi ya da yorumlardaki gibi olmuyor. hep anlatılır hep anlatırlar anneanne babaanne dede... yok bende bu kavramların karşılığı. ya da bendekilerin karşılığı sizinkilerle örtüşmüyor. sevmediler mi beni Yoksa sevgilerini belli mi etmediler bilmiyorum. anneannem öldüğünde lisedeydim. bir damla yaş akmadı gözümden... özlemiyorum da. aynı şehirdeydik oysa uzakta değildik. ama ortak yaşantımız yok denecek kadar az hatırlamıyorum hatta...

    Dedem hastahanedeymiş bu ara. Annem üzgün. annem üzülüyor diye anneme üzülüyorum sadece. dede(?) uzun zaman olmuş söylemeyeli. bu kadar yakın olupta bu kadar varlığı da yokluğu da bir olabilir mi yaaaaa..

    isterdim evet. sizde dedeye nineye hasret bende ise hasret sevgiye...

    YanıtlaSil
  9. HaYaLci… Anlattıkların üzücü. Sevgilerin hiçbiri karşılıksız değildir ama bazen gösteremediğimiz, bazen kendimizi bulamadığımız, bazen tanıyamadığımız sevgiler vardır. Sevgisini belli edemeyenler, tanınmakta zorluk çeker. Bunun haricinde, gerçek sevgiyi yaşamamış ve yaşatmamış olanlar, giderken geride değer kavramı bırakamazlar. Belki onlar sevgiyi tanımadığından tanıtamadı, belki iç huzursuzlukları sevgilerine engel oldu veya herhangi başka bir neden. Sonuçta tanımış olmamıza rağmen sıcaklık duyamamışsak, bu gerçekten üzücü.
    Bundan sonraki yaşayacağın her an’ın sevgi dolu geçmesini diliyorum. Umarım senin bundan sonraki dönemin, unutulmaz sevgiler barındırır. Mutluluklar…

    YanıtlaSil
  10. yavrum benim, bende anneanneyi ne kadar severdim, oda bi okadar beni severdi.onun kadar güzel fırında mantı yapabilen birini görmedim, göremem.onu hiç unutamam.

    YanıtlaSil