07 Ekim 2009

Cevap Veriyorum!

Soru Çözerken Yapılan Klasik Hatalar

Deniz’in annesi, 25 yıl önce evlenmiş. İlk çocuğu, evlendiğinden 2 sene sonra doğmuş. Her doğumun ardından, 2 sene arayla 5 çocuk dünyaya getirmiş. Bunların hepsi erkek ve isimleri de sırasıyla şöyledir;

1. çocuğun ismi Doğan,
2. çocuğun ismi Durmuş,
3. çocuğun ismi Dursun,
4. çocuğun ismi Derviş.

Bu kurala göre, 5. çocuğun adı ne olabilir?


Yanıtı bulabildiniz mi? Önce konumuza geçelim.

Hatalarının büyük bir bölümüne sebep, dikkatsizliktir. Çok kontrollü olmak doğru değildir. Bunun yanında kontrolsüzlük de yanlıştır. Kontrol mekanizmasının yanlış çalışmasını sağlayan etkenler vardır. Aşırı kontroldeki büyük sorunun kaynağı, takıntıdır. Duyarsızlık ise, biraz kontrolsüzlük ve yoğunlaşma sorununa etkendir.

Soru çözerken, birçok hata yaparız. Bunlar; öğrenmeden çözmeye çalışmak, yanlış öğrenmek, soru içinde soru düşünmek, soruyu anlamak için defalarca aynı yerleri tekrar okumak, çözüm üretmek için düşünürken aslında hep aynı kelimelerde takılmak, uykusuzluk, yorgunluk, halsizlik veya moral bozukluğu gibi duygusal sorunlardan kaynaklanıyor olabilir.

Yeterince zeki olmadığını düşünmek, çözüm üretemeyenlerin başlıca sorunlarından biridir. Zor bir soru gelmiştir. Gerçek anlamda neyin zor olduğuna karar vermek güçtür. Örneğin iyi ve planlı ders çalışan biri için, sınav çok kolaydır. Oysa çalışmadığı gibi derslere de dikkatini vermeyen öğrenci için, sorular çok zor olacaktır. Fakat bazılarının sayısal, bazılarının sözel konularda daha başarılı olduğu bir gerçektir. Bu farkı kapatmanın en iyi yolu, başarılı insanları araştırmak, doğru ve etkili çözüm yollarını öğrenmek ve her şeyden önemlisi pratik yapmaktır. “İşleyen demir pas tutmaz” atasözü, bu anlatılanlara güzel bir örnek teşkil ediyor.

Takıntılı biriyseniz, gününüzün önemli bir bölümünü boşa geçiriyorsunuz demektir. Örneğin dış kapıyı kilitleyip evden ayrıldığınızdan emin olduğunuz halde, sürekli kapının açık kalmış olabileceği ve kaç kere kilitlendiği gibi ayrıntılara takılırsanız, hafızanızı boş yere meşgul edersiniz. Bir soru içinde aynı kelimelere takılmak da böyle bir şeydir. “toplamı kaçtı acaba, acaba kaçtı toplam, toplarsam kaç olur” gibi çözüme sığ kelimelerle yaklaşan biri, belki de çıkarma işlemi yapması gerektiğini atlıyor olabilir.

Paragraf soruları, edebiyat testlerinin belalısı olarak görülür. Genelde sorunun sonundaki ayrıntı gözden kaçar ve en başa dönülerek, çözüm için tekrar kelimeler okunmaya başlar. Ön önemlisi, “olmalı ya da olmamalı” gibi cümlenin son kelimelerinde saklanan tuzaktır. Pratik yapmak, bizi bu tip hatalara karşı uyarır. Benzer işlemleri yaptıkça, sonradan hata yapma oranı azalır.

Sayısal konularda çözümler, düşünceleri biraz daha formüle zorlar. Sözelde ise, kaybolmuş veya dağılmış olan yapbozdaki eksik parçalar aranır. Bazen de cevap, sorunun içindedir. Çok uzak yerlere gidersin ama dikkat ve sığ düşünmeye alıştıysan, büyük ihtimalle aldatmaca cümlelerden kendini kurtaramazsın. Örneğin, dağınık bir masada anahtar arıyorsun. Biraz önce anahtarı gördüğüne yemin edebilirsin ve anahtar sanki yer yarılmış, içine girmiştir. Zaman geçip de sakin düşünmeye başlayınca, bir de bakarsın ki anahtar elinizdeymiş. Bu tip örneklerle defalarca karşılaşıyor ve yaşıyoruz.

Sorunu çözmüş müydünüz? Çözemediyseniz, son paragrafı yeniden okuyun. Ya da 5. çocuğun ismi için TIKLAYIN.

Emre Türker

Picture: flickr

9 yorum:

  1. Fakat soruda Deniz'in annesinin 5 çocukla sınırlı olduğu belirtilmemiş.Belki de Deniz kadının 7. çocuğu ve arada Dilaver ve Dinçer de var...

    YanıtlaSil
  2. :))) İsmi mi? Ne isterlerse o olur herhalde.


    onu tıkla bunu tıkla, kandırıyorsunuz ama olmaz ki!:))

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Gidi Kuzgun Güdük Fare… Sorunun içeriğini dikkatli inceleyince, haklı olduğunu görüyorum. Hepsi erkek ve 5. neydi? diye sorunca, sanki hepsini yazmışım gibi gördüm. Valla çok teşekkürler ya, soruyu senin sayende düzeltmiş oldum, dikkatine sağlık :)

    Çınar… :) Biraz dolambaçlı oldu. Cevapları ortada belirtmeyelim diye olayı böyle resmettik, idare ediver. :)

    YanıtlaSil
  4. İşte 4 yıllık üniversiteyi 6 yılda bitirince insan böyle sorunun bi açığını yakalamaya çalışır oluyo :))
    Rica ederim.
    Deniz'in anneside iyi çalışmış maşallah :))

    YanıtlaSil
  5. Gidi Kuzgun Güdük Fare… Benim de bir arkadaş 2 yıllık önlisans okulunu 4 yılda bitirince, soranlara “4 yıl okudum” diyerek işi lisans gibi göstererek “o yüzden 4 yıl okuduk, her şeyin sebebi var” diyordu. :) Öyle ya da böyle, önemli olan bitirmek. Açığı iyi yakalıyorsun, bundan sonra daha dikkatli olmak gerek, ne olur ne olmaz :) Evet annesi iyi çalışmış, bir de düzenli aralıklarla çalışmış. :)

    YanıtlaSil
  6. aynı hatayı yaptım desem :)

    YanıtlaSil
  7. Dolunay... Yakında bir ödev daha vereceğim, o da olmazsa bak sınıfta bırakacağım ona göre :)

    YanıtlaSil
  8. Gidi Kuzgun Güdük Fare ve Hayalbemol..
    Babanın da çalışmalarını hiçe saymayalım lütfen..
    Sonuçta Deniz'in annesi o çocukları yoktan var etmiyor di mi?

    YanıtlaSil
  9. snobdog... Yatak odasına fazla girmeyelim, konuyu çözüm yollarından ne hallere getirdik :))))

    YanıtlaSil