17 Ekim 2009

Bakış Açısı

Olaylara Yaklaşma Tarzı
Olmuş veya olacakların bize getirisi nedir? Hangi durumlarda düşünmeli, hangi durumlarda yolumuza devam etmeliyiz?

Bazen saatlerce bir konunun üzerinde takılıp kalırsınız. Yalnız yaşananlarla ilgili değil, yaşanması muhtemel olaylar üzerinde de takılabilirsiniz. Bu gayet doğal. Dikkat edilmesi gereken şey, akıldan geçen bu düşüncenin size katkısı veya zararı üzerine olmalıdır.

“İyi veya kötü bir şey yoktur, sadece düşünce onu öyle yapar.” W.Shakespeare

Bir iş görüşmesi üzerinde duralım.

Boş düşünce: “Acaba görüşme nasıl geçecek? Görüşmeye girecek kişi nasıl biri, kaç yaşında ve bana karşı önyargılı davranır mı? Ya hata yaparsam?” Görüşmeye girecek kişinin nasıl biri olduğunun ne önemi var? Zaten onu yaşayıp göreceksin.

Olumlu düşünce: Plan yapmak güzeldir. Mesela; “görüşmeye girmeden önce neler yapılması gerekir? Nasıl bir kıyafet seçilmeli? Hazırlık yapılmalı mı?” Bu soruların düşünülmesinde herhangi bir problem yok.

Bir de bunun ikinci aşaması var. Yani görüşme sonrası yaşananlar.

Zararlı düşünce: “Keşke müşteriyle birebir çalışmaları sevmediğimi söylemeseydim. Okuduğum kitaplardan bahsettiğimde, son okumakta olduğum romanı neden söylemedim?” Bu sözlerin size bir getirisi yok.

Faydalı düşünce: Mesela “Bir dahaki görüşmelerimde, şirketin vizyon (gelecekte kişinin ya da kurumun kendini görmek istediği yer, bakış açısı, ulaşmak istenen hedef) ve misyonunu (kişi veya kurumun varoluş sebebi) araştırırsam, daha iyi olur.” düşüncesi, öngörüşmenin iyi geçmesi açısından yarar sağlayabilir.

Yukarıda, bir iş görüşmesindeki ihtimallerden yola çıkarak, aklın oluşturduğu sorulara örnekler gördük. Güncel hayatımızda bu tarz soru veya takıntılar, düşüncemizi saatlerce meşgul edebilir. Takıntı kapıyı geç açar. Zaman, değerli ve telafisi olmayan bir kavramdır. Düşünceleri boşa meşgul etmek, sizi ileriye götürmeyeceği gibi, yerinizde saymanıza, hatta geniş düşünce anlamında gerilemenize bile yol açabilir.

Albert Einstein’ın bu konuda güzel bir sözü var: “Yarattığımız dünya düşünce biçimimizin ürünüdür; düşünce biçimimizi değiştirmeden yarattığımız dünyayı değiştiremeyiz.”

Zihnimiz ne kadar doğru düşüncelerle meşgul olursa, hayatımız da o derece iyi yönlenir.

Emre Türker

Picture: flickr

4 yorum:

  1. iyi düşün iyi olsun, kuruntulu düşünceler kendimizi yormaktan başka bişey sağlamıyor bize. gerçi bende bazen çok boş şeyler kurarım kafamda:)

    YanıtlaSil
  2. küfkedisi… Boş şeyleri hiç kurgulamayan var mıdır ki? Başarımız, onu ne kadar kontrol altında tuttuğunuzla alakalı. Boşluk düşüncesi ne kadar artarsa, akıl kendini o derece perişan ediyor.

    YanıtlaSil
  3. takıntı kapıyı geç açar... ne geç duydum ben bu lafı... alayım duvarıma yazayım, belki öğrenirim de zaman içinde...

    YanıtlaSil
  4. Evren… Duvara yazma metodu, benim bir ara sık kullandığım bir yöntemdi. Özellikle mantar pano kullanıyor ve dilediğimi oraya zımbalıyordum :) Vaktiyle yanlışımız çok olmuştur, belli notlar her şeyi hatırlatıyor.

    YanıtlaSil