Tür: Dram / Tarih / Romantik
Yönetmen: Jean-Marc Vallée
Süre: 105 dakika
Oyuncular: Emily Blunt, Rupert Friend, Paul Bettany, Miranda Richardson, Jim Broadbent, Thomas Kretschmann, Mark Strong, Jesper Christensen, Harriet Walter, Jeanette Hain, Julian Glover, Michael Maloney, Michiel Huisman, Genevieve O'Reilly, Rachael Stirling, Morven Christie
Victoria (Emily Blunt), İngiltere Kralı William’ın torunudur. Kraliyeti ondan devralacak başka bir çocuk dünyaya gelmemiştir. Bu nedenle sıkı kurallar içeren Kensington Sistemi’nde yetişir. Güncel kitaplar, okula gitmek ve hatta tek başına merdivenlerden inmek bile, ona yasaklanmıştır. Victoria’nın babası ölünce, sözde danışman Sir John Conroy (Mark Strong), Belçika krallığından gelme Victoria’nın annesini (Miranda Richardson) kullanarak, tüm yetkilerin kendisine toplanmasını planlamaktadır. Fakat henüz çocuklu yaşardan itibaren Victoria, bunun farkındadır.
Belçika Kralı Leopold, Victoria’yla gelecek kurması düşüncesiyle yeğeni Prens Albert’i (Rupert Friend) İngiltere’ye gönderir. Böylece Leopold soyu olan Coburg hâkimiyeti, daha da güçlenecektir. Ayrıca bu sayede İngiltere, Belçika’ya da yardım edebilir.
Tüm bu siyasi gerginlik içinde Albert ve Victoria, gerçek aşkı yaşamaya çalışacaktır.
Kraliçe Victoria’nın (I. Victoria) gençliğini konu alan bu biyografik yapım, arka planda geçen bir tarihin ışığında yaşanan aşkı anlatıyor. Romantik havayı solurken, tarih hakkında bilgi edineceksiniz.
Emre Türker
Picture: impawards
Gün ışığı ödülünü sana yolluyorum :) güle güle dağıt..
YanıtlaSilhttp://dingilizce.blogspot.com/2010/01/beni-siz-yarattnz.html
jane parker… Beğeni gurur verici, ödül için teşekkürler :)
YanıtlaSilBende epeydir var bunun DVD si ama her seferinde erteliyorum izlemeyi.Neden bilmem.
YanıtlaSilBu filme özel değil yazacaklarım,bir süredir takip ediyorum burayı ne kadar oldu farkında değilim.Bu süreçte farkettim ki hemen her gün bir film analizi var ve bu, beni mutlu edip meraklandırıyor da:)Aynı zamanda şunu merak ediyorum eş zamanlı olarak mı yazıyorsunuz bunları yoksa geçmişten bugüne bir birikimle oluşturduğunuz yazılarınızla mı?Çünkü her güne kayde değer bir şeyler ki çoğu zaman yeni,yazabilmek oldukça zor ve takdirlik.Tabii ki eski olması da yazılanların değerini azaltmıyor sonuç olarak memnunum okuduklarımdan:)
YanıtlaSilSedenist… Takip edilirken fark edilmekten mutlu oldum. Sorularını açıklığa kavuşturmak isterim: Yoğun bir sinema takipçisiyim. Psikoloji değerlerim, izlenimler ve izlediklerim bana fikirsel anlamda büyük katkı sağlıyor. İnternette bilinen büyük birkaç sinema sitesi var. Fakat bu sitelerin çoğu, ya bir yerlerden alınmış, ya kötü çeviri programlarıyla ya da kişisel bilgi olmadan direk orijinalinden dönüştürmüş, kimisinde filmin tamamını açıklamış, kimisinde ise yanlış açıklamış vs. Fakat bunun haricinde, kaliteli anlatımlar da görüyorum.
YanıtlaSilYazdıklarım, seyrettiklerimin kaçta biridir bilmem ama elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum. Daha önceden hazırlanmış yazı birikimlerim olsa da, sinemayla ilgili anlatımlarım yok. Fakat keşke taslaklarım olsaydı. Çünkü hatırlayamadığım o kadar film var ki! Bazılarını yeniden izliyor, bazılarını ise hatırladıklarımdan kalan izlerle anlatıyorum. Teknik bilgilerde (oyuncu isimleri, yönetmen gibi) profesyonel siteleri kullanıyorum (imdb gibi). İlk başlarda teknik bilgi eklemiyordum ama yorumlar bana ısrarla eklememi söylüyordu :) Bu anlamda, bu kadar uzun cevabın kıssadan hissesi olarak, yazdıklarımın hepsi güncel, yani tazedir :)
Piyasaya çok fazla film geliyor. Açıkçası eskiye oranla üretilenleri teknolojik açıdan iyi görüyor, fakat çoğunluğunun yaratıcılıktan uzak olduğunu fark ediyorum. Amacım, doğru noktalardan özü tanımlayarak, izleyiciye alternatif sunmak.
Fark edilmekle ilgili soruların ve bu düşünceleri bana açıklamamda katkı sağladığın için teşekkürler.
ben bu filmi çok beğenmiştim...böle dönem filmlerinede bayılırım zaten... bu türü sevenler kaçırmamalı derim ...alışılmışın dışında bir kraliçe portresi var...
YanıtlaSilTeşekkür ederim bu doyurucu cevap için.
YanıtlaSil