09 Ocak 2010

Zihinsel Kurulum


Hayatın bir problem olduğu düşünülürse, her geçen gün daha fazla soru çözüyoruz. Doğru kalıpları benimsiyor, yanlış bulduklarımızdan ise uzaklaşıyoruz. Her yeni problemde, daha önce karşımıza çıkmış benzer sonuçları hatırlıyoruz. Fakat bu çözüm ezberleri rutine dönüştükçe, keşif yeteneğimiz azalıyor.

Labirent düşünün. Çocukların en sevdiği bulmaca türlerinden biridir. Çocukluğumda, labirent çözmekten çok, labirent yapmaktan hoşlanırdım. Üretmek, halen en sevdiğim hayal noktamdır. Genel anlamda soru oluşturmak istemeyiz. Soru vardır ve çözmek gerekir. Oysa soru oluşturma fikri, olasılık kavramınızı ve çıkış noktanızı geliştirir. Hayatınızın günlük rutin dönemi, labirente benzer. Evden çıkışınız, üzerinden geçtiğiniz yollar, varmak istenen yer ve geri dönüş. Fakat aynı yollar sizi köreltecektir. Farklı yollardan gitmek, yol üstündeki görmediklerinizi keşfetmek, yani her yeni ve farklı bakış açısı, size yeni bir labirent bulmacası sağlar. Bu da, heyecanınızı ayakta tutmaya yardım edecektir.

Problemleri tek noktadan kurgulamak, sabit bakış açısı ve ezberlenmiş çözümler, zihinsel kurulum olarak ifade edilir. Birbirine benzer problemlerin çözümünde, farklı teknikler araştırmadan, eldeki verilerle hareket edersiniz. Örneğin, okulda bir öğretmenin öğrencilerine öğrettiği formülün ardından soracağı soruda, herkes klasik formülle çözüme konsantre olur. Her benzer soruda, zihin belli formülleri anımsar. Tanıdık bir hikâye vardır. “Matematik dersi içinde başka şeyler hayal eden öğrenci, tahtadaki işlemi ödev sanarak defterine yazar. Dersi dinlemediğinden soruyu çözemediğini düşünmektedir. Fakat öğretmeninden korktuğu için sabaha kadar aynı problem üzerinde yoğunlaşır ve sonunda sonucu bulur. Sabah erkenden çözümü öğretmenine gösterir. Öğretmen şaşkındır. Çünkü öğrenci, çözümsüz örnek sorulardan birini çözüme ulaştırmıştır.” İşte bu kıssadan hisse, imkânsızlık ve standart düşünce kalıbından çıkmaya, yani zihinsel kurulumdan uzaklaşmaya örnektir.

Şimdi konuda anlatılanları iyice düşünün. Sonra resimdeki şekle göz atın. Bu şekil, “dokuz nokta” ya da “9 doğru 4 çizgi” problemi olarak bilinir.

Soru şu:
— Dört çizgi çizilecek.
— Başladığınız noktadan itibaren çizgiler birbirine takip edecek. Yani ikinci çizgi, birinci çizdiğiniz çizginin sonundan başlayacak (Klasik düşünceyle, çizgi çizilirken el kalkmayacak)

Bu kurallara uyarak, 9 noktayı dört çizgiyle birleştirin.
Not: Standart bakış açısıyla çözüm zor. Biraz geniş düşünün.

Çözüm için TIKLAYIN.

Özellikle okul öncesi çocukları, zihinsel kurulumlardan uzaktır. Bir şey sorduğunuzda hiç beklemediğiniz cevaplarla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle, bilişsel kavramlarda önem kazanan yaratıcılığın gelişimi için, heyecan ve keşfetme adına çocukların gözlenmesi tavsiye edilmektedir.

Emre Türker

9 yorum:

  1. cok güzel anlatilmis bu sorun.
    kaliplar ne kadar güven versede, o kadar kisitlar, kitler.

    YanıtlaSil
  2. Mekanik yaşıyoruz, mekanik cevaplar veriyoruz hayata, pek çoğu da reaktif cevaplar, aktif değil. sonra bir dögüye takılıp dönerken neden diyoruz. gurjieffe göre uykudayız ama uyanık olduğumuzu sanıyoruz. bİR KİTAPTA OKUMUŞTUM: İNSANIN ELİNDEKİ TEK ARAÇ ÇEKİÇSE HERŞEYİ ÇİVİ SANIRMIŞ. Doğru şablonlrla yaşamak bize güvende olma yanılgısı veriyor. herşeye aynı şablonu uyguluyoruz. ama bu şekilde ilerlemek mümkün değil. verdiğin örnek çok hoşuma gitti. çocuk herşeyden bihaber olduğu için (objektif olma, şablonsuzluk, mekanik olmama) o sorunun aslında çözülebilir olduğu inancına sarılarak belkide kimselerin çözemediği bir soruyu çözmüş. ne güzel şu sıkıntılı günlerimde bana çok güzel bir dal uzattın hayalbemol bu örneğinle. İnandıklarımızı, kabul ettiklerimizi yaşaıyor ama sonrasında ters giden şeyler için başkalarını suçlarken ne kadarda komik duruma düşüyoruz. O zaman ben de önümdeki durumun (problem lafını kullanmaktan kaçınıyorum, çünkü problem tanımlaması en başta yılgınlık yaratıyor) uygun çaba ile çözülebileceğini düşünüyorum:D sağol

    YanıtlaSil
  3. Hatchipu… Kalıp, standart bir serinin taslağıdır. Aynı kalıplar içinde dolaştığımızda, kapasitemizi kısıtlarız. Bu da belirttiğin gibi bizi kitler.

    guguk kuşu… İnsan doğasını araştıran her kişi, yaşadığı hayattaki hacminin önemini anlamaya başlar. Göremediklerine daha doğrusu bakıp da görmediklerine yönelir. Bu bizi bazen üzer ama birçok kapalı kilidin açılmasını sağlar. Bu anlamda, kişilikle ilgili bir bakış açın olduğunu görüyor ve çabanı takdir ediyorum. Sana bir de önerim olacak. Problemin tanımı içine olumsuzluk katma. Bu bizim tartışmayı kavga olarak tanımlamamıza benzer. Problem, çözülmesi gereken ve içinde olasılıklar barındıran çözüm taslakları olabilir. Problemler doğruları görmeye araçtır. Benimki sadece tavsiye, yine en doğrusu senin kararın olacaktır.
    Verdiğin cümleye bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Çekiç örneği mükemmel. Sahsen bilmediğim bir örnekti ve bana kazandırdığın için ayrıca teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. sevgili hayal bemol, "problem" kavramı ile önerin çok işime yarayacak. bu takıntım benim hayatımı hep çok zorlaştırmıştır. genelde onu yokmuş gibi sayarak sorunumu çözmeye çalışırım ama sonucu bildiğin gibi olur özellikle ikili ilişkilerde yaparım bunu "problem yok, o iyi biri, biz çpok iyi arkadaşız" savunması ile yola devam eder, sonunda tükenirim.
    Teşekkürler hayalbemol kabul ediyorum problemler içinde olasılıkları ve çözümleri barındıran bonuslar aslında, birebin veren çiçekleri gibi.
    saygılarımla

    YanıtlaSil
  5. guguk kuşu… Önerimi dikkate almana sevindim. Sadece öneriyi onaylamaya ait cevap yorumun bile harikaydı. :) Sanki yorumların bana bir şeyler katıyor gibi, bunu hissediyor ve değerli anlatımların için teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  6. duyguların karşılıklı:D

    YanıtlaSil
  7. O tanıdık hikayede inanılmaz zor problemi hiç farketmeden çözen öğrenci örneğini daha önceden biliyordum.
    Fakat senin anlatımın, labirent örneğin ve diğer detaylarla harmanlaman inanılmaz yararlı bir yazı haline getirmiş bunu.
    Standart düşünce kalıbından çıkma taraftarı olmuşumdur hep. Başarabildiğim yere kadar. Tıkandığımız yerler olsa da zihni zorlamak her zaman iyidir sevgili Emre..

    9 nokta 4 çizgi problemin aklıma çok beğeneceğin müthiş bir problem getirdi benim de..Bayılacaksın..Tavada iki yüzü de kızarması gereken 6 dilim ekmek var. Belirli bir süre var bir de. Bu süreyi yetireceksin,ama süreyi 6 dilime bölerek değil..Müthiş, inan..
    Rakamları tam hatırlayamadım şimdi..Biraz bekleyeceksin ama :) Ok?

    YanıtlaSil
  8. Gönderebildiğim 2. kez yazdığımdı :(
    Birinci yorumum uçup gitmişti.
    Yılmadım, yeniden yazdım...

    YanıtlaSil
  9. Zeugma… Tıkandığımız noktalar zaten sıkıştığımız yerde çaresizlik hisleriyle kaçmaksa, zararlıdır. Oysa tıkandığımız noktalar, hedefi aşmak için yeni yöntemlere kapı açmalıdır. Buna inanan insan zamanla kendini geliştiriyor.
    Heyyy Zeugma, problemi hatırlar ya da bulur ve blogunda yayınlar, bana da haber verirsen sevinirim. Soru varsa çözüm için orada olacağım :)
    Yorum gönderişinde yaşanan teknik problemi tanımlayamıyorum. Yazılım kapasitem olmadığından olsa gerek. O nedenle yorumları yayınlamadan önce ctrl+A ve ctrl+c ile kopyalarsan, yazdıklarının uçma riski azalır. -Bu arada o önceki yazdığın yorumunun uçmasına rağmen azmedip tekrar yazman beni ayrı bir mutlu etti, teşekkür ederim zeugmacım :)

    YanıtlaSil