14 Eylül 2009

Empati ve Sempati

Sempatik olmak, dildeki en sıcak kelimelerden biridir. “Ne kadar sempatiksin” gibi sözler, gülümseyişlerin pekiştirmesi sayılmıştır. Sonra sempatiye kardeş, yeni bir duygu keşfedildi. Sesteşlik bakımından kulağa çok yabancı olmadığı halde, düşüncelerin henüz yeni anlamaya başladığı bu kelime, empatiydi.

Empati (duygudaşlık), Türk Dil Kurumu’nun tanımıyla; kişinin kendisini başka bir bilincin yerine koyarak söz konusu bilincin duygularını, isteklerini ve düşüncelerini, denemeksizin anlayabilme becerisidir. Sempati (sıcakkanlılık) ise; bir insanın bir başkasına karşı doğal ve içgüdüsel olarak bir eğilim, sevgi ve yakınlık duyması, cana yakınlık, sıcakkanlıktır.

Empati, özellikle iş dünyasındaki pazarlamayla ilgili bölümlerde çalışanların mutlak öğrenmesi ve sindirmesi gereken bir kavram olarak görülmektedir. Şirketler, bu anlamda aracı kurum veya kendi bünyelerinde oluşturduğu eğitim gruplarıyla, çalışanlarını bilinçlendirmeye çalışmaktadır.

Empatiyle sempatinin farkı, aslında yaşamaktan doğuyor. Acı çeken birinin anlattıklarından dolayı siz de ağlıyor ve üzülüyorsanız, ona sempatik yaklaşıyorsunuz demektir. Bu tarz tutumlarda, karşınızdakinin görselliğine takılır ve etkilenirsiniz. Duygu sömürülerinden etkilenmek, sempatiyle alakalıdır. Mesela dilenen birine acıyıp cebinizden para çıkarıyorsanız, sempatik tutum içerisindesiniz demektir. Bu satış mantığı açısından tehlikelidir. Duygularla hareket edince, bağlantıları kaçırabilirsiniz. Empatik yaklaşım, biraz daha farklıdır. Satış anlamında biraz acımasız görünen bu kelime, karşı tarafın duygularını görebilmek, hissedebilmek ve ona göre hareket ederek kişiyi etkilemekten geçer. Yani siz onun acılı halini görüyorsanız, müziğinizle çekebilir, mendilinizle gözyaşını silebilirsiniz. Fakat aynı acıyı derinlerde yaşamazsınız. Bir bakıma bu “hislerinizin nasıl bir etki bıraktığını çok iyi anlayabiliyorum” diyebilmektir. “Sizi çok iyi anlıyorum.”, bir çeşit açılış cümlesi gibidir.

Empatiyi yüreğinde hisseden kişi, insancıldır. Müziği, konuşmayı, doğayı, hayvanları ve insanları, daha geniş anlamıyla içten sevmeyi bilen kişiler, empatiye daha yatkındır. Çünkü karşısındaki kişinin ruh yapısını anlayabilen kişi, kırıcı olmaktan kaçınacaktır.

Sempatik kişi, her halükarda karşısındakine hak verip, onun yanında olacaktır. Fakat empatik kişi, neyin doğru veya neyin yanlış olduğunu analiz edip, karşısındakinin hislerini anlar ve gerekli gördüğü takdirde yönlendirme yapar.

Empati, eğitilebilen bir duygudur. Fakat bu eğitimden önce, ruhun insancıl duyguları benimsemesi gerekir. Bilinçli insan, karşısındakinin gerçek yaklaşımı fark edebildiğinden, sahte hislerle kalıcı sonuç elde edilemeyecektir.

Emre Türker

Picture: deviantart

4 yorum:

  1. Empati yapabilen insanlar karşısındakini anlayabilmek için 2 kere düşünür,sizin de dediğiniz gibi insancıldır. Kırıcı bir insanın empati yapabilmesi imkansızdır zaten. Sempatiklerse insana destek ve neşe verirler. Bence her iki özellikte içimizde varolmalı.

    YanıtlaSil
  2. Empati kısaca "ben onun yerinde olsam.." diyebilmektir sanırım. İnsanlığın keşfettiği en değerli şeylerden biri. Savaş ve Barış'ta bir de Orhan Pamuk'un bir kitabında geçiyor, "Anlamak, affetmektir". Belki bu söz empatinin tam ortasında değil ama kesişiyor bence. Herkesin karşısındakini anlaması dileğiyle...

    YanıtlaSil
  3. Bir de su var ki empatiyle sempati birlikte varolmak zorunda asla degildir. Sempatik buldugunuz kendinizi yakin hissettiginiz olumlu hisler duydugunuz birine karsi empatik olmak bu anlamda daha kolay olabilir. Ancak asil onemli olan herhangi bir duygudasliginin sempatinin olmadigi, hatta belki negatif duygularinin da oldugu birine karsi da empatik olabilmektir.

    YanıtlaSil
  4. küfkedisi… Doğru. Şirin gülümseyişler ve karşılıklı anlayış, insan olmaktan gelir. İkisi de önemlidir.

    mustafa tr… Karşımızdakini anlayamadığımız o kadar şey var ki! Daha önce müşteri hizmetlerinde çalışan birinden bahsetmiştim. Yolüstü sohbetlerden birinde, müşterilerden şikayet eden arkadaşım, self-servis yapan elemanlara ne kadar yavaş oldukları konusunda bağırıp çağırıyordu. Karşındakini anlayabilmek için, önce insan olma gereği buradan geliyor.

    Eliza Doolittle… Derin anlamlarda çok farklılıklar yattığı bir gerçek. Empatiklik, bir çeşit iyi bir oyuncunun rol yeteneği denebilir. Yani onu anlamak için aynı veya anlaşılır kalıba girebilmek, ama karakterini taşımamak gibi.

    YanıtlaSil