27 Mart 2009

Etkilendiğin Kitabı Paylaş Mimlemesi

Kişisel anlatımlarımızın hemen ardından, şapkasından kuş çıkaran yesari, akşam eve gitmeden önce ödevimizi vermişti. Etkilendiğiniz kitabı anlatın derken mimlemesinde, aslında okumayanları da sıra dayağına çekiyordu. Son zamanlarda yazmaktan okumaya fırsat pek bulamazken, “elektrikler kesildi, mum almaya param kalmadığı için ışıksızlıktan yazamadım öğretmenim” sözlerimi mazeret olarak kabul etmedi. Olmaz hayalbemol dedi, ödevini bitirmeden gelme. Etkilendiğin kitap nedir söyle.

Çok satanlar listesindeki kitaplara, reklamın büyük payı olduğu düşüncesiyle sıcak bakmayan biriyimdir. Fakat belli dönemlerde, boşuna okunmuyormuş bu adamlar demeden de duramıyorum.
1-Bunlardan biri de Adam Fawer’in Olasılıksız kitabıdır. Aslında kitapla ilgili düşüncelerimi
Olasılıksız Üzerine yazımda tanıtmıştım. Bu adama İstatistiksel olayları merak uyandıran fantastik polisiyelere uyarlamayı başarmış biri. Kitabı çok kısa süre içinde bitirirken, şiddetle etrafıma tavsiyelerde bulundum. Birçok kitabın filmi yapıldı ama bu romanın beyazperdeye dönüşmesi zor gibi görünüyor. En azından benzer tadın yarısını bile vermek, büyük çaba gerektirir. Çünkü asıl yazıdaki anlatım çekiciydi.
2-1900’lü yıllarda yaşamış barışçıl yazar Saint-Exupery, Küçük Prens diye bir masal anlatmış ki, tüm dünyayı yerinden oynatmış. Belli dönemler, mutluluk perisinin benden uzaklaştığını anladığım an, hemen Küçük Prens’imi elime alıp tekrar okumaya başlarım. Zaten bir çırpıda okuyabileceğiniz hikâyedir. Hatta bir dönem öyle tutuklusu olmuşum ki, çeşitli yayınevlerinin çıkardığı ilk baskılarını almak için sahaflarla çetin pazarlıklara girişmiştim. Bir keresinde sayfaları parça parça olmuş ama önemli iki kişinin birlikte çevirdiği baskıyı görmüştüm. Bunlar, Cemal Süreya ve Tomris Uyar’ın çevirisiyle Cem yayınevinden çıkmış bir kitap. Kitapçıya gitseniz çok ucuza sahip olacağınız bu değerli hazineye, o baskısı için iyi para vermiştim. Böyle koleksiyon tutkularım vardır. Hastalık işte.
3-Filmi yapıldı ve çok beğenildi. Yaşlı bir adamın büyük balık efsanesini anlatan dev eser. Hemingway’dan Yaşlı Adam ve Deniz. Şiirsel, tutkulu, umut dolu bir dramatik hikâye.
4-W.Shakespeare’nin tüm kitaplarına sahibim. Edebiyata saygı gösteren her bünyenin en az bir tanesini okuyarak sindirmesi gerekir diye düşünüyorum.
5-Goethe’nin Werther’i. Bu kitabın, bendeki ciltli eski baskısını birine vermiştim. Ama geri gelmedi. En önemlisi kime verdiğimi unutacak kadar güvendiğim birisiymiş. Bu da bir ders oldu. Kitaplar hazinenizse, okuması için verdiğiniz kişileri iyi belirleyin. Hatta geri almak için süreniz olsun. Bir zaman sonra, sahaflarda ciltlisini bulmuş, bir tane almış, yine bulup yine almış biriyim :) Bu kitabın çeşitli baskılarından en az 10 kişiye hediye etmişimdir. Werther, romantizmin başlangıç dönemidir. Hatta o zamanlar, Almanya’da intihara sürüklüyor diye toplatıldığı bile olmuş. O derece aşkın pençesinde savrulmuş bir adamın çırpınış mektuplarını içeriyor. Aşk acısı çekenler için doktor kontrolünde okunması tavsiyedir.

Kitap kokusunu solumadan kelimelerden tat alamayan biri olarak, e-book’lardan hiçbir şey anlamıyorum. Bir keresinde bunlardan birini okumak istemiş, ama birkaç sayfadan sonra hazımsızlık çekmiştim. Bu konunun da üzerinden geçelim ki ayak izimiz kalsın.

Emre Türker

picture: deviantart

2 yorum:

  1. 1-2-3 numarali kitaplari okudum ben de haklisin kesinlikle.
    Shakespeare konusunda da kalben katiliyorum.
    Ve Turkiye iken kitaplarimi kutuphane sistemi ile verirdim.Ayin kacinda kime verdigimi yazar.Belirli bi sure icinde geri getirmezse veya zarar verirse bir daha vermezdim.
    e-book mu asla hic tat vermiyor :(
    sevgiler

    YanıtlaSil
  2. serrose… Senin kütüphane sisteminin anımsıyorum. En azından blogunda anlattığın şekliyle okumuştum, yakın zamanda anlatmıştın kargodan gelen kitaplarını bizlerle paylaşırken.

    YanıtlaSil