Sevgili KaRaMeL bizi mimlemiş. Sevdiğimiz şair ve şiirleri sormuş. Söyleyelim efendim.
Şiir okumayı çok sevmeme rağmen, öyle belli başlı takıldığım şair pek bulunmamaktadır. Çünkü şiirler, yerine göre çok anlamlı olabileceği gibi, okuduktan sonra boş bakışlarla dizelerine baktığımız parçalara da dönüşebiliyor.
Ne kadar belli bir şaire takılmasak bile, hayatımda kalben benimsediğim iki şair, raflarımda önemli yer tutar. Bunlardan biri Cemal Süreya, diğeri de Orhan Veli’dir.
YAKIN
Güzelsin sevgilim,
Ama çok yakından!
Cemal Süreya
Sevda sözleri adlı kitabında, 20. bölümdeki şiirlerinim tüm son dizeleri,
“keşke yalnız bunun için sevseydim seni” diye biter. O bölümü ayrıca beğenirim.
CIMBIZLI ŞİİR
Ne atom bombası,
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde cımbız
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!
Orhan Veli
Bu şiirler, o şairlerin bütün dizelerini vurgunum anlamına gelmiyor, yazarların her romanını sevemediğim gibi…
Emre Türker
picture: wikipedia
aslında ben tam tersini düşünmüştüm..hayatında şiirlerinden çok etkilendiğin sadece bir yazar vardır diye tahmin etmiştim.:)
YanıtlaSilteşekkür ederim.:)
sevgili tutsak da mimlenmişti aynı konudan.o da Orhan Veli demiş ve ayrıca hürriyete doğru şiirini eklemiş.ben bu şiiri yıllardır severek dinlerim, okuru. burdada yazmak istedim müsadenle:)
YanıtlaSil"Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikce
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin,
Şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar,
Donanmalar mı?
Heeey
Ne duruyorsun be, at kendini denize:
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, Her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere..."
KaRaMeL… Ben aslında eski Osmanlı diliyle yazılmış eski nağmeleri daha çok seviyorum. Kafiyeler benim pek hoşuma gitmiyor. Şiirde uyak kafiye nakarat dörtlük falan, takılmıyorum ben bu tip şeylere. Kısıtlamalar sınırları belirlediği an, düşünmek istediklerini dile dökemiyorsun. Ama eski yazılar öyle değil, okurken kendinden geçiyorsun çoğu kelimenin anlamını çözemesen de.
YanıtlaSilÇoğu şair, aynı tadı vermiyor, vermesi de beklenmez zaten. Hatta bazı büyük şairlerin yazdıkları bana o kadar anlamsız geliyor ki, “ne diyorsun sen kardeşim” diyorum. Bir şiir kitabını sonuna kadar okumaya çalışınca, bu tip şeyler daha iyi anlaşılıyor. Genelde insanlar zaten büyük şairlerin belli çizgilerini bilirler. Çünkü toplumun kayda değer biçtiği parçalar onlardır.
Ayrıca, yazdığın o şiiri duymayan kalmış mıdır? Paylaştığın için teşekkürler.
duymayan kalmamıştır kesinlikle.
YanıtlaSilama belki Orhan Veli nin şiiri olduğunu ve adının hürriyete doğru olduğunu bilmeyenler vardır.:)
KaRaMeL... Bak ben bunu hiç düşünmemiştim. Doğru diyorsun :) Ne yalan söyliyim, adını ben de bilmiyordum.
YanıtlaSil