Süs balıkları ilginizi mi çekiyor? Suda ya da cam kafeste bakabileceğiniz bir canlıya gönül mü vermek istiyorsunuz? Eğer bu tip bir düşünceniz varsa, dikkat etmeniz gereken en önemli şey, alacağınız akvaryumun seçimidir.
Akvaryum için tecrübeli birinden alınacak tavsiye, altın bir öğüttür. Ama siz bilinçsiz bir şekilde petshop mağazalarına gidip de, kendinizi tamamen onların insiyatifine bırakırsanız, sonradan canınız çok sıkılabilir. Aldığınız malzemeler içinde değiştirme kararı verebileceğiniz en zor şey akvaryumdur. Düşünün ki bir ev aldınız. İçini de zevkinize göre döşediniz. Koltuklardan sıkılırsanız, yenileyebilirsiniz. Televizyon, buzdolabı ya da herhangi bir şey artık size tat vermiyorsa, vazgeçmek çok da sorun olmayabilir. Ama evinizi değiştirmek istediğinizde, o kadar kolay karar verebilir misiniz? Şimdi bu kadar önemli mi bu akvaryum seçimi diyebilirsiniz. İçinde yaşayan canlıları ve malzemeleri ona göre almış olduğunuza göre, gerçekten çok önemlidir. Çünkü hazırladığınız tüm düzeni değiştirmek gibi bir sorunla karşı karşıya gelebilirsiniz.
Akvaryum için ilk yapmanız gereken şey, onu evinizin hangi köşesine koyacağınıza karar vermek olacaktır. Bu karar verme işi, tam olarak anlaşılmalıdır. Sürekli değişikliği seven bir yapınız varsa, akvaryumu belli bir yere sabitlemek doğru olmayacaktır. Sabitlemek için, akvaryum dünyasına daha hakim bir kıvama gelmiş olmanız gerekir. Ama taşınabilir bir şey düşünüyorsanız, o zaman alacağınız akvaryumun birkaç yerde nasıl duracağını gözünüzde canlandırmanızda fayda vardır.
Ucuza kaçmayın! Ucuza kaçmaktan kasıt, akvaryumun en ucuz nerden temin edileceği değildir. Sağlamlık bakımından en uygun olanı seçmektir. Bir akvaryum, diğer küçük bir akvaryumdan daha ucuz olabilir ama cam yapısı ve sağlamlığı, sizi kısa sürede yolda bırakabilir. Cam kalınlığıyla içi hacmin büyüklüğü, doğru orantılı olmalıdır. Ayrıca unutmamak gerekir ki, her pahalı malzeme de en iyisi değildir.
Akvaryumu nereye koyacağınıza karar verin. Evinizde herhangi bir sehpanın üzerine mi koyacaksınız? Eğer öyle düşünüyorsanız, akvaryumun dolu ağırlığıyla sehpanın sağlamlığını hesaplamanız gerekebilir ama daha da önemlisi, sehpanın ayaklarının zemine tam olarak basıp basmadığıdır. Eğer sehpa sallanıyorsa, akvaryum kurulduktan sonraki temizlik ve düzenleme işlerinde, başınıza büyük problemler gelebilir. Eğer akvaryumu bir rafta tutmayı düşünüyorsanız, o zaman raf kalınlığının ve sabitlendiği yerin ne kadar ağırlık kaldırabileceğini hesaplamak doğru olacaktır.
Üst kapak çok önemlidir. Yerli akvaryum üreticilerinin çoğu, bu konuda oldukça duyarsız. Birçok petshop işletmecisi akvaryum üretir. Bunlar oldukça sağlam ve ucuz da olabiliyor. Ama iş kapağa gelince, orada bağlar kopuyor. Standart alüminyum kapak ve basit bir duy ile hazırlanmış lamba düzeneğini tepeye ekleyiveriyorlar. Bu kapaklar bir süre sonra paslanarak pis bir koku saçıyor. Balıkların su sıçramasından, lambanın patlama ihtimali de var ya da suyun sıcaklığı ısıya bağlı olarak sorun çıkarabilir. Ayrıca bu basit kapaklar, akvaryumun tepesini de yarım şekilde kapatıyor. Satıcıya sorarsanız, açık bölgeye cam kestirmeyi veya kafes yaptırmayı önerebilir. Artık siz bu durumu kabullenirsiniz ya da kabullenmezsiniz. En uygun olanı, üst bölgeyi tam olarak saran, akvaryuma sabitlenerek açılıp kapanma düzeneği sağlanmış plastik yapıdaki kapaklardır. Böylece suyun buharlaşması ve arsız balıkların zıplayarak dışarı atlaması engellenmiş olacaktır.
Cam ve akrilik yapıda iki çeşit akvaryum vardır. Cam olanlar, kırıldığında onarılabilir. Akrilikler daha sağlam yapıdadır ama kırıldıklarında çöp haline gelirler. Bir de bunların bombeli ve köşeli olanları vardır. Ön camın bombesinde pek sorun olmaz ama eğer bir uçtan diğer uca kadar hiçbir bağlantı olmadan cam veya akrilik köşelerden bombeli şekilde çevrilerek hazırlanmışsa, kırıldığında çözüm büyük bir ihtimalle olmayacaktır. Klasik yapıda hazırlanmış olanlar, bir süre sonra kenarlardan su sızdırsa bile, akvaryum silikonu ile sorun kolayca giderilebilir.
“Biraz büyük istiyorum ama fiyatı yüksek olduğu için küçüğünü alacağım” diyorsanız, tekrar düşünün? Yatay uzunluğu 30-40 cm olan akvaryumlarda her balığı besleyemezsiniz. Cichlid tarzı çabuk büyüyebilen balık aldığınızda, canlılar stres yaşayacaktır. O büyüklükte akvaryumda, ancak Lepistes, Japon ve Beta cinsinden balıklar besleyebilirsiniz. Akvaryuma gönül verecekseniz, satın alırken fiyat ilk planda olmamalıdır. O yüzden önce ne büyüklükte akvaryum istediğinize karar verir, sonra ona uygun balıkları araştırın. Fiyatı yüksek buluyorsanız acele etmeyin. Ya istediğinizi almak için para biriktirin, ya da internette dolaşan ikinci el akvaryum satışlarını inceleyin. İkinci el diyip de geçmeyin. Tüm maliyeti ¼ oranında düşürebileceğiniz gibi, sağlam bir akvaryum da elde edebilirsiniz. Çünkü birçok kişi, bu işe sadece kısa süreli bir eğlence olarak baktığından çabuk sıkılmakta ve elindekileri çıkarabilmek için fiyatı oldukça düşürmektedir. Şayet ikinci el alırsanız, cam birleşim yerlerinden tekrar silikonla geçmek doğru olacaktır. Gerçi yeni alınanlarda bile bu öneri yapılabiliyor.
Sehpa seçimi de önemlidir. Aslında alacağınız malzemeleri nerede saklayacağınızla ilgili olarak durum değişebilir. Eğer malzemeleri farklı bir yerde tutacaksanız, raf veya açık sehpalara yönelebilirsiniz. Ama aynı yerde bulunsunlar istiyorsanız, o zaman dolaplı bir sehpaya ihtiyacınız olacaktır. Böylece görüntü kirliliğini de engellersiniz. Hatta akvaryum ve dolabı birlikte takım olarak düşünmek daha mantıklıdır. Böylece renk uyumu sorunu yaşamazsınız.
Akvaryum canlısının bakımı, birçok hayvana göre en zahmetsiz olanıdır. O yüzden akvaryum almadan önce dikkatli düşünerek ve uygun bir seçim yaparak, aldığınız zevki ikiye katlayabilirsiniz. Ayrıca akvaryumda balıkları izlemek, sizi karamsar ve olumsuz düşüncelerden de uzaklaştırır. O zaman göz zevkinizi de bozmadan, önce ne istediğinize karar verin. Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Emre Türker
picture: deviantart
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder