Çocukken nelerden mutlu olurduk, şimdi nelerden tat almaya çalışıyoruz. Neler için gözyaşı dökerdik, şimdiki gözyaşlarımız neyi ifade ediyor?
Çok sevdiğim birinin, kendisini ifade ettiği bir yerde söylediği söz, dikkatimizi çekti.
“Küçükken saçlarımız kesilince bile ağlardık şimdi ise çok daha kötü şeyler için bile ağlamıyoruz, giderek katılaşıyoruz.”
Ağlardık;
Yolda düştüğümüz zaman canımız yanmasa bile, bize ilgi göstersinler diye
O en sevdiğimiz oyuncak arabayı almadıklarında
Tabaktaki son lokma zorla ağzımıza tıkıştırılırken
Yaramazlık yaptığımız zaman hafifçe kulağımız çekildiğinde
En favori oyuncağımız kırıldığında
Arabanın ön koltuğuna oturmamıza izin vermediklerinde
Yorulduğumuz zaman “eşek kadar oldun” diyerek bizi kucaklarına almadıklarında
Arkadaşlar dışarıda oynarken, annemiz bize eve çağırdığında
Gerçekte anlamını bilmeyip, “seni sevmiyorum artık” dediklerinde
Çocuklar oyun oynarken bizi aralarına almadıklarında
Mutlu Olurduk;
Elma şekeri yerken, şekerli kısımdan başlayıp, elmanın son ısırığına gelinceye kadar
Salıncakta sallanırken yüzümüze çarpan rüzgârın verdiği mutluluk
Kar yağdığında yerler bembeyaz olmuşsa ve kardan adam yapıyorsak
Rengârenk resim boyaları ile özgürce resim yaparken
Büyüklüğü ve değeri ne olursa olsun, hediye aldığımızda
Üstümüzde yeni bayramlıklarımızla ceplerimize şeker doldururken
3 sakızı birden ağzımıza atıp çiğnemeye çalışırken
En yakın arkadaşımızla oyuncaklarımızı paylaşırken
Şekerli sakızın şekeri bitinceye kadar çiğnerken
Denizde dudaklarımız morarıncaya kadar oynarken
Birileri anlamsızca yüzümüze gülerken
Çizgi film seyrederken
Çikolata yerken
Leblebi tozu yerken
Dondurma yerken
Koşarken
Oynarken
Şu bir gerçek ki, geçmişte ağlamanın ve mutlu olmanın ne demek olduğunu az çok biliyorken, şimdi ikisini birbirine karıştırmış ve ne yapacağını şaşırmış bir şekilde avare dolanıyoruz.
Ağlıyoruz;
Terk edildiğimizde (acısını yüreğimizde hissedebiliyorsak)
Küçük düştüğümüzde (eğer bunun farkına varacak kalbe sahipsek)
Para kaybettiğimizde (kumar, borsa, soygun vs.)
İşimizi kaybettiğimizde (eğer uzun süre işsiz kalmışsak)
Evlenirken
Boşanırken
İçerken
Mutlu oluyoruz;
Terk ettiğimizde
Küçük düşürdüğümüzde
Para kazandığımızda
İş bulabilmişsek
Evlenirken
Boşanırken
İçerken
Ne acıdır ki, artık ağladıklarımıza gülüyor, güldüklerimize de ağlayabiliyoruz.
İçinizdeki çocuğu kaybetmeyin.
Emre - Figen Türker
Hayalbemol ve Battleship
çocukken bizi mutlu eden şeyleri okuyunca heyecanlandım, hepimiz aynı şeylerden mutlu oluyormuşuz :) şimdi bizi mutlu eden şeyler koca koca devasa büyüklükte, bu gözümüzün açlığının işareti. ben kendimi hala çocuk sanıyorum bir kız için çocukça davranmak kötüdür bilirim ama ben yinede çocukluğumu beynime prangaladım, bırakmam
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı,hakikaten yüreğinize sağlık.Beni çok ama çok uzaklara götürdünüz,unuttuğumu sandığım bir çok şeyi hatırlattınız.Teşekkürler.Büşra
YanıtlaSilçocuk olmak bambaşka bir lütuftu bizler için..
YanıtlaSilbüyüdükçe kirleniyoruz sanki kirlenen gittikçe çirkinleşen dünyayla birlikte.. kaybediyoruz masumiyetimizi de masumane hayal ve hayatlarımızı da..
olamıyoruz bir türlü gerçekten mutlu.. oysa ki gerçek mutluluğu bir çocukken tatmışız meğer.. ağlarken de hakkını vermişiz gülerken de.. şimdi öyle mi...
çocuk olasım geldi .. o zamanlar özlenmiycek de hangi anlar özlenicek ki..
beyazgelinciik.blogcu.
çocuklar hayatın en değerli, en anlamlı yönü.Herkese mutlu bi çocukluk nasip olmuyo malesef.ben pek hatırlamam çocukluğumu.blogumda da yasdığım gibi.o yüzden hep içimde bi çocuk vardır zaman zaman kendini dışa vuran.
YanıtlaSil..............ve bazen de çocukluğunu anmak yerine, yeniden çocuk olmaktır yaşamak..
Siminya, en değerli kalıntılarımızdır çocukluğumuz. Önemli olan bu kalıntıları ortaya çıkarıp sergilemektir. Çocukluk yanımızın hiçbir kötü tarafı yok, bence de asla bırakma.
YanıtlaSilBeyaz mendil, en gerilerdekileri anımsadıkça, kendi değerimizin farkına varıyoruz. Güzellikleri bulup çıkarabilmişsek Büşra, ne mutlu bize.
Beyazgelinciik, kelimelerine sağlık. Dünya, çocukluğunu unuttuğu için çok kirli. 23 Nisanda çocukların verdiği barış mesajı, ileriki yaşlarda politik bir yalana dönüşüyor. Çocukken yediğim ve annemin almama kızdığı yağlı, ucuz basit çikolatadan aldığın tadı, şimdiki hiçbir tatlıda bulamıyorum maalesef. Tat alma duygularımız evrimleşti.
KaRaMeL, ben de hatıralarımı unutmamak için devamlı tekrar ediyorum. Eskiye dair çocukluğumda çekilen bir teyp kaseti vardı. İlkokuldayken, bu mızmız çocuğun sesini kimse dinlemesin diye kırıp atmıştım. Bizimkiler “çok ararsın” demişti bana, evet şimdi çok arıyorum o sesi tekrar duyabilmek ve duyurabilmek için.
Süper bir yazı, inanılmaz keyifli bir yolculuktu o günlere : )
YanıtlaSilnoranıngemisi, yolcu gemimiz sizi mutlu bir şekilde karaya getirdiyse ne mutlu bize :) güzel kelimelerine sağlık. Teşekkürler.
YanıtlaSilHayat ne çabuk geçti artık büyüdük yaşlanıyor ve eski çocukluk günlerini yad ediyoruz.Ne güzel günler onlar.
YanıtlaSilnuma... An’ı yaşamaya özen gösteriyoruz ama gerçekten o günleri çok özlüyoruz.
YanıtlaSil