09 Temmuz 2009

İki kişilik Bir Aşk

Önce tutku vardı.

Barın uğultulu seslerindeki dans eden insanların arasından gördü kadını erkek. Kadın, gözleriyle onu adeta delip geçiyordu. Gülümsemeler sesleri kesti. Artık sadece iki kişi vardı. İçkilerini yudumluyorlar, hafif sallantılar içinde birbirlerini süzüyorlardı.

Aşk, iki kişi arasında yaşanır.

Kadının yanına geldi. Tedirgindi. Hafif bir reddedilme korkusu, biraz panik ve mor ışıkların altında parlayan bedene sahip olma arzusu. Dumanı tütmeyen bir ateşti parlayan, etkisi şimdilik bilinmez bir denklem.

“Merhaba!”

İlk hamlenin kimden geldiği belli değildi. Belki gözlerin hareketi, belki bedensel gösteri, belki de selamlaşma anındaki ilk kelimeler…

Aşk, eğlenceliyse güzeldir.

Anlık bir öpüşmeydi başlangıç. Gecenin ardında yaşananlar, iki kişi arasında gizliydi. Bir baloncunun yanından geçerken satın alınan renkli dünyalar bırakıldı havaya. Yolda dans edildi, evde dans edildi. Sonradan yine birlikte, hayatta dans edildi. Raks, güzeldir.

Aşk, kıskançlıkta tehlikelidir.

Kiminle olduklarını sorguladılar. Sözde kıskançlık yoktu, sadece eylemdeydi gizli atışmalar. Oysaki birlikte olsalar da, olmasalar da, bedenler her an kaçamak yapabilirdi. Birbirini seçen yine iki kişidir. Kıskançlık güzeldir ama fazlası huzursuzluk belirtisi…

Aşk, yorumsuzdur.

Arkadaşları birbirlerine karşı kışkırttı onları. Arkadaşlar dostça yaklaştı ama şeytana davetiyeydi anlattıkları.

Aşk, renkliyse güzeldir.

Sek içilen tek içimlik alkolden uzaklaştılar. Artık onların birlikteliği kokteyldi. Tutku, arzu, sevgi, özlem, paylaşım, titreşim, bağlılık, bağımlılık, zamansızlık, kaçış, kavuşma, çılgınlık, yazışmalar, atışmalar, özürler, teşekkürler…

Virgül…

Aşk, noktalandığında ders verir. Fakat virgüllerde gezinenler, noktayı hayatlarının son anında koyarsa, unutulmaz olurlar.

Erkek kadının elinden tutarken, az sonra hayata veda edeceğini düşünmeden gülümsüyordu.

“Hep seni sevdim. Kimi zaman kaçmak istedim. Anladım ki kaçmalar senden değil, kendimdenmiş. Bu hayatta yaşadığım en güzel şeydin sen. Sana bu sözleri söylerken, hiçbir zaman sıkılmadım. Elimi bırakma, son an’a kadar hissetmek istiyorum sıcaklığını. Yaşam seninle güzeldi, yaşam halen güzel. Gitsem de, geride bıraktığım şeylerle seni sevmeye devam edeceğim.”

Nokta…

Emre Türker

Picture: deviantart

15 yorum:

  1. yazdım yazdım sildim:(:(

    noktasız aşklar dilerim tek söyleyebildiğim..

    yada noktalar olazsa aşktamı olmazki???

    kendime gelir gelmez u yazıya yazmalıyım ama kendime gelmeliyim...
    aşk denince donup kalmamalıyım...

    gitmemeli ,gitmemeiyim.....

    daha fazla saçmamalıyım..

    naptın yavvv haalbemol:(

    YanıtlaSil
  2. Aşk, ilk hamlesinden , son noktasına kadar müthiştir. Ve ne olursa olsun yaşanasıdır.. Sana aşk çok yakışır eminim sevgili Emre, eminim çok yakışır..

    YanıtlaSil
  3. bence; "kavuşamazsın,aşk olur".Ama eğer varsa... "Notebook"taki gibi bir aşk,beni de bulsun tüm dünyayı bulsun isterim...:)

    YanıtlaSil
  4. Aşk, insanlık tarihi kadar eski.. Ama, bir okadar da, genç ve canlı bir duygu, bir kavram, bir his.. Tanımı herkes tarafından farklı yapılıp yorumlanır. Çoğu kişi, her kalp çarpıntısını, aşk zanneder.

    Aşk, hiç bir zaman noktalanmaz. Ancak, başka duygulara dönüşebilir. Bu dönüşme, bazen sevgi olabilir, bazen kıskançlık ve nefret.

    Ancak, şu var ki; Gerçek aşk, tek yönlü ve karşılık beklemeden olanıdır. Karşılık beklendiği anda, menfaatler devreye girer ki, bu da aşkın yalana bulaşmasına yol açar.

    Yalana, dolana bulaşmamış, sevgiyle yoğrulmuş aşklar dilerim. ::))

    Arzu'nun İncileri

    YanıtlaSil
  5. aşkın iki kişiliği mübahtır :)

    YanıtlaSil
  6. aşk bir noktadan diğerine giderken farkında olmaktır... andır.. güzeldir... ve güzel :)

    YanıtlaSil
  7. Hayalbemol,yazdıkların bana hiç yabancı gelmedi:( Aşk bence noktasız olmalı...Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  8. uzun zamandır kimsenin yazılarını okuyamıyodum sadece arada sırada kafa dağıtmak için yazılarını okuyor gene harala gürele hayatıma dönüyordum.
    üstelikte en başta senin yazılarının fanı kelebeğin ömrüne ben onun yazılarını sevmiyorum çok uzatıyor deme gafletine bile düşmüştüm..
    önyargımı, kıskançlık mı bilmem ? o an öyle gelmişti ama şimdi çok seviyorum yazılarını kafamı dağıtmak için geliyorum bloğuna en zor yoğun günlerimde bile.. işede yarıyor.
    neyse...

    her yazında bi şeyler buldum her yazını çok sevdim ama bu seferki yazın beni çok etkiledi belki neredeyse aynı şeyleri yaşadım diye.. ve orada bahsettiğin aşkımı çok çabuk kaybettim diye üstelikte bir soluk benizlinin kollarında olduğunu biliyor ve kıskançlıktam deli oluyorum diye..
    bilmem.. canım acıdı.. bu seferki yazın bana en çok unutmak istediklerimi hatırlattı.

    YanıtlaSil
  9. maalesef her aşk noktalanmaya mahkum. ayrılık değil her zaman adı belki. sevgiye dönmesi, tutkunun ölmesi vb. bunlar da aşkın noktalanması demek değil mi?

    YanıtlaSil
  10. asya selda... Aşk karmaşasının tanımsızlığı başlamış selda :) Aşk olunca, kelimeler ağzında kilitleniyor insanın, öyle olsa gerek. :)

    cache... Aşk müthiştir doğru. O heyecanın farklı, o düşünceler farklı. Kıyaslanması zor bir kavram. Başlangıçları ayrı, ayrılık ve sonları ayrı bir gizem.
    Gizemli cache, sözlerin için teşekkür ederim, mutlu oldum.

    Franche... Notebook'taki aşk :) Sınıf dinlemeyen, yerini kabul etmeyen, her noktasında her karşıtlığa hazırlıklı bir aşk.
    Bilmeyenler için hatırlatma yapalım, Notebook romantik bir aşk filmi.

    Arzu Breda... Aşk budur, eski bir sakızda vardı, içinden aşkın tanımlamaları çıkardı. Aşk budur gibi olmuş :)

    Damlo... Aşk ateşe düştü mü, helal haram dinlemiyor. Ateşe de sürükler, kafese de, muhteşem çiçekler dolu bembeyaz düşlere de...

    Evren... An ve an güzel, doğru. İki nokta arasındaki farkındalık, biraz çakırkeyif bir farkındalık oluyor :) Aşk sarhoşluğu gibi.

    beyaz mendil... Aşkın noktasızlığını herkes ister ama nokta, yerine göre değişir. Noktaların sonucu açıktır. Mutlu çiftler ister ki, nefesin sonundaki noktayı birlikte koyalım.
    Aşkın noktası hayatın içinde konacağına, hayatın sonunda konmalı değil mi. Yoksa bir aşkı başka bir aşk bitiriyorsa, o kötü.

    rain and me... Samimi itiraflar, çok çok hoşuma gitti. Güzel itiraflar ve sonundaki sözler için teşekkür ediyorum.
    Yansıttığım kelimelerin karşı taraftaki etkisi doyurucu olsun istiyorum. Belki uzatmalar bundandır ama ben çoğu kez kısa olduğunu bile düşünüyorum.
    Aşk, her bünyenin dikkatini çeker. Çünkü yaşarken en az bir kere bile olsun, aşkı yaşarız. Çocukluk aşkından başlar, ömrün sonuna kadar gider bu aşk ve bir yerde mutlaka bulur seni.
    Unutmak istediklerini hatırlatmakla hüzünlendirmek istemez, hatta gülümsetmek isterdim. Ben eskileri artık acılı anımsamıyorum. Her aklıma getirdiğimde, böyle de şeyler vardı işte diyorum.
    Belki dersin ki, "bu kalpsizlik, o ayrıydı" ama niye acı çekelim ki! Hayatımız acılarla doldurulamayacak kadar kısa. O nedenle derim ki, hayatını doya doya yaşa. Sevgiler.

    Daphne… Yanıldığını söyleyebilir miyim? En azından aşkın söndüğü belirtilebiliriz ama aşk yeniden alevlenebilir. Dönüşüm kötü değil, pekişmedir belki. Yol ve uzaklık gibi özlemin devreye girdiği durumlar, aşkın alevlenmesine sebebiyet veren şeylerden biridir. Aynı kişiye yıllarca heyecan duyabilirsin. Özellikle platonik aşklar. Platonik aşklar yıllarca sürer. Yeri başka bir şeye dönüşmez. Hatta insan hayatını sonlandırır da, aşkını sonlandıramaz. Bu saplantı haline gelir. Bu tarz durumlar çoğaltılabilir. Yeter ki içimizdeki heyecanı kaybetmeyelim.

    YanıtlaSil
  11. hıı demek aşk olunca ağzında kilitleniyor insanın:):)
    4 gündür yoksun anlaşıldı :)klavyede kitleniyormuş demek:):)

    sevgiler:)

    YanıtlaSil
  12. asya selda... :) Gülümsettin beni. :)))
    Bazı günler evden uzaklaşıyorum. Özellikle hafta sonları.
    Bilgisayardan uzak olunca, kelimelerimi sanal boşluğa ekleyemiyorum. Bazen kapamak gerek teknolojik düğmeleri. Yoksa nasıl öğreneceğiz ki tabiatı, dokunmayı, sıcaklığı ve sevgiyi…

    YanıtlaSil
  13. Hayalbemol... Bilmiyorum belki de haklısın ben yanılıyorum:) Bu ara aşk ile mantık arasında sıkışmış bir dönem yaşıyorum sanırım yazılarıma da yansıyor.

    YanıtlaSil
  14. daphne... Aşk ve mantık, zaten büyük bir çelişki. Öyleyse ikisini ayrı ayrı değerlendir, gerekirse kelimelere dök ve karşılaştır. Mantığının kabul etmediği aşklar da yorar insanı. Çözümü biraz düşünerek ara. Teoriklerini pratiklerinde uygulamaya çalış. Şu da bir gerçek. Kurtarılamayacak aşklar da vardır. Böyle durumlardan emin olduğun vakit, vazgeçmeyi bilmeli insan. Zor da olsa...

    YanıtlaSil
  15. En aZından noktaLamayı ßiLmeLi insan soru iSaretLeriyLe yaSamak daha Zor ..

    YanıtlaSil