Hipodromdaki atlar, çevresindeki eylemlerden etkilenmemek üzere takılmış özel gözlükleriyle, barutun ateş alma anındaki sese kulak kesilmişlerdir. Patlama sesine koşullanan atlar, gürültünün kulaklardaki yankısıyla beraber harekete geçerler. Bireysel hareketleri yoktur. Her biri, sırtındaki yükü varış çizgisine kadar taşımak zorundadır.
Kıyasıya koşan atlar birbirleriyle mücadele ederken, çevreden gelen seslerin anlamından yoksun, sırtındaki hareketli yükün yaramaz mızmızlarından kurtulmak için sona doğru hareketlenir. Ayağı kayıp düşenler, tarihten silinecektir. Bu nedenle çizgisini korumalı, seslere kulağını tıkamalı ve mümkün olduğu mertebede daha çok rakibini ekarte etmelidir.
At sahipleri, sadece sonuca odaklanmıştır. At, jokey, seyirci ve ortam, kusursuz olmalıdır. Hata yapanlara karşı çok fazla ılımlı yaklaşmaz. Onun için olayların nasıl geliştiği değil, sonuçta gelecek paranın rengi önemlidir. Emir vermeyi, bağırmayı, bilmişlik taslamayı sever.
Jokey, başlangıç ile son arasındaki eylemlerde başrol oynar. Çevreden gelen seslere karşı duyarlıdır. Hem altındaki atın hareketine, hem seyircinin sesine, hem de patronunun düşüncelerine değer verir. Sonuçtaki olası skordan direk olarak sorumlu olmasa da, dizginler elinde olduğu için yönlendirmeleri hayati önem taşır.
Ortam, her an değişkenlik gösterebilir. Zaman içinde hareketli bu ortam tahmin edilebilir ama net olarak belirlenemez. Bu nedenle herkes, ortama karşı hazırlıklı olmalıdır. Çünkü o, sonucu etkileyen gizli etkendir.
Seyirci, tüm koşulları inceler. Desteklediği atlara karşı ağırlık verse de, sürpriz etkenleri her zaman çekici bulur. Yenilgiye de doymaz, yenmeye de… Seyirci hastadır. Her gün mutlu olmak ister. Birçok kereler mutlu olsa bile, bir sonraki adımda mutsuzluk ihtimaline karşı gözlerini kapayıp, sonuna kadar derinlere dalacaktır.
Büyük şirketlerde patronlar, yönetim kadrosunu belirler. Yönetim, işleri en iyi şekilde yürütmeye çalışanlardır. Bu sırada yükü üzerine alan işçiler, sonuca varmak için gözlüklerini takıp var güçleriyle koşuşturmaya başlarlar. Şirketleri izleyen müşteriler, değişkendir. Onu sürekli memnun etmek isteseniz de öyle kalmayacak, eninde sonunda şikâyet edecektir. Gizli etken ortam ise, tüm hareketliliğin odak noktasındaki paranın rengini belirleyecektir.
Yarışlar ve yarışın faktörleri, hayatın gerçekleridir. Ne kadar ilgilenmez görünseniz de, çevrenizdeki bu kıyasıya rekabetten kaçamazsınız.
Bol şans…
Emre Türker
Picture: deviantart
Bu yarış illa ki iş konusunda değil ne yazık ki çocuklarımızın eğitiminden tut da aldığımız arabanın markasına kadar, yemek yediğimiz lokantadan giydiğimiz elbisenin markasına kadar iniyor..
YanıtlaSilen güzeli hepsinden sıyrılıp kendimizi bu döngüden kurtarabilmek galiba:)
Pino... Tabiatta bir ev, besinler kendi ürünün, çevre sessiz. Yanlızca böcek sesleri. Kopmak böyle olsa gerek, birçoklarımızın hayal ettiği gibi.
YanıtlaSil