Ahmet, işyerinde performans bakımından başarısını ispat etmiş bir çalışandır. Yetkililerinin verdiği görevi yerine getirmekle kalmayıp, şirketin çıkarları açısından önemli projeler üretmektedir. Herkes onun şirkete müdür seçileceğini düşünmektedir. Bu hissiyat, Ahmet’i rahatlatmıştır. Çünkü birkaç saat içinde e-mail ile yeni müdürün ismi açıklanacaktır. Beklenen an gelir. Fakat o da ne! Gelen kutusuna düşen mailde, Ahmet’in adı yoktur. Acaba yanlışlık olabilir mi?
Böyle durumda Ahmet; panikleyecek, hava durumundan bağımsız terleyecek ve bir süre kimseyle konuşamayacaktır. Muhtemelen algıda kapanma yaşadığı için kimseyi işitmeyecek, olumsuzluk hâkimiyeti nedeniyle patlamaya hazır bir bombaya dönüşecektir.
Stres anlarında insanlar, gerginliğe tepki gösterir. Bu tepki mücadeleye dönüşürse, kişi ya doğrudan durumu kontrol altına almaya çalışacak, ya da savunmaya geçecektir.
Doğrudan kontrol altına alma yani stresle başa çıkmaya çalışan insan, çeşitli aksiyonlar alır. Bu aksiyonlar; yüzleşme, uzlaşma ve geri çekilme olarak sıralanabilir. Yukarıdaki örnekte Ahmet, üstlerine karşı isyana kalkışırsa, işinden olabilir. Ayrıca kendisiyle ilgili olumlu hava, bir anda olumsuzluğa dönüşebilir. Eğer Ahmet sakin olup öfkesini yenmeyi başarır ve tepkisini ortaya koyma biçimi üzerinde mantıklı düşünürse, durumuyla yüzleşmiş olacaktır. Fakat bunun yanında, yeni seçilen müdürle işbirliğini düşünerek neler yapılabileceği üzerinde çalışırsa, uzlaşmacı bir yol izlemiş olacaktır. Her şeye rağmen bir tepki vermeyip, geri çeklime yolunu da izleyebilir. Geri çekilme her zaman yenilgiyi kabul etmek değildir. Örneğin 20-30 kişilik bir grubun fiziksel saldırısını düşünerek gergin bir ortamdan geri çekilmek, hayati anlam içerebilmektedir.
Savunma durumunda ise; inkâr, yansıtma, bastırma, gerileme ve tepkinin yön değiştirmesi gibi yollar izlenecektir. Örneğin Ahmet’in çatık kaşlı hali üzerine gelen “kızgın mısın?” sorusuna “hayır değilim” diyerek karşılık vermesi, durumu inkâr ettiğini gösterir. Eğer Ahmet, o gün hiç yaşanmamış gibi çalışmasına devam ediyorsa, bilinçli ifadeyle duygularını bastırıyor diyebiliriz. Ahmet başarıyı yakalamak için birilerini eziyor ve bunun mücadelenin gereği olduğunu söylüyorsa, sorununu yansıtıyor yani yönlendiriyordur. Ahmet, müdürlük açıklaması ardından ellerini başına koyup yaşına uygun olmadan çocukça ağlamaya başlamışsa, gerileme belirtisi gösteriyordur. Tepkini yön değiştirmesi ise, sık yaşanan bir durumdur. Dışarının stresini evine taşıyan aile bireyleri, bu duruma en güzel örnektir.
Genel anlamda kişinin kendisini korumak için gösterdiği tepki normaldir. Fakat bu tepkinin şiddetini iyi ayarlamak gerekir. Eğer tepkiniz başkalarına zarar veriyorsa, stresle başa çıkmış olmaz, aksine problemin büyümesine neden olursunuz.
Stresten kurtulmak için neler yapılabilir?
1- Ailenizle ve arkadaşlarınızla bir araya gelerek gerginliğinizi dağıtmaya çalışın. Ayrıca çevrenizdeki kişileri iyi tanıyın (İyi gün dostu gibi).
2- Beslenmenize ve sağlınıza dikkat edin. Aşırı kilo veya aşırı zayıflık, sinirsel hassasiyetlere neden olabilir.
3- Hayatınızdan eğlenceyi eksik etmeyin. Örneğin dramatik filmlere değil, komediye yönelin.
4- Spor, kişinin üzerindeki gerginliği atmak için en güzel yollardan biridir.
5- Düzenli ve tempolu yürüyüş, bedensel dayanıklılık sağlar.
6- Aerobik, yoga, plates veya meditasyon gibi rahatlama yöntemlerini deneyin.
7- Sosyal aktivitelere katılın. Toplumdan uzak değil, toplumla barışık olun.
8- Olumsuz bakış açınızı değiştirin. Olaylara hoşgörüyle yaklaşın. Yüz ifadeniz, daima güler yüzlü hatırlansın. Zihninizi zıt kalıplardan, baskılardan, kindarlıktan uzaklaştırın.
9- Sorumluluk almaktan korkmayın. Kaybettiklerinden dert yanmak değil, ders almak lazım.
10- Saldırı gibi ağır vakalar yaşamış ve atlatamamışsanız, uzman desteği almanız gerekebilir. Bundan çekinmeyin.
Emre Türker
Picture: flickr
Referans: Psikolojiyi Anlamak / 2007, C. G. Morris - Türk Psikologlar Derneği Yayınları
Çok güzel bir konu , tam da performans görüşmeleri yeni bitmişken :)
YanıtlaSilAnlatım ve çözüm önerileri için teşekkürler.
Dışavurum… Performans sonuçlarında başarılar dilerim :)
YanıtlaSilAraştırma ve gözlemlerimi aktarmaya çalıştım. Mutlu günler.
Arastirma ve gozlemlerini aktarma bicimin her zamanki gibi cok guzel.
YanıtlaSilBasa cikma yontemleri bu kadar net cizgilerle ayrilmayip birbirine karistiginda insnain kendisine ve etrafina zarar potansiyeli artiyor tabii. Zira disavurumun, hatta bir noktaya kadar agresyonun cok daha (zannimca) korkutucusu pasif agresyon. Bu nedenle rahatsiz edici deneyimlerde tepkiyi ya gercekten icsellestirip unutmayi, ya da makul sekilde, geciktirip anlamsizlastirmadan disa vurmayi ogrenmek buyuk erdem...
İş dışındaki konulara da uyarlayabilecegimiz süper bir yazı olmuş:)
YanıtlaSilYazılarını okumayı özlemişim, kpss ye az kaldığı için eskisi kadar sık giremiyorum nete...
Kandiliniz mübarek olsun. Sağlık mutluluk, huzur diliyorum.
YanıtlaSilEliza Doolittle… Harika cümleler :) Tanımlardaki ahenkli sözlerini gerçekten beğendim. Agresyon (saldırganlık) duygularının pasifi, zaten ne zaman dolacağı belli olmayan sürahiye benzer. % kaçının dolu olduğu belli değildir. Onu hissedip uygun seviyeye çekmek büyük bir başarı. Hissiyatın ardındaki çözme kabiliyetiyse, dostluktur diye düşünüyorum.
YanıtlaSilDüşlerimin Gerçeği… Sınava hazırlanıyorsan mümkün olduğunca netten uzak dur. Sınav hazırlığında belli alışkanlıklardan feragat edebiliyorsan, tebrik ederim. Şimdiden başarılar…
Onuncu Köyün Adamı… Senin de kandilini kutlarım.
Kısa ve öz diyorum ki;
YanıtlaSil''Beklentileri bu kadar büyük tutmamalı''....
Hayat o kadar büyük haksızlıklarla ve akıl almayacak şeylerle dolu ki hepsi gerçekleşecekmiş gibi hazırlıklı olmalı..
(Zaten gerçekleşiyor :P )
Yoksa mazallah Ahmet'in başına gelenleri yaşayacak çoğu insana inme bile inebilir :))
Ayrıca ''Gelin ata binmiş de ya nasip demiş''.. :)))
Yorumum bu kez mizahi fakat buna rağmen yine de alabildiğince gerçek olsun istedim sevgili Emre..
Eline sağlık..Harika yazmışsın..
Zeugma… Hayal kurmak güzel şey ama beklentiler makul olursa.
YanıtlaSilÇok doğru. Burada sabır devreye giriyor. Ne ressamlar vardır ki, tarihte adını duymayan kalmamış olmasına rağmen, onlar kendi ününü öğrenemeden bu hayattan göçmüşlerdir. Anlatmak istediğim, hayatta ideallerin varsa, sonuna kadar mücadele edecek, çalışacak ve çalışmaktan vazgeçmeyeceksin. Bu senin yaşam biçimin olacak ama hayatından bir şeyleri, değerlerini, mutluluğunu ve güzelliklerini koparıp almayacak. Öyle yaşarsa mutlu olur insan.
Teşekkürler Zeugmacım, mutlu günler…