Bir paket lastiğini çekip gerdikçe, eski konumuna dönmeye çalışan kauçuğun hafif baskısını hissedebilirsiniz. İnsanda bu durum benzerlik gösterir. Olası durumlarda herhangi bir sorun yokken, farklılık anlarında tepki veririz. Fiziksel ya da ruhsal olarak insanı etkisi altına alan bu gerginlik durumu çeşitli baskılarla birleşince, sonuç beklentisinde ya da uyum hazırlığında stres kavramı ortaya çıkar.
Gelişen dünyada artan strese karşı insanlar, alışma çabasına girerler. Öncesinde tepkiyi gören birey, adrenalin etkisiyle alarm durumuna geçer. Kan şekerinin yükselmesi ve sindirimin yavaşlaması gibi fiziksel belirtilerin ardından, direnç göstermeye başlar. Direnç durumunda insan kendini toparlamayı başaramazsa, tükenme aşamasına geçer ve bundan sonrası ölüme bile gidebilir. Stres bu kadar tehlikeliyken; yoğun ödev, sınav ve aile baskısı ya da yüksek başarı beklentisi, çocuklar üzerinde tehdit unsurları oluşturabilmektedir.
Stres, bireysel ya da çevresel etkenlerle insanı etkileyebilir. Aile, mali ve ekonomik durum, sosyalleşmeden uzaklaşmış monoton yaşam, kalabalık ve yoğun trafik, çevresel etkenlerdir. Bireysel nedenler daha çok kişinin başarma ve ilerleme isteği doğrultunda ortaya çıkar. Bunlar; mükemmel olma isteği, acelecilik ve sorumluluk bilinci olarak gösterilebilir.
Stres durumunu; fiziksel, duygusal, davranışsal ve bilişsel belirtilerle anlayabiliriz.
Fiziksel: Terleme, seslere karşı aşırı tepki, nefes darlığı, bitkinlik, uyku bozukluğu
Duygusal: Saldırganlık ve huzursuzluk, içine kapanma ve durgunluk
Davranışsal: Sürekli uyku hali, toplumdan uzaklaşma, telaş ve madde bağımlılığı
Bilişsel: Olumsuz yaklaşım, konsantrasyon eksikliği, zihin karmaşası, algısal sorunlar
Sağlık sorunlarının en büyük tetikleyicilerinden biri olarak görülen stres, özellikle mide, kalp ve psikolojik rahatsızlıklarla başrol oynamaktadır. Bizleri en çok etkileyen durum, bilişsel belirtiler gibi görünüyor. Çünkü zihinsel fonksiyonlarda bozulma, kişinin doğru hareket etmesini zorlaştıracak, hata yapma riskini yükseltecektir.
Emre Türker
Referans:
Acar Batlaş/Zuhal Batlaş / Stres ve Başa Çıkma Yolları – Remzi Kitabevi
Doğan Cüceloğlu / İnsan ve Davranışı – Remzi Kitabevi
Picture: flickr
Çok iyi bir sunu olmuş, teşekkürler.
YanıtlaSilÇok doğru sevgili Emre.Vücut stres halinde savaş ya da kaç emrini verir beyne.Bu sayede kortizol ve adrenalin hormonları salgılanır.Aslında bizi mücadeleye hazırlayan bu hormonlar sık salgılanmaları halinde de geri dönülmez hastalıklara yol açabilirler dediğin gibi kalp,mide özellikle.Dozunu kaçırmamakta fayda var.
YanıtlaSilAlizafersapci… Teşekkürler.
YanıtlaSilSedenist… Gerginlik konusunda belli bir oranın, insanın başarısını tetikleyeceği söylenir. Kemandan sesin çıkabilmesi için telin hafif gerginlik durumu buna örnek gösterilir. Fakat söylediğin gibi doz ayarı oldukça ince bir nokta. Telin yanlış akordu güzelliği bozabileceği gibi, fazla sıkışan tel inceldiği yerden kopabilir.
Zavallı midem stres yüzünden benden neler çekti. Gitmediğim doktor kalmadığı gibi aldığım ilaçlar da, daha önce ilaç kullanmayı hep reddettiğim için sanırım, bütün yan etkilerini göstermişti. Sanırım midemi düzeltmek yerine stresle aramı soğutmalıyım. =)
YanıtlaSilBu yazının odak noktası ''yoğun ödev, sınav ve aile baskısı, yüksek başarı beklentisi'' gibi ağır baskıların tümünü üzerinde hisseden öğrenciler üzerinde yoğunlaşıyor tabii ki.
YanıtlaSilKlasik ''yarış atı'' tabiriyle bu pozisyona sokulan öğrencilerin % 90'dan fazlası bu tehdit altında ve
Fiziksel
Duygusal
Davranışsal ve
Bilişsel
sorunların hepsini bir arada yaşıyor.Bunu en iyi gözlemleyip bilenlerdenim.
Ben en çok bilişsel belirtileri gözlemledim diyebilirim..
En az 7. sınıftan itibaren başlayan hafta sonu dahil,dersane,etüt, sınav, okuldaki dersler, ödevler ve sınavları 12. sınıfa kadar bu yoğunlukta götüren öğrenci tıkanıp kalıyor. Nefes almaya vakitleri yok gibi..Bir de ergenlik dönemi sorunlarını eklersek düşün artık Emre..
Ve senin eklediğin diğer nedenler..
Stres ve hatta depresyona kadar ilerleyebiliyor durum.
Eline sağlık, çok güzel tespitlerdi her zamanki gibi..
Sevgiler...
diclegultekin… Kendini telkini başardıktan sonra vücudunda halen sıkıntı hissediyorsan doktora gidebilirsin ama ilk başvurduğun adres onlar olmamalı. Birçok yerde “baş ve mide gibi sorunlar nedeniyle hemen doktora gitmeniz öneriliyor. Doktorlar endişelerinizle gerekli gereksiz bir sürü tahlil istiyor ve sonunda bir şey bulmasa bile mutlaka ilaç veriyor. Zaten ilaç vermese, bu sefer hasta “ben yalan mı söylüyorum” diyerek doktora kızıyor. Durum söylediğimden farklı değil. Zaten hastanelerin ticarethaneye dönüşmesi durumu yeterince açıklamakta.
YanıtlaSilKısaca, stresle aranı soğut :)
Zeugma… Duyduğum bir anı vardı. Tam olarak ne kadar net doğru bilmiyorum ama gerektiği kadarını anlatayım. Rahmetli Prof. Dr. Ünsal Oskay’ın öğrencilerinden biri, sınıfta ders çalışıyormuş. Hava çok sıcak ve bahçe cıvıl cıvılmış. Prof. Öğrencisine “arkadaşların nerede?” demiş. “Bahçede geziniyorlar” cevabı üzerine prof. “eee sen burada tek başına ne yapıyorsun, git sen de diğerlerinin yanına” diye bahçeye yollamış. Yani hırs, baskı ve başarı beklentileri, size belki bir noktada kariyer getirir ama hayatınızdan çok şeyi de alıp götürür. Her ikisini de doğru devam ettirmek gerek.
Stres, hastalıkların buluşma partisinde katılım davetiyesidir, unutmamak gerek ;)