15 Şubat 2010

Kitabı Kapağına Göre Yargılama!

!f İstanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali kapsamında 13-14 ve 16 Şubat’ta okuyucularıyla buluşan Yaşayan Kütüphane, oldukça ilginç bir çalışma. İçeride gönüllülerden oluşan bir topluluk size hizmet için bekliyor. Kataloglarda, toplumun önyargılarını oluşturan bazı kavramlar bulunuyor. Onlar çoğu zaman toplumda kendilerini ifade etmekte zorlanmış kanlı-canlı insanlar. Siz katalogdan konuyu seçiyorsunuz, o kişi raflardan sizin yanınıza geliyor ve canlı sohbetlerle okuyorsunuz (konuşuyorsunuz). Toplumdaki gerçekler ziyaretçilerini bekliyor.

Ayrıntılı Bilgi için; yasayankutuphane.net veya yasayankutuphane.blogspot

Hayalbemol okumak için oradaydı…
Picture: yasayankutuphane

7 yorum:

  1. Kitabı kapağına göre yargılamak???

    Tıpkı bazılarının bazı insanlara yaptığı gibi bir önyargı sözkonusu o zaman.Bazısı da kuşe baskı olup parlayanların başından ayrılmaz. Oysaki beni hep eski kitaplar çekmiştir...

    O zaman bloglarımızı da bazıları gibi profesyonel birilerine yaptıralım, her türlü teknik donanım mevcut olsun..Ama içinde bir şey olmasın :)))
    Dimi ama Emre???

    YanıtlaSil
  2. İstanbul'da yaşamamanın getirdiği dezavantajlardan biri bu.
    Mutlaka gitmek isterdim..
    Ama verdiğin linkler çok güzel ve aydınlatıcı..

    Teşekkür ediyorum sevgili Emre....

    YanıtlaSil
  3. Zeugma… İçi-dışı bir olan kaç konu kaldı ki bu dünyada? Mevlana’nın öğütlediği “ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol” cümlesini kaç kişi uygulayabiliyor? Kaçımız süslü poşetlerde pislik saklamıyoruz? İç güzellikleri görebilen, dışa aldanmayan kaç kişi var?
    Tatlı taşlamalarla döktürdüğün o satılar, çok derin yerlere nüfus ediyor Zeugma :) Hayatta olduğu gibi görünüp asla yüzüne maske takmayan biri olarak, dünyada aynada gördüğüm kadar saf birini bulmakta zorlanıyorum. Fakat o umutla bakmaya hep devam edersek, daha iyi görebileceğimiz kesin.

    YanıtlaSil
  4. Kitapları çok seven biriyim. Kitapları kapaklarına göre yargılamam mümkün mü? Tabi ki mümkün değil. Ama kapakları güzel olan kitapları çok severim.Elime alır uzun uzun kapağı seyrederim. Bu bana kitaba ve yazarına verilen özeni hissettirir. Maske gibi görmem ki kitap kapağını. Bilakis kapak kitabın yüzüdür. Sonra dalarım cümlelerinin arasına... Paragraflara...
    Konuya... Ben kitap kapaklarına meraklı bir kitap severim:)İşte o yadırgadığınız insanlardan biri de benim. İtiraf edeyim istedim:)İlginçtir. Son günlerde o kadar çok yazı yazdım ki kitap kapakları konusunda. Hayal Kahvem'e sizleri mutlaka beklerim. Buyrun.

    YanıtlaSil
  5. Vildan… Kapakları süslü ama kelimeleri bayat o kadar kitap var ki, bunlara asla kanma taraftarı değilim. Kapak süslendikçe, fiyat ayrıca artıyor. Ben de genelde yazarına, yorumlarına, içeriğine, kelimelerine ve özelliğine göre değerlendiririm kitapları. Kitap ticaretin içine iyice alındığından, artık yazarın kalitesi değil, yazanın medyatikliğine bakılıyor. O nedenle herkesi biraz daha dikkate davet ediyorum. (Bu arada konu kitaptan çok, önyargıyla alakalıydı :) Kitap kapağı ise sadece bir vizyon…

    YanıtlaSil
  6. Madem itirafa başladım şöyle devam edeyim... Öyle kitap seven biriyim ki, kitabı elime alınca koklayan biriyimdir ayrıca. Bir de üstelik konuşurum da kitaplarla dersem.. "Eyvah! Yandık." Kim dadandı bloğa demezsiniz umarım:) Yoo. Bunların hepsini sahiden yaparım. Bir de özlediğim kitaplarım vardır.Uzun zamandır almamışsam elime, "Ah! Canım!" diye sarılır göğsüme bastırırım. Sahi söylüyorum bakın, sakın şaka yazdığımı sanmayın. Sadece kitabın yazarını ve konusunu önemsemem, kitabın kitap olmadan önceki ağaç halini bile hayal ederim. Hele eski bir kitapsa,bakın neler neler hayal ederim:)

    http://hayalkahvem.blogspot.com/2010/02/ben-bir-kitap-dalym.html

    O nedenle benim için güzel kapaklı kitaplar o yazara ve yazıya saygıyı ifade eder. Tabii ki, populer kitaplardan bahsetmiyorum. Asla. Benim söylemek istediğim önünde düğme iliklediğim kitaplar. Ben de durumlar böyleyken böyle işte:)

    YanıtlaSil
  7. Vildan… Hayal kahvene uğradım, oldukça kültürel diyebilirim :) Verdiğin linkteki o bitmez tükenmez yazıyı da inceledim. O heyecanı bilirim. Bir dönem sahaflarda çok gezerdim. Eskilerle yenileri kıyaslar, geçmişle günümüzü yargılardım.
    Senin hakkında eyvah gibi bir tereddüdüm olmadı :) Hatta hayal gücünün geniş ve üretken olduğunu gördüğümden, oldukça iyi buldum diyebilirim. Eski işyerimde, kitapkurdu 5-6 kişilik gurubumuz vardı. Kahramanlar hakkında öyle sıkı konuşmalarımız olurdu ki, “bunlar uçmuş” derlerdi bize. Kimin uçtuğu, kimin yerlerde süründüğünüz görüyoruz. Kitap üzerine sarılan her manyağın yanındayım :)))) Sonuçta biz birer kitapseveriz…

    YanıtlaSil