İlk çağlardan bu yana çok şey değişti. Teknoloji ilerliyor ve dünya hızla gelişiyor. Her ne olursa olsun, yaşantımız boyunca bir gerçek değişmeyecektir. Yani; birileri kazanacak ve birileri kaybedecek...Masada bilek güreşi için yerini almış iki kişi düşünün. Başlama noktasından itibaren kazanmaya odaklanmış kolların, aynı hizada kalma olasılığı yok denecek kadar azdır. Bir süre sonra taraflardan biri teslim olacak ve kaybedecek, dolayısıyla diğeri kazanacaktır.
Hayatın her anında, çeşitli sebeplerden dolayı kazanan ya da kaybedenlerin tarafında yer alabilirsiniz. Eğer kaybetmeyi alışkanlık haline getirirseniz, yaşamınızdaki mutlu anları mumla aramaya başlarsınız.
Eğer kaybetmek istemiyorsanız, kazanmaya odaklanın. Başarmak istediğiniz noktaya ulaşmak için, öncelikle ciddi bir araştırmaya girin. Örnekleri inceleyin ve teorik uygulamaları, pratiklerle destekleyin. Kendinizi hazır hissettiğiniz nokta, ruhunuza güven aşıladığınız noktadır. Eyleme geçtiğiniz anda, elinizdeki tüm kozları kullanmaya başlayın. Buna rağmen hayatın gerçekleri bazen, başarmanızı engel olabilir. Bu noktada unutmayın ki, tarihe altın harflerle ismini kazımış kişiler, yenilmeye doymayanlardır. Onlar öyle çok hata payı yakalamıştır ki, sonunda kaybedecek hiçbir şeyleri kalmamıştır. Doymak bilmez yenilgilerin ardından vazgeçmeyip doğruya koşanlar, çevresindeki eleştirel çeneleri de kapatmayı başarmışlardır. İşte o noktadan sonra, bir kez daha olsun kaybetmemişlerdir.
Başarı bir yetenek değil, özveridir. Çalışmadan, alın teri dökmeden tahta oturanlar, bulunduğu noktanın değerini bilmez ve çabuk kaybederler. Oysaki başarının harflerini tırnaklarıyla kazıyanlar, ellerinin nasır tuttuğu günleri unutamaz. Olası tehlikeleri birebir yaşadıkları için, her zaman uygulayacakları bir B planları vardır.
Kazanma yolunda ilerlerken temeli öyle sağlam atın ki, yıkmaya kimsenin gücü yetmesin.
Emre Türker
Picture: deviantart























