13 Ekim 2009

Bu Hazine Bedava

Evdeki dekontları (Fr. Hesap belgesi) inceliyordum. Rüzgar alan bir bölgede oturduğumuz için, faturaların bize antipatik (Fr. Sevimsiz) görünmesi gayet doğaldır. Kaloriferden gelen sıcaklık yeterli olmayınca, ekstradan (Fr. Alışılandan daha fazla miktarda) sıcaklık kaynaklarına başvuruyoruz. Geçen aylarda, evime yakın bir market fiyatta (Ar. Değer) damping (İng. Düşürme işi, fiyatta indirim) yapınca, ısıtıcı almıştım. Gerçi vatı (İng. Watt’dan gelme, motordaki güç birimi) yüksek ve ısıtma oranı düşük olunca, pek karlı bir alışveriş yapmış sayılmam. Doğal olarak fazla elektrik harcıyor.

Ülkenin durumu hiç iyi değil. Krizden (Fr. Çöküntü, bunalım) çıkmanın yolları aranıyor. Ekonomide bir deflasyon (Fr. Para sıkıntısı) yaşanıyor. “Çok ekstrem (Fr. aşırı) bir durum değil” diye söylenmesi, gerçekten eksantrik (tuhaf). Her türlü kaosa (Fr. Kargaşa) alışınca, yaşananlar bana hiç de absürt (Fr. Saçma) görünmüyor. Bu komplike (Fr. Karmaşık) durumdan kurtulmanın bir kolayı olmalı. Ekonomi uzmanı olmadığımdan, kriterlerin (Fr. Ölçü) neye göre belirlendiğini bilmiyorum. Bu yüzden fazla polemiğe (Fr. Söz dalaşı) de girmem.

Bu sıkıntılı zamanlarda, elden geldiğince mutlu olmanın yolunu aramak ve genel anlamda çevreye agresif (Fr. Saldırgan) yaklaşmamak gerekiyor.


Her ne kadar yabancı kaynaklı kelimeler dil içine girerek, belli başlı kelimelerin yerine geçmeye başlasa da, bu gerçeği kabul etmek gerekiyor. Global (Fr. Küresel, dünya çapında benimsenmiş) yaşam artık bunu gerektiriyor. Türkçe bu anlamda en zor ama en zengin dillerden biridir. Çünkü bünyesinde; Farsça ve Arapça kadar, batı dillerinden kelimeler de barındırıyor. Bu anlamda öğrenmesi en zor diller arasında yer almaktadır.

Yukarıdaki okuma parçası, dilimize giren yabancı kaynaklı kelimelere örnek amaçlı hazırlanmıştır. Birçok kişi, anlamını bilmediği kelimeleri cümle içinde kullanıyor. Bu da yanlış bilgilenmeye sebep oluyor. Kelime bilgisini güçlendirmek, zekâ düzeyine olumlu katkı sağlamaktadır. Yani ne kadar fazla öğrenirseniz, o kadar zekânızı geliştirirsiniz. İnternet üzerinden neredeyse tüm kelime anlamlarına ulaşmak mümkündür. Fakat siz yine de evlerinizde Türkçe sözlük bulundurun. Kitap gibi olmasa da, kelime haznenizi (Ar. Hazine) geliştirmek için belli aralıklarla sözlük okumaya çalışın. Ne de olsa bilgi, paha (Far. Değer, eder, fiyat) biçilemez bir hazinedir.


Emre Türker

Not: Sözlük anlamları için TDK’ya başvurulmuştur.
Fr. – Fransızca, Ar. – Arapça, Far. – Farsça, İng. – İngilizce.

Picture: flickr

8 yorum:

  1. Bu paylaşımın çok güzel..
    Dediğin gibi bazıları anlamlarını bilmeden kullanıp komik duruma düşüyorlar. Hiç hoş olmuyor. Çok kişinin, hatta üniversite mezunlarının bile ''fortmanto'' dediğini biliyor muydun? ''Otomobil'' kelimesi yerine ''taksi'' kullanıldığını :))

    Yazım yanlışlarına da pek tahammülüm yoktur.Bloguma hem İngilizce hem TDK sözlük linki koydum bu yüzden..
    Ellerine sağlık diyorum Emre..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. Zeugma… Kelimelerin düzgün kullanılması, kişinin kendisini geliştirmesiyle alakalı. Hiç okumayla alakası olmayan, gazeteyi resimleriyle değerlendiren birçok kişi, sokak ağzıyla konuşuyor. Şahsen ben cümlelerime bulaşan kötü kalıpları fark ettiğim an, düzeltmek için çabalıyorum. Sırf bu nedenle hiç televizyon seyretmiyorum. (çoğu kişi bu konuda laf ebeliği yapar, benimki öyle değil.) Seyrettiğim tek zaman, sabah haberleri ve akşam haberleridir. (o da bir şeyler atıştırırken)

    Bu arada yazı dili bakımından takdir ettiğim ender kişilerden birisin. Anlatım tarzını, sayfa içeriğini ve düşüncelerini beğeniyorum.

    YanıtlaSil
  3. Çok teşekkür ederim..Bilmukabele sevgili Emre :)

    Yeri gelmişken söylemek isterim.. Aynı konuda sen de benim takdir ettiğim birkaç kişiden birisin gerçekten.Titiz davrandığın her haliyle belli..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. Zeugma... Düşüncelerin karşılıklı olması hoş ve mutluluk verici.

    YanıtlaSil
  5. Genelde yabancı kelime kullanmaktan pek hoşlanmıyorum. Ama bazı kelimeler o kadar dilimize yerleşti ki insan farkında olmadan kullanabiliyor. Halbuki zengin Türkçemizde aynı anlamı taşıyan bir çok kelime var.

    YanıtlaSil
  6. küfkedisi… Yabancı kaynaklı veya belli yerlerden kısa süreli de olsa dile yerleşen boş laflardan hoşlanmıyorum. Evet yerine “yes, okey” gibi. Örneğin “Dumur oldum” argo kalıbındaki “dumur”, köreldim veya işlevimi kaybettim gibi anlamlar taşır. Oysa dışarıdan gelen kalıba uydurma ve argolaşmış şekliyle sinir gerginliği, refleks gibi anlamlara çekilmiştir. Öyle ki, gün geçtikçe belli yaş dönemleri arasında konuşma farklılıkları oluşmaya başlıyor. Bu, televizyonun ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte daha fazla artmıştır. Bunların yanında dilimize girmiş refleksin çok rahatsız edici bir yanı yok. Hatta Türkçedeki karşılığı “tepke” kelimesini kaç kişi biliyor ki? “bence bu yorumu okuyanların hemen hepsi yeni öğreniyordur. :)”
    Haklısın, alamdaş çok kelime var ve defalarca yazılarımdaki “bulmaca çözün” uyarılarımın nedeni de bu kelime haznesinin artmasına katkıda bulunmak içindir.
    Küfkedisi, yorumunu değerlendirirken, sanki yeni bir konu açmışız gibi, ne dersin! :)

    YanıtlaSil
  7. Sanki :) Ama sen yeterince açıklamışsın üstüne laf bulamadım, tepke kelimesini ben de bilmiyordum açıkcası.

    YanıtlaSil
  8. küfkedisi... Bazen öyle kelimeler duyuyorum ki, nerde yaşıyorum diye düşünüyorum. hayatım boyunca sesine aşina bile olmadığım o kadar kelime var ki! Duyduğumda, anlamını bile öğrensem, cümle içinde kullanamıyorum. Zaten tüm anlamları ve yapıları bilseydik, dil bilimi konusunda prof. konumuna bile geçebilirdik :)

    YanıtlaSil