09 Haziran 2009

Gemi Henüz Ayrılmamıştı Limandan

Sanal sohbetlerle başlamıştı tanışma faslı. Ne bir göz teması, ne de dudaklardan süzülen söz… Sadece uzaktan gönderilen kelimeler ve duyguların bıraktığı etkiydi iletişim.

Ayrılığın anlamını bilememişti genç kız. Veda töreninde, elinde hatıra bir bozukluk ve yeniden görüşmek için verilmiş sözler vardı. Beklentilerini kaleme aldı. Yazdıkları günlüğüydü, okumaya kendi bile cesaret edemedi.

Erkek dönmedi geriye. Çünkü gidiş yolunda kendini kaybetmişti. Aylar geçtikçe, daha çok uzaklaştı ışıktan.

Kadın isyanlarını deftere aktarmaktan sıkıldı. Tüm sinirini kustu sanal posta kutusuna ve elektronik ortamın hızlı postacısıyla gönderdi iletisini. Oysaki erkek, sanal bağlantısını teknik olarak yitirdiği gibi, alması gereken hatıraları da kaybetmişti.

Aradan birkaç yıl geçti. Yeni yaşantılar karalandı beyaz defterlere. Her şeye rağmen aşk, halen ayrılmamakta ısrar ediyordu.

Ve erkek, uzun bir sürenin ardından sanal bağlantısına tekrar kavuştu. Posta kutusunu yeni adreslere hazırlarken, aşkın kendisi girdi devreye. Eski iletiyi, eski yaşanmışlar adına erkeğe ulaştırdı.

Erkek şaşkındı. Kadının onu hayatından tamamen sildiğini düşünüyordu. Kaç kere geriye dönmek istemiş, fakat cesaret edememişti. Yıllar önceki sitem kelimeleri, şimdiki düşüncelerini alt-üst ediyordu. Heyecanlandı.

“Acaba” dedi. O bozuk para, o fotoğraf, o söz halen saklı mıydı genç kızda?

Kadın aslında bir süre inat etmiş ve beklemişti. Fakat sonrasında aşka küsüp, limanda bekleyen gemiyle uzaklaşmaktan başka çare bulamamıştı. Oysaki onunla gittiği ilk filmi hâlâ anımsıyordu. Elinden tuttuğu andaki heyecanı unutamamıştı.

Numarası, erkeğin telefon defterindeki yerini koruyordu. Öncesinde sarhoş oldu, sonra çakır keyif cesaretle umuduna sarıldı.

“Benim” dedi hatırlatmak istercesine isim belirtmeden.

“Halen seviyor musun beni, ben aslında hiç gitmedim ki!”

Aşkın formülü yoktur. Kimi zaman deli gibi ararsınız ama bulmazsınız, kimi zaman hiç beklemediğiniz anda ağına yakalanırsınız. Yılların ardına saklanmayın. Eğer bir gün tekrar çalarsa kapınızı, ona bir şans daha verin. Aşkı danışmayın başkalarına. Belki başkası göremez ama siz görürsünüz. Çünkü o size aittir.

Efsanevi aşklar sizin olsun ve ömür boyu yaşasın kalbinizde.

Emre Türker

Picture: deviantart

8 yorum:

  1. var değil mi sevgili Emre.. Hala efsanevi aşklar var öyle değil mi ...

    YanıtlaSil
  2. kızın yerinde oldum bir zmanlar...Ve o mesaj bana gelseydi deli gibi aşık olmama rağmen vereceğim cevap hayır olurdu...

    YanıtlaSil
  3. her iki tarafta da yaşamak aşkı ayrı bişi... yine de değer şans vermeye,o şansı kullanmaya...

    YanıtlaSil
  4. layya... Hep vardı, sadece bizim unuttuğumuz bir tarafta tozlanmıştı.
    Efsaneleri hikâyelere gömdük, sadece izledik, yaşamayı aklımıza bile getiremedik.
    Neden olmasın, aşk hala bizden vazgeçmemişken, neden yaşanmasın ki!

    ucandepik... Yazı üzerinde arkadaşlarla sohbet ediyorduk,
    Kimi affetmekten, kimi akışına bırakmaktan, kimi de yoluna devam etmekten yana görünüyor.
    Yazının sonunda belirttiğim gibi, aşk size özgüdür. Nasıl gitmesi gerektiği elindeyse, karar verecek kişi yine sen olursun.
    Çok katı olmamak gerek. Bazen affetmek en büyük erdemdir. Hem belki çaresizliktir bu gidişler.
    Ama bu kişiye özgü bir durum, sonuç aşamasında çevrenin etkisine bakmadan, bireysel kararlar verilmeli.

    ay kopuğu(köpüğü)… Yakanın iki tarafında, birbirini seven iki insan varsa,
    ateş kor olup sönmeye yüz tutmadıysa ya da alevlenmek üzere beklentisini sürdürüyorsa,
    o şans neden verilmesin ki? Haklısın, hayatta başarı adına yeniden denemelerde bulunmak gibi,
    aşka da şans verilmelidir. En azından bir kez daha…

    YanıtlaSil
  5. bu yazı aldı beni götürdü eskilere.
    'pes' dedim okurken, sanki yaşadıklarımı benden dinleyıp kaleme dökmüşsün gibi geldi.
    ben giderdim ona herşeye rağmen..aşk bu ya!gurur dinlemio:)

    YanıtlaSil
  6. KaRaMeL… Belki dinlemişimdir :) Yok şimdi paranoya yapmayalım…
    Her sıcak hikâyenin içinde bir diğeri gizlidir. Kaleme alınanlar, düşüncelerin raflarından birer birer söker anılarımızı. Karar aşamasına gelince, gönül ferman dinlemez, haklısın.
    İçinden ne geliyorsa onu yapmak lazım, az biraz mantık, az biraz sevgi kataraktan…

    YanıtlaSil
  7. AŞKI İKİ KİŞİ arasında karşılıkla yaşamak lazım bir üçüncü şahıslara laf etmeye düştümü o aşkın sonu gelmez. aşınızı sadece kendi içinizde aşkınızla paylaşın..nazara da gelmeyin saza da :)))

    YanıtlaSil
  8. BodrumSibel… Aşkı iki kişiyle paylaş, tecrübelerini üçüncü kişiyle. Aşk üç kişiyle yaşanmaz, onun ismi aldatmak olur :)

    YanıtlaSil