28 Haziran 2009

İçimizdeki Ada

Gözlerini açtığında, hiç bilmediği bir adada tek başınaydı. Kumsalın arka tarafı, palmiye ve muz ağaçlarıyla kaplı bir ormandı. Deniz ise suskundu. Suya ayaklarını soktuğu vakit, suskunluk kayboldu. Dalgalar küçük adımlarla yükselmeye ve kumsalı dövmeye başladı. Telaşla çıktı sudan, dalgalar da onun sudan çıkmasıyla birlikte kayboldu. Ne zaman ayaklarını suya soksa, su çalkalanmaya başlıyordu.

Rüya mıydı yaşananlar? Şimdi durup dururken bu ada da neyin nesiydi?

Gözlerini kapattı ve uyudu. Uyandığında, yine aynı noktadaydı. Sürekli beklemek, ona bir şey kazandırmıyordu.

Ormanın içine daldığında, yaprakların arasında parlayan keskin bir balta gördü. Onu alıp, ömrünü tamamlamış ağaçlardan birkaç tanesini kesti. Sarmaşıklara yöneldi. Sarmaşıkları ip olarak kullanacaktı.

Küçük bir mağara gördü. Mağara, kendini hazırlayana kadar kalacağı yer olacaktı. İçini çok fazla düzenlemedi, sadece kalacağı ve olası tehlikelerden korunacağı şekilde girişini kapattı. Çünkü orada fazla kalmaya niyeti yoktu.

Aylarca çalışması sonucunda, kendine dayanıklı bir sal hazırlamıştı. Öyle sıradan bir sal değildi. Dalgalar onu çok fazla etkileyemeyecek, devrilse bile hemen kendini toparlayabilecekti. Ayrıca hazırladığı düzenek sayesinde rahatlıkla balık yakalayabilecek, böylece aç kalmayacaktı. Salın bir özelliği de, yağmur sularını depoluyor olmasıydı.

Heyecanla salını suya indirdi. Dalgalar onunla birlikte hemen harekete geçtiler, fakat onu yıkmakta başarılı olamadılar.

Baltayı geride bırakmıştı. Çünkü balta, adada uyananlar için gerekli bir malzemeydi.

Azgın sularda günlerce ilerledi. Nihayetinde kara görünmüştü. Şehir, tüm karmaşasıyla onu bekliyordu ama o, hazırlıklıydı. Artık hiçbir dalga onu yıkamayacaktı.

Bazen, adada uyanırsınız. Çıkış noktası yoktur. İçerde kalmaya mecbursunuzdur. Bazıları bunu kabullenemez, bazıları ise özümser ve adasını süslemeye başlar. İçerde kalmak istemeyen, hazırlıklara başlar. Her türlü soruna karşı üretkendir. Ucu görünmeyen sular tehlikelidir ama kararlılık, görünmeyen noktaları somuta dönüştürebilir. Körü körüne cesaret, sizi suların derinliklerine çeker. İnsan, aklıyla düşünecek ve çıkış için planladığı yoldan gidecektir.

Hayat, cesaretinizi tokatlayan dalgalarla doludur. Dalgalardan korkan, adasında kalmaya mahkûmdur. Fakat hazırlıklı olan cesaretliler için, dalganın fazla yapabileceği bir şey yoktur. Yeter ki insan istemeyi bilsin.

Emre Türker

Picture: deviantart

10 yorum:

  1. Insan yeterki istemeye gorsun.Neler yapmaz ki.Ne dalgalar korkutur onu ne de baska seyler.Sevgiyle kalin...

    YanıtlaSil
  2. Çok geniş ufuklara yelken açan umutlarla dolu bir yazı... Yine teşekkürler... Balta kalsın, ben gidiyorum:P

    YanıtlaSil
  3. papatya… Doğru söylüyorsun, biz çoğu zaman istemesini bilmiyoruz. Çocukça fikirleri korumuş olsak, belki “olmaz, yapma” ları kabul etmeyiz. Korku, zararlıların haricinde genelde insanın tereddüt ettiği şeylerin genel adıdır.

    esintiler... Sen de adasında durmayı kabul etmeyen, o güzel ifadendeki geniş ufuklara yol açanlardansın demek, takdir ediyorum. İyi yolculuklar :)

    YanıtlaSil
  4. "insan neler yapar isteyince..bu bişey değil düşününce,ben de elektriği hissedince kalktım sana yorum yazdım:)"

    YanıtlaSil
  5. ay kopuğu(köpüğü)... Çok da iyi yapmışsın :)
    İnsan düşününce, evet. Bazen düşünmeyi çok abartıyoruz, bazen de hiç düşünemiyoruz.
    Sanırım ortadaki dengeyi bulamıyoruz.

    YanıtlaSil
  6. Gerçeğini inkar etmeden ama herşeye rağmen yapabilecek birşeyi olduğuna inamak.. Nesin sen allah aşkına.. Motivasyon meleği filan mı :)
    Hafta yine güzel başladı.. Bil bakalım neden.. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Pek fazla film izlemesemde, izlediğim ve etkilendiğim bir film Cast Away.Tom Hanks'in oscarlı bir filmi.Tamda yazıdaki gibi bir çabayı anlatıyor..Gerçekten insan azminden hiçbirşey kurtulmaz,yeter ki istesin..Teşekkürler bu güzel yazı için..

    YanıtlaSil
  8. cache... Sanal alemde soyut görünen, somut biriyim. Ne meleğim, ne de şeytan :)
    Haftaya güzel başlamanın sebebi olarak mı gördün beni!
    Ne güzel bir neden, benim de aynı gülücüklerle gülümsetmiş olmanın mutluluğuyla kahvemi yudumluyor olmam.
    Yüz tebessümünü kaybettirecek etkenlerin, senden uzak olması dileğiyle...

    nesli... O yıllarda filmi izleme fırsatım olmuştu. Robinson'un farklı uyarlaması gibiydi.
    Ordaki son, biraz değişikti ama genel anlam itibariyle Tom Hank'sın rolünde ayakta kalma çabası ve azmi, izlemeye değerdi.
    Bu güzel filmi hatırlama fırsatı verdiğin için ben de sana teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  9. Azim kararlılık ve sabırla, üstesinden gelinemeyecek hiçbir engel yoktur. Yeter ki hedefimizi belirleyelim. Adamızda mı kalacağız yoksa yeni ufuklara yelken mi açacağız?

    Çok güzel bir yazı teşekkürler...

    Sevgi ile kalın

    YanıtlaSil
  10. Çınar… Hafta sonu çocukların yarışma programında Erol Evgin’in söylediği bir özlü söz vardı. Espri gibi görünen ama gerçekten anlamlı. İnsanın durduğu yerin ve beklentilerinin öneminden bahsedercesine söyledi, “taksi durağında beklersen taksiye binersin, otobüs durağında beklersen otobüse binersin.” Basit ama çok güzel.

    YanıtlaSil