06 Haziran 2009

Burada Paniğe Yer Yok

Panik; tutarlı düşünceleri tutarsızlığa dönüştüren, mantıklı karaları mantısız kalıplara sokup aceleye sevk eden, heyecan dolu bedeni iç saplantılarla bitiren, sabır kavramını ezip telaşa sürükleyen hayatın çıkmazlarıdır. Sözlük manasıyla; ani dehşet duygusu, büyük korku, ürkü…

Gereksiz ayrıntıların gereklilik muhasebesini yaptıkça, sıkıntının akarsuyuna kapılıp şelaleye doğru sürükleniyoruz. “Ömrümden bilmem kaç yıl gitti” cümlesiyle son buluyor kaosların sonu ve sakinleşip düşündükçe, giden yıllara yanıyoruz. Küllerin arasından yanmamışları toplamak çare olmuyor. Bu bir tükenişin öyküsü oluyor, okuyoruz.

Hayatın tam bu noktasından itibaren, geçmişle arana bir çizgi çekeceksin. Pişmanlık yok, acele yok, telaş yok, bunalım kapılarından girip çıkıp paniklerin ataklarında saldırı yok. Vakit çok mu geç? Her geç vaktin sonunda, sabah olmuyor mu?

Psikolojide korkuların üstüne gitmek şeklinde bir kavram vardır. Bir korkuyu yenmek için, önce karar aşamasına gelmek gerekir. Tedirginliği yenememişseniz, korkuların üstüne değil yakınına bile gelmeyin. Rahatlayın, zihni boşaltın, spor yapın, bir şeylerle uğraşın. Fobilerinize karşı, hobilerinizi geliştirin. Stres azaldı ve rahatlama başladıysa, karar aşamasına gelmişsiniz demektir.

Bizler karanlık korkusunu yenmek istedik.
Fakat karanlığa hep korkarak girdik. Tedirginlik bizi aydınlıktan uzaklaştırdı.
Karanlığa alışmak için karanlığa girmek lazım ama paniklerden kurtularak.
Unutmamak gerekir ki, karanlıktaki canavarları biz planladık, şimdi de onlara inanıyoruz.

Panik yok, tedirginlik yok, pişmanlık yok.

Al eline kalemi ve yeniden planla hayatını. Hayallerini ve ideallerini yaz kâğıt parçalarına. Görmediklerini görmeye çalış başkasının gördüklerini kıskanmadan.

İzleyen olarak bitirme hayatını, izlenen olmanın yollarında koşmak varken.

Hadi! Yapabilirsin, yapabiliriz…

Emre Türker

Picture: deviantart

9 yorum:

  1. Panik, bir $ekilde çaresizlikten sonra uğruyor sanırım.. Ya da bir$eyin sonuna geldiğinde daha çok.

    Bu konuda senin de dediğin gibi geçmi$i gelecekten ayırmak pek bir i$e yarıyor sanırım.. Yakın zamanda bende ya$amı$tım bunu..

    Ama hangi konu olursa olsun, zor i$ karar vermek..

    Ellerine sağlık Emre, te$ekkürler.

    YanıtlaSil
  2. ELLERİNE SAĞLIK....ÇOK ANLAMLI Bİ POST..

    YanıtlaSil
  3. Bu güzel yazıyı okumak bile öyle iyi geldi ki..
    Yazdığın her kelimede haklısın Emre..
    Burada önemli olmak niyetine girmek..Ucundan kıyısından azıcık denemeye başlamak..
    Kesinlikle devamı gelecek, buna inanıyorum..
    Yazı çok pozitif, çok güzel.Psikolojiyle yakından ilgilisin veya bu mesleğin içindensin kesin.
    Teşekkür ve sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  4. her insan düşlediğini yaşarmış farkında olmadan

    nasıl bir hayat isterse ona yönelirmiş ve öyle yönlendirirmiş gidişatınıdiye okumuştum.

    saçmamı?

    en azından ben böyleydim geriye bakıp düşündüğümde ne istediysem beynimin altında

    (bilinç altı sözcüğünü bir gaf yaparak lise yıllarımda beyinaltı dedğim günden bu yana bu şekilde söylerim)

    hep ona yönlenmişim yaşamışım .

    bunu düşünerek yaptıgımve yapacaklarımdan hiç pişman olmadım korkmadım demeki bunu istiyorum ben istemediğimi sansam da dedim..

    no panik çünkü herşeyi aslında siz istersiniz..

    e ozaman durup beklemek korkmak yersiz

    söylediğin gibi alayım elime kalemimi ve yazayım beyin altımın söylediklerini:)
    birazda planlı yaşayayım bari:)

    YanıtlaSil
  5. Bugra… Çaresizlik yüzünden ellerin boş kaldığına inanmaya başlayınca,
    Telaşlı kararlar zarar da verebiliyor. Çizgi çekmek zor iş veya çizgi çekince geridekileri elden bırakmak.
    Karar aşamasına geldiğimizde, hayatın gidişleri de değişime bir etken olabiliyor.
    Ya yıkıyor bizi, ya da unutturup farklı şeyler düşündürüyor.
    Mantığı ve duyguları iyi dengelemek lazım.

    Kim gölgesinden kaçabilir ki… Teşekkürler.

    Zeugma… Karar vermek, denemek, yeniden denemelerde sakinliği korumak iyi bir şey.
    Denemeden, inanmadan olmaz zaten.
    İnsanın kişiliği, tarzı, bakış açısı ve diğerleri. Bunlar benim yıllardır özel ilgi duyduğum konular. İyi tespitlerde bulunuyorsun, bunu yazılarında görebiliyorum. Teşekkürler benden de sana olsun, görüşmek üzere.

    asya selda… O kadar çok şey geçti ki başımdan,
    kimi isteyerek, kimi bilmeden, kimini içgüdüsel, kimini asiliğimle yaşadım.
    Pişmanlığım olmadı, şimdilik… Kararlar benimdi, sonuçlar da ona göre oldu.
    Ama paniklediğim çoğu zaman. Şimdilerde o karmaşayı aklın düşüncelerinden silmeye çalışıyorum. Çevreme ders verirken, kendime de dinletiyorum öğretileri.

    Yaşadıklarımız için pişmanlık çare değil, bilerek ve isteyerek yaşadıklarımız bizimdi.
    Bilmeden yaşadıklarımız ise ayağımız takıldığında düştüğümüz yer gibi. O yerleri terk etmek elimizde.

    YanıtlaSil
  6. Bende çok var işte bundan..

    YanıtlaSil
  7. hayalbemol benim için hayal dünyanda biraz gezinirmisin ve resmime hayat verirmsin..

    nasılmı bize gel bi bak derim:)

    YanıtlaSil
  8. Sel... Zaman zaman hepimizde var,
    azaltarak bırakmak gerek :)

    asya selda... Hayal dünyanda gezindim, şimdi resme hayat vermek kaldı. Üzerinde çalışıyorum.

    YanıtlaSil
  9. teşekür ederim zevk aldım okumaktan :)

    resmim de teşekür ediyor anlamlandırdıgın için :)

    YanıtlaSil