Genleriyle oynanmamış bir saflığın tatlı görüntüsü
Para, önyargı, beklenti, fayda yoktu. Sadece aşk vardı.
Kadın, hayatını değiştirecek bir başlangıç için hazırlık yapıyordu. Fakat erkek, hayatını değiştirecek kavramda belirsizdi. Çünkü onun adına değişim başarısızlıkla sonuçlanmış, bu nedenle yeni bir umuda kapı aralamıştı. Şimdilik telaşlıydı.
Kadın, evin her odasını hazırlık aşamasında kullanıyordu. Deneyler yaptı, konular araştırıp bulduklarını erkeğe anlattı. Erkek onu dikkatle dinledi. Çünkü yapabileceği bundan fazla bir şey yoktu. Fakat ona aşkla bağlıydı. Aşkla beraber, inanç, sevgi, umut, değer ve heyecan besliyordu. Hayatın içindeki tüm olumsuzlukları birlikte ayıklamışlar, başarısız sonuçların ucunu umuda bağlamışlardı. Limandaki gemileri, her an ufka açılmaya hazırdı.
Kadın düşüncesiyle çalışırken, erkek bedenen onu tamamlıyordu. Güç böyle oluşuyordu. İkisinin de içinde; kin, nefret, riyakârlık, şiddet yoktu. Dünyaya şiddet aşılayan teknolojinin görselliğini kapatıp, gereklilikleri ayrıştırdılar ve onu öyle kullandılar.
Masada karşılıklı oturup okumalarını yapıyorlardı ki, uzattıkları ayakları bilinçsizce birbirine değdi. Gülümsediler.
Erkek - Tatlılardan ne seversin?
Kadın – Pastayı çok severim.
O gecenin ardından, erkek bunu düşündü. EN SEVİLEN TATLI NASIL SUNULUR?
Kadın evden ayrıldığında, erkek hazırlıklara girişti. Hayatında hiç yapmadığı bu tatlı için, tarifleri karıştırdı. Kendi emeğiyle tatlıyı sunmak istiyordu. Malzemeleri toplayıp pişirme aşamasını başardıktan sonra, kremayı kaba yaydı. Sonra renkli kâğıt parçalarından “seni seviyorum” şeklinde kalıp hazırladı. Gülümseyiş figürüyle birlikte onu tatlının üzerine yerleştirdi.
Erkek, yeni başlangıç arayışları için evden ayrılırken, masaya bir not bıraktı. Heyecanlıydı.
Kadın kapıdan içeriye girerken, güzel kokuyu algılamıştı. Hemen mutfağa yöneldi ve kendisine yapılan sürprizi, gözyaşlarıyla karşıladı. Mutlu ve duyguluydu.
Notta şu yazılıydı:
“Hayatım,
Mutfakta sana olan duygularımın EN TATLI halini bulacaksın.
Sen duygularımın dilimlerini atıştırırken,
Ben sana doğru geliyor olacağım.”
Emre Türker
Picture: flickr
Resim tatli, oyku tatli, sozcuklerin tatli, hicbir ayristiriciligi olmaz sanilan font ve renklerle olumlu-olumsuz-heyecanli-dingin duygulari vermen cok cok tatli! Ben ki son basladigim yazi dizisinde dolu dizgin yasanan bir ask yaziyorum, oyle iyi geldi ki bu kucuk oyku Emrecim, ellerine saglik :)
YanıtlaSilNe güzel bir kurgulamaydı bu böyle Emre. O pasta her haliyle saf, temiz,içten, sıcacık bir aşkın sunumu.
YanıtlaSilBöyle güzel bir sürpriz için ağlanır tabii :) Hatta bunu yapan erkek için o kadının ölmesi lazım. Valla.... :))
Yazan ellerine sağlık...
süper, süper, süper :)
YanıtlaSilÇok naif,sıcak ve tatlı bir öykü bu;tıpkı resimdeki pasta gibi.Yüreğine ve eline sağlık.
YanıtlaSilSaygılarımla.
ı ıhhh bunu bir erkek yapmış olamaz:)
YanıtlaSileğer öyleyse benim 3 sene önce evlendiğim erkek,koca,eş,sevgili işte o kim? o ney?
ağlamak istiyorum:(
ne olur bu sadece bir kurgu olsun:)
öyleyse çok beğendim.sevgiler:)
Pasta ne güzel yenir,ne güzel sindirilir,yerken insan nasıl özümser sevgilisinin duygularını,sevgiyi anlatmanın yolları çok da zor değil,bu da en tatlı yollarından biri..
YanıtlaSilbence böyle erkek varsa bile cicim aylarında yapıyodur bunları.:)
YanıtlaSil''Mutlu etmek için, mutlu olmak gerek''
YanıtlaSilHer ikisininde mutluluğu kendilerinde gizli.
Dönüş ise yine aşka, yine sevgiliye...
Sevgili ise hep bıraktığı yerde.
Ne hoştu.
Selamlar
Eliza Doolittle… Senin de yorumun tatlı sevgili Eliza Doolittle :)
YanıtlaSilMutluluk hikâyelerin devamlı olsun (mutluluğun sonu bitmesin)
Zeugma… O kadın ölecekse erkek için, ancak birlikte yaşlanarak ölmeli. Mutluluklar arasına girmek isteyen nice tatsızlıklar vardır ama bunu ayrıştırmayı başaran ayakta kalır. Saf aşklar da böyle bir şeydir. Tatlı yorumuna sağlık Zeugma, mutlu kal dileklerimi yineliyorum, sevgiler.
Küfkedisi… Aman efendim, o senin süperliğin :)
çoban yıldızı… Tatlar algımızda şekillenir.
Yani o tadı algılamışsan veya yazarken kelimelerle aktarabilmişsek, ne mutlu…
asyaselda… :) Çok güldürdün beni selda. :)))) Her aşığın pastayı sunma şekli farklıdır. Sanırım sunulan pastanın hangi şeklini beğeniyorsan, onu kabulleniyorsun. Daha önce yazdığım bir teori vardı –ki bu teori bana ait değil, ben sadece yorumluyorum- “ileriye baktığın yolda sevdiğin hala yanındaysa, geçmişteki mutlu kareleri zihin raflarında ilk sıraya yerleştir. Eğer ki sevdiğin seni yarı yolda bırakmışsa, güzellikleri hatıra raflarına, yani maziye kaldır. Çünkü tekrar edilen umutsuz beklentiler, mutsuzluk hissinden başka bir şey getirmez.
YILDIZ… Güzel bir ifade. Anlatmak istedikten sonra bunu kelimeler, cümleler ya da düşüncelerle ifade edemezsin belki ama ifaden yeterince açıktır. Anlatmanın yolu sevgi olduktan sonra, hiçbir şey zor değil.
KaRaMeL… Cicim ayları denilen şey aşk değil heves :) Aşk biter bitmez amacında değilim tabi ama lakabın kadar tatlı bir ifadeyi seçmişsen, güzellikler beklentilerin olsun sevgili karamel :)
newbahar… Sen de ne güzel bir şiirsel ifadeyle durumu özetlemişsin öyle :)
Sanki imza niteliğinde olmuş, güzel de olmuş, sevgiler…