22 Temmuz 2009

NLP

Yüksek Performansa Ulaşmanın Yeni Bilimi ve Sanatı
Yazar: Dr. Harry Alder
Çeviren: Zarife Biliz
Sayfa Sayısı: 228
Kitap Boyutu: 13,5 x 19,5 cm
Sistem Yayıncılık

NLP, Nöro-Linguistik Programlama (Beyin ve Dil Programlaması), başarılı insan profillerinden yola çıkılarak oluşturulan bir çeşit modellemedir.

Yazar, kitapta belirgin örnekler vererek, NLP’yi düşüncelere yerleştirmeyi hedefliyor. Açılış cümlesinde, felçli Christy Brown’un sadece çalışan sol ayağını kullanmaya azimle, edebiyatta dünya çapında ünlenmesinden oluşan güzel bir örnekle anlatımına başlıyor. Özenle hazırlanan bu yapıt, teorik anlatımların yoğunluğu nedeniyle, konular arasında bağlantılardan kopmanıza neden olabilir.

İletişimde beceri kazanma, kariyer, aklın etkin kullanımı, kalıcı ve bilinçli öğrenme üzerine, oldukça fazla uygulama ve örneklere yer verilmiş.

Son bölümde, kitap boyunca tüm anlatılanların bir çeşit sınaması bulunuyor. 21 günlük eylem planıyla, her gün için ayrı ödev hazırlanmış. Uygulamalar sonunda, okuyucuda olumlu bir farklılık ve arzu edilen hedefe ulaşmak için azmin oluşması bekleniyor.

Emre Türker

Picture: amazon

4 yorum:

  1. NLP yi, ilk kuzenimden duymuş, didik didik sormuştum,nasıl birşey olduğunu. Psikolojik danışmanlık merkezi vardı ve orda NLP yöntemini de uyguluyordu danışanlarına.

    Kitabı alıp okumak isterim ben de. Teşekkürler

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Çınar... NLP halen deneysel aşamada bir uygulama diye hatırımda kalmış. Öncelikle başarıya ulaşmış kişilerin biyografilerini okumanı öneririm. Kişisel gelişim ve psikolojik yapıtlara alışık olmayanlar için bu kitabın uygun olmadığı kanısındayım. Biraz konuya hakim olduktan sonra, daha rahat okunabilir.

    YanıtlaSil
  3. NLP ile ilgili bir konferansa katılmıştım. Konferansı veren kişi oldukça donanımlıydı. NLP büyük şirketlerin de tercih ettiği bir şeymiş,çalışanlarına konferans verilmesini istiyorlarmış.NLP sayesinde ağrılarımızdan kurtulabilirmişiz. Elimizi ağrıyan yere koyup uydurma bir dilde anlamsız şeyler söylediğimizde bir süre sonra ağrı geçiyormuş ama inanmak da önemli tabii. Hatta konferansı veren kişi bir kaç kişilik bir grup oluşturduklarını ve önlerindeki tahtayı konsantre olarak parçaladıklarını da söylemişlerdi. Konferans sonunda çoğu kişi tek kelimesine bile inanmamıştı ama bana hala ilginç gelir.

    YanıtlaSil
  4. desperately-in-love... Yazdıklarına benzer şeyler ben de duyuyorum, fakat görsel anlamda bu tarz ilginç şeyler izleme olanağım olmadı. İnsan beyninin gücü tartışılmaz. Beynimizin ne kadar küçük bir miktarını kullanabildiğimizi çoğumuz biliyoruz. Aklın sınırlarını zorluyor, birikimleri paylaşıyor ve düşünceleri geliştirmeye çalışıyoruz. Ne kadar ileri gidebileceğimizi bilmiyorum ama olası durumları yaşayarak görmeye devam edeceğiz.
    Açıkçası konferansların çoğu şov amaçlı ve abartı sanatı yüksektir. Birçok kişi bir araya gelerek, izleyicileri etkilemek için tüm hünerlerini ortaya dökerler. O yüzden gerçek samimiyeti hissedemediğim konferansların sayısı azımsanmayacak kadar yüksek.
    Tavsiyem şudur: Senin için en uygun olan nedir? Bu sorunun yanıtını verdiğin uygulamalar için çalışmaya başla.
    Diğerlerini, hayatında boşluk buluncaya kadar rafa kaldır. Ben her zaman, bu kitaplarda en uygun olanları seçer,
    başarılı bulduklarımla yoluma devam ederim.

    YanıtlaSil