07 Mart 2011

Taktım Mı Takıyorum

Bir gölge gibi takip edip rahatsız eden, izdüşümünde karanlık bir leke
Alışverişte hiç aklınızda olmayan şeyleri aklınıza sokacak ustalar vardır. Önce kısa bir sinir harbi yaşanır. Fakat satıcı sizin düşüncenize girmeyi ve sonucunda sizi etkilemeyi başarır.

Bir alışveriş merkezinde geziniyorsun. O an biri önünüzü kesti.

Satıcı — Şu parfümü denemek istemez misiniz?
Siz — İstemem.
Satıcı — Piyasanın yarı fiyatına, üstelik bu koku çok etkileyici
Siz — Bir bakayım. (hafifçe sıkıyorsun) Evet olabilir. Ne kadar.
Satıcı — Piyasada 80 TL, tanıtım fiyatı 40 TL, üstelik yanında 15 TL’lik kremi de hediye.
Siz — Peki ver bakalım.

Buraya kadar her şey tıkırında. Fakat bir arkadaşınızla buluşuyorsunuz. Bu kişi sizin sevgiliniz, eşiniz veya dikkate değer bulduğunuz herhangi biri olabilir.

Arkadaş — Selam, aaa o ne elindeki.
Siz — Parfüm, yarı fiyatına aldım. Üstelik krem hediyeliymiş.
Arkadaş — Satmıyor o parfüm. Elden çıkarmaya çalışıyorlar. Kokusu da hiç kalıcı değil.

Eğer biraz takıntılıysanız, yandınız. Çünkü o parfüm, bir şekilde sizden uzaklaşmalı. Düşünmeye başlıyorsunuz. "“Belki hediye olarak birine verebilirim. Aslında mümkünse geri teslim etmek gerek. Ama “zorla satmadılar ya!” Keşke almasaydım. Param da gitti. Zaten çok param yoktu.""

O anda, yanınızdaki arkadaşınız bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama öyle düşüncelere dalmışsınız ki, duymuyorsunuz.

Arkadaş — Heyyy, kime diyorum ben. Şuradaki kafede bir şeyler atıştıralım mı?
Siz — Hııııı??? Duymadım.
Arkadaş — Nereye gittin burada değilsin!

Bedensel olarak oradasınız ama düşünceniz farklı bir yerde. Taktınız bir kere. Nereye gitseniz peşinizde. Takıntı hali, bunun tam tersi de olabiliyor. Yani almadığınız şey üzerinde defalarca düşünüp zihninizi meşgul edebiliyorsunuz. “Keşke alsaydım. Ah be! Şimdi iki katı para verip alamam ama alınacak bir parfümdü ya” gibi iç konuşmalar da yapabilirsiniz.

Hayatın içinde; ne çok umursamaz bir düşünce, ne de takıntılı bir düşünce desteklenir. Çünkü ikisi de tepki çeker. Birisi sizden dolayı başkasını, diğeri iç konuşmalarınızdan dolayı sizi rahatsız edecektir.

Peki takıntı nedir? Takıntı; kişiyi rahatsız eden, herhangi bir durumla alakalı olarak yaşanan, tekrarlayıcı ve zorlayıcı düşünceler, duygu ve dürtülerdir. İlerlemiş halleri psikolojide obsessif-kompülsif bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Genel olarak titiz, düzenli, fazla planlı, kuralcı, simetrik ve şüpheci tiplerde görülür. Bu nedenle iç seslerin kontrolsüz şekilde tekrarlanan takıntılı hallerini hissediyorsanız, önlem almakta fayda var.

Nedir çözüm yolları?

1- Kendinizi değil, takıntılı olduğunuz durumu sorgulayın. Örneğimize dönersek, “40 TL geri gelmeyecek, o zaman ne yapalım?” gibi çözüme yönelik bir sorgu olabilir.
2- Çözüme yönelik sorgu kısa sürmeli. Düşüncenizde geriye dönmeye izin vermeyin.
3- Başka şeylere konsantre olun. Mesela biraz yürüyüş iyi gelebilir. Sevdiğiniz dergileri inceleyebilirsiniz.
4- Mükemmelliği değil, olması gerekeni arayın. Mükemmeliyetçilik sizi felakete götürür. Yapılan hatalar hayatın bir parçası.
5- Başkalarının düşüncelerine değil, kendi düşüncelerinize öncelik tanıyın. Herkes her düşünce ve davranışınızı onaylamayacaktır. Zevkler ve renkler, kişiye özeldir.
6- Emin olmadığınız şeylere karşı aceleci davranmayın. Önce “bu benim için şu an gerekli mi?” sorusunu sorun. Önceliklerinizi tamamladıktan sonra halen istiyorsanız, alabilirsiniz. Eğer orada değilse, ürün tükenmişse ya da tekrar oraya dönme şansınız yoksa, böyle anlarda kaderci olmakta fayda var. “Demek ki kaderde bunu almak yokmuş.” gibi.
7- Kendinizle barışık olun. Her durumda mantık aramayın.
8- Bir aktiviteyle meşgul olun. Mesela günlük tutun ve belli aralıklarla okuyun. Böylece kendinizi daha iyi analiz edebilirsiniz.
9- Yapamayacaklarınıza değil, yapabileceklerinize odaklanın.
10- Belirlediğiniz hedeflere ulaşmak için katı kurallar koymayın. Sonuçlara hazırlıklı olun.

Unutmayın ki sıkıntı üzerinde yoğunlaştıkça, sıkıntıdan kurtulmayacak, aksine daha da sıkılacaksınız. Hayatta mutlu olmanızı sağlayacak pek çok şey var. Onları düşünün. Her şey gelip geçer. Fakat giden zaman geri gelmemektedir. Öyleyse neden zamanı huzursuz parçalarla ziyan edeceksiniz ki?

Emre Türker

Picture: 1-flickr, 2-flickr, 3-deviantart

2 yorum:

  1. zaman zaman hepimizin yaşadığı bır durum güzel bir açıklama kendımızı bunalıma sokacagımıza çözum yolu bulmakta fayda var:)

    YanıtlaSil
  2. defne kurabiye&nani'nin günlüğü… Zaman zaman hepimizin yaşadığı, bazılarının kolayca üstesinden gelip, bazılarının etkisinden uzun süre kurtulamadığı bir durum. Çözüm yolu bulmak, bulamıyorsak bir bilene sormak lazım :)

    YanıtlaSil