Bir Barbaros Romanı
Yazar:
İskender Pala
Sayfa
Sayısı: 379
Kitap
Boyutu: 13,5 x 19,5
Yayınevi:
Kapı Yayınları
Bir
tarihi romanı aşkların arasında anlatmak, sanırım en güzel İskender Pala’ya
yakışıyor. Tarih konusunda araştırmacı kişiliği, edebiyat konusundaki derin
bilgisi, hayal gücü ve yeteneği ile harika işler başarıyor. Kitabı okumadan
önce, Barbaros Hayrettin Paşa’nın biyografisine kısa bir göz atmanızda fayda
var. En azından ağır kelimelerle yorulabileceğiniz durumlarda bu biyografik göz
atış, sizi rahatlatacaktır. Gerçi benim sonradan fark ettiğim bir şey vardı ki,
o da kitabın sonunda bulunan “Gemici Dili”dir. Gemicilik ile ilgili
bilmediğiniz bazı terimler olursa, sonda bulunan bu sözlükten faydalanabilirsiniz.
Savaşlar anlatılırken, kitabın arka yüzüne iliştirilmiş bir harita, o dönem
konusunda bakış açınıza kolaylık getirmek için güzel düşünülmüş.
Alkala
ve Billure’nin aşkı, Barbaros Hayrettin’in tarihi içinde yer buluyor.
Çocuklukta başlayan aşk, üç heykel hikayesinin gizemi ve Alkala’nın kimliği de
dahil olmak üzere, merak uyandıran bir yapıda ilerliyor. Alkala ve Billure’nin
ayrı düşen yolları, bir gün kesişecek mi, yoksa birbirlerine duydukları özlem,
onları kavuşturmaya yetmeyecek mi? Okuyup öğrenmelisiniz.
Güzel
bir hikâye ve tarihe kazınan tüyler ürpertici olaylar. Fakat dil konusunda bazı
okuyucuları zorlayabilir ve bu nedenle memnuniyetsizlik yaratabilir.
Emre
Türker
Çok duru bir yorum çok teşekkürler
YanıtlaSilPala'nın bütün romanlarını okudum. Pala müthiş bir akademisyen ama bana kalırsa büyük bir yazar değil. Yazdıkları çok "yararlı" kitaplar ama edebi doyuma ulaştırdıklarını düşünmüyorum.
YanıtlaSilTabii öznel düşünceler bunlar tam tersini de savunanlar çıkacaktır. Ben son dönem romanları içerisinde en çok Şah ve Sultan'ı beğendim. Kurgu itibariyle Efsane'ye göre daha iyiydi. Gerçi Yavuz'un hayatının romana daha uygun oluşu da var. Efsane'de de Barbaros'u tanıma fırsatı buldum. Bugün Türkiye'de Barbaros'u en iyi okuyacağımız adamlardan biri Pala çünkü askerken-atılmamışken- Barbaros Türbesinin türbedarıymış kendileri ve pek çok yazmayı Türkçeye çevirme işini yapmış. Bu anlamda Barbaros'un hayatına ilişkin bir roman yazılacaksa en yararlısı Pala'ya ait olurdu zaten. Ah o bilgi birikimiyle Maalouf yazaydı bu romanı daha başka olurdu sanki. Saygıyla :))
hımmm vay bunu bilmiyordum bende bu bilgiden sonra almalıyım adinmeliyim bir şekilde kütüphaneye de bakayım bi belki vardır...maalouf bir başka yazıyor ya adam çok ilgimi çekmeyen birşeyi öyle bir anlatmıştı ki sürüklendim ve kitap nasıl bitti anlamadım
YanıtlaSilçıkar çıkmaz okuduklarımdan..fakat aradığımı bulamadım...
YanıtlaSil