Türkçe Adı: 12 Yıllık Esaret
Tür:
Biyografi, Dram, Tarih
Yönetmen:
Steve McQueen
Süre:
134 dakika
Oyuncular:
Chiwetel Ejiofor, Dwight Henry, Dickie Gravois, Bryan Batt, Ashley Dyke, Kelsey
Scott, Quvenzhané Wallis, Cameron Zeigler, Tony Bentley, Scoot McNairy, Taran
Killam, Christopher Berry, Bill Camp, Mister Mackey Jr., Chris Chalk
Yıl
1841, Saratoga, New York. Eşini ve iki çocuğunu bir iş için yolcu eden Solomon
Northup (Chiwetel Ejiofor), bir davette iki kişiyle tanıştırılır. Tanıştığı
kişiler, onun keman çalma yeteneğinden dolayı iyi bir iş teklifinde bulunacak
ve bunu kutlamak için içki içmeye davet edeceklerdir. İçki sonrası kendini
karanlık bir mahzende zincirlenmiş olarak bulan Solomon, özgür biri olduğunu ne
kadar söylese de, güneye gönderilen bir köle olmaktan kurtulamayacaktır.
Köle
olarak satılmasının ardından adı da kısmen iyi bir sahip bulsa da, baş marangoz
John Tibeats’in yaptığı kışkırtmalar, izlerken seyirciyi çileden çıkarıyor.
Özellikle zenci diye köleleri aşağıladıkları şarkıda siyahî adamlara el çırptırarak
tempo tutturulması, vahşetin başlangıcı hakkında bilgi veriyor. Filmde kölelere
yapılan işkenceler, günümüzde hayvanlara yapıldığında, yapanlar ciddi olarak
yargılanabilmekteyken, o dönem insan hayatı bundan çok daha ucuz görünüyor.
Acımasızca kırbaçlanmalar, dinlendirmeksizin çalıştırmalar, merhamet
yoksunluğu, normal bir insanın yüreğini oldukça daraltacaktır. Bir ara Kızılderililerle
Afrikalı kölelerin ormanda karşılaşması, o dönem iki grubun da Amerika’da
yaşadıkları üzerine ufak bir dokundurma gibi görünüyor.
Afrikalı
insanların köle olarak kullanılması, 15 yy. sonlarından 19. yy. sonlarına 300
yıldan fazla sürmüştür. Üstelik bu köleliği başlatan, bugünkü medeni görüntüde
dünyaya ders veren batılı insanlardır. Başlangıcı; 1452′de Portekiz Kralı VI.
Afonso’ya izin veren Papa’nın, savaşlarda yakalananların köle olarak
kullanılması ve satılmasına onay veren bir resmi belgedir.
1689-1755
yılları arasından yaşamış, sosyolojide adı çok geçen ünlü Fransız politikacı Montesquieu
“Erdemli
bir varlık olan Tanrı’nın, iyi bir ruhu simsiyah bir bedene
yerleştirebileceğini sanmıyorum” diyerek, Afrikalıları bir ırk
ayrımından çok daha ileri bir seviyede aşağılaması ve birçok bilim adamının da siyahi
insanları eşya gibi kullanması, akıl alır gibi değil. Böyle sözler sarf etmiş
bir adamın düşüncelerini ders olarak görmek ve onu diğer düşünceleriyle erdemli
bir insan olarak çizmek, tarih açısından utanç vericidir.
Bugün
Afrika’daki belgesel çekimlerine bile biraz dikkat ederseniz, ağır ve tehlikeli
işlerin halen siyahi insanlara yaptırıldığını, diğerlerinin ekranda sadece yıldız
olarak göründüğünü, yerlilerin arada bir yardımcı olarak piyasaya çıktığını da
görmezden gelemeyiz. Afrikalılar kendi kıtalarında halen tam anlamıyla özgür
sayılmazlar. Sürekli batılı güçler tarafından kapitalizm içinde
köleleştirilmekte ve iç karmaşalarla yine aynı güçler tarafından kontrol altına
alınmaktadırlar. Büyük maden yataklarının gerçek sahibi, genelde Avrupa
ülkeleridir.
Sadece
karın tokluğu ile akşama kadar çalışmak, hatta gece de dinlenmeden sahipleri
tarafından kullanılmak, bu filmde dikkat çeken noktalardan biriydi. Kırbaçlanma
sahnelerinde evin hanımlarının soğukkanlı bakışları, o dönem insanların nasıl
insanlıktan çıktığını, hangi tarafın insan sayılmayacağını bize net gösteriyor.
Ekranda konuk oyuncu olarak bulunan Brad Pitt’in sahnedeki rolleri ise umut
verici durumların başlangıcını simgeliyor.
Bu
olay gerçek bir hikâyeden, kaçırıldıktan sonra özgürlüğüne kavuşan birkaç
kişiden biri olan Solomon Northup’un kaleme aldığı biyografik romanından
uyarlanmıştır. Gerçek anlamda yaşananları görünce, bugünkü seyrettiğimiz
kurgu/korku/gerilimlere taş çıkarır. Acıdan etkilenenleri filmi izlerken
dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum. Seyrettiğim sahneler beni çok gerdi.
Solomon
Northup’un kitabı “12 Yıllık Esaret”, 2014 itibariyle Türkçe’ye de
çevrilmiştir. Sanırım kitabı okursak, düşünceleri daha iyi hissedebiliriz.
Picture: impawards
Çok güzel anlamlı bir film. İzleyeli hafta kadar oldu ama etkisinden çıkmak biraz zaman alıyor. Ezilen insanların anlayacağını düşündüğüm bir film zorba ezen insanlar bu filmden sıkıcı bulup izlemeyecektir. Teşekkürler bu arada tanıttığınız için.
YanıtlaSilSelam Emrah, güzel yorumun için ben teşekkür ederim.
SilSelamlar:)
YanıtlaSilkitabını bilmiyordum!! Filminden oldukça etkilendim, ona da bi bakmalıyım sanırım.
Selam. Beğeneceğini ümit ediyorum.
Sil