11 Mayıs 2010

Çatallı Yolların Kararlı İzcileri

Yolun öyle bir noktasına gelmişsiniz ki, çatallanan ayrımın ortasında kaderinizi düşlüyorsunuz. Hemen herkesin başına gelen bir şeydir bu. Beklentiler bir tarafta, yapılması gerekenler diğer tarafta. Sonuçta bu iki yolun sonunda bir hedef var. Fakat ne tarafa gitseniz, diğer tarafta hep eksik bir şeyler kalıyor…

Açılış cümlesi biraz karmaşık gelmiş olabilir? Şöyle düşünün: Hafta sonu, çok önemli bir sınava gireceksiniz. Fakat hafta içi geçerli olmak üzere size öyle güzel bir teklif sunuluyor ki, belki hayatınız değişecek. Teklif edilen şey, hayatınızı devam ettirmek üzere staj niteliğinde bir iş. Oysa hafta sonu gireceğiniz sınav, eğitiminizin bir parçası. Sınavı geçebilmek için günde en az 8–10 saat ders çalışmanız gerekiyor. Fakat teklif edilen işe girerseniz, bu kadar saat ders çalışma fırsatı bulamayacağınızdan, sınavdan iyi not alma şansınız da düşecek.

Böyle bir anda ne yapardınız?

Açıkçası sorunun yanıtı vermek çok kolay değil. Bazı kararları yardım alarak da çözemezsiniz. Çünkü kendinizi en iyi tanıyan yine sizsiniz. Kimileri için sınav her şeyden daha öncelikliyken, kimilerine göre sınav ertelenebilir. Kimileri için her ikisini de başarmak mümkün. Böylesine çatallı yollar, kaderinizi bile değiştirebilir. Hayatını planlı devam ettirenler, muhtemelen en az hasarla durumu atlatabilecektir. Öyle ki, durumun stresi altında ezilip ne yapacağına karar veremeyenler, her iki yolun karmaşasından bunalarak geri dönebilir. Geriye dönenler, yola tekrar çıkmak için muhtemelen rehber ararken, yolun sonundaki hedefe kilitlenenler, ateşi tutan liderler olacaktır.

Bulmacanın zorluğu, çözüme bakış açınıza bağlıdır. Yeter ki siz ne yapmak istediğinize karar verin.

Emre Türker

Picture: flickr

13 yorum:

  1. Açılış cümlesi karışık falan değildi ki?
    Hepimizin zaman zaman yaşadığı bu tür ikilemleri özetleyen o kısımdı bence.
    Her iki seçeneğin de ağır basan yanları olur gerçekten,hangisinden vazgeçeceğimizi düşünürüz. Günlerce..
    İşte şu güzel fotodaki yol ayrımının sonunu bir görebilsek, bir emin olabilsek her iki yolun sonu nereye çıkıyor. Gerisi kolay...
    Çözüme bakış açısı çözümü kolaylaştırmıyor her zaman..Seçtiği yolu bazen tam isabet tuttururken bazen ''keşke''lerle dolabiliyoruz... Kimilerininse ''kaderimmiş'' deyip kestirip attığı olabiliyor..
    Tercih de bizim, günahıyla sevabıyla sonuçları dai...

    Yaşamla bu türden yüzleştirmelerini çok beğenerek, severek okuyorum bemolcüm..

    Eline sağlık..
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. ödülün varrr :)http://balgozlukiz.blogspot.com/2010/05/ilk-odulum.html

    YanıtlaSil
  3. Zeugma… İkilem bazen avantaj bile sayılır. Dörtyol ağzında kaldığını bir düşünsene! Tahminimce çoğu kişi kolay, kısa veya pratik yolları tercih edecektir. Daha önce “Ders Kitapları Çok Mu Uzun?” başlıklı yazımda belirttiğim gibi, bazı kestirmeleri öğrenmek için ana yoldan en az bir kere geçmek ve yolu kıyaslama gücüne sahip olmak gerekiyor. Bazı yollardan tekrar geçmek mümkünken, vazgeçilen yolların tekrar geri dönüşü mümkün olmayabilir. Sanırım hedefi görebilen için yollar, önemli de olsa sadece bir aşama. Nereye varmak istediğini biliyorsan, bir şekilde çıkışa ulaşırsın.

    Değerli sözlerin için sağolasın Zeugmacım, düşüncelerine ve sözlerine sağlık… Sevgiler…

    Balgözlükız… Ödül için teşekkürler ;)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Emre,

    Bu tip catallara geldiginde, sadece kendi adina dusunebilmek, baska sorumluluklar ya da zorunluluklar olmadan ferdi olabilmek hem zordur, insani karar surecinde yalniz koyar, hem de iyidir, baskalarinin hayatini degistirmeden, kendi yasaminla ilgili risk alabilmeni saglar...

    Zeugma'nin dedigi gibi, ben de insani dusunduren, kendiyle, bazen gecmis kararlari, bazen bugunu ve ihtimalleriyle yuzlestiren yazilarini seviyorum...

    YanıtlaSil
  5. Yakın zamanda bir arkadaşım ile konuşurken son 3 ayda hayatıma verdiğim yön/yönler hakkında, tıbbi bir terin eşliğinde beynimizin kararları sorgulayan bölümünden bahsetti ve benim beynimin o bölümümün hiç çalışmadığından... En kısa zamanda adını öğrenip paylaşacağım o hain bölümün. O kadar çok çatallı yollar gördüm ki şu son diliminde hayatımın ve o kadar inanarak, emin olarak, isteyerek verdim ki o köklü kararları, şimdi arkamda bıraktığım yollar kapanmış, önümde çoktan seçmeli yol ayrımları, ne ucu belli ne bucağı... Velhasılı Hayalbemol, yazın çok zamanlı, yeterki ben ne yapmak istediğime karar vereyim...

    Sevgiyle kal...

    YanıtlaSil
  6. Eliza Doolittle… “Başkalarının hayatına müdahale etmeden” bu oldukça önemli. Zaman içinde kimler kimlerin hayatına müdahale ediyor. Bazıları yardım etmek isterken, kara kuyulara sürüklüyor insanı. Söylediğin gibi, zor, yalnız ama iyi…

    Sıradan Bir Sazan… Arkadaşından öğrenip anlatacaklarını okumak isterim. Fakat ben senin o bölümlerde beyninin hiç çalışmadığıyla ilgili bir karşılaştırmaya inanmıyorum. Yorumunda, geçmişte inanarak ve emin adımlarla ilerlediğin yollardan bahsetmişsin. Önemli olan aslında budur. Çünkü kararlarına müdahale olmadan, kendi isteğinle yoluna devam etmişsin. Şunu bil; bilim adamları o kadar çok deney yapar, o kadar çok yanılırlar ki, sonunda hata yapacak alan bırakmazlar. Bizler hata yapmadan, doğruları bulamayız. Sorunlarımız yoldan kaçmakla alakalı, yola çıkmamakla ilgili değil. Belki yoldan sapmış olabiliriz. Bu daha farklı bir şey. İlerlediğin yol çıkmazlara girebilir ama bu senin bir şeyler öğrenmediğini göstermez. İnan benim de çok fazla çatallı yollardan karanlığa saptığım yerler oldu. Fakat o karanlıklar sayesinde aydınlığı görmeyi öğrendim. Önemli olan, doğru rayın üzerine kenetlenmek. Sakın kendine haksızlık etme ve daima mutlu kal…

    YanıtlaSil
  7. Seçenekleri gözden geçirip,bize getirisi ve götürülerini kafamızda tartığımız sürece bize en doğru olanı bulmak kolaylaşır diye düşünüyorum önemli olan artılarını ve eksilerini iyi görebilmek:)ve kendimize karşı düürst ve gerçekçi olabilmek...Ha bide 'risk' faktörü varki; hayatda bazen risk de almak gerekir!

    Tekrar merhaba Sİ_BEMOL:)

    YanıtlaSil
  8. BodrumSibel… Dürüst gerçekti ama bozuk plak gibi sürekli aklında sorunları döndürüyor olursan, çıkış yolunu bulamıyorsun? Söylediklerine katılıyorum, ne yapmak istediğini bilecek, getirilerin-götürülerin doğru muhasebesini yapacak ve analizlerinle yönünü belirleyeceksin. Karanlık çıkışlar yanıltmayacak seni. Her karanlığın peşinde bir aydınlık vardır, azimli olduktan sonra gerisi gelir.
    Sana da tekrar merhaba Bodrum güzel ;) Görüşlerini öğrenmek güzel!!!

    YanıtlaSil
  9. ben olsam stajı seçerdim sanırım

    YanıtlaSil
  10. francesca mckennitt… Teorinin pratikten sonra geldiğini savunuyorsun o zaman! Belki de her zaman staj imkânı bulunmayabilir. Sonuçta her iki olasılığa da açık bir düşünceydi zaten, fikrini paylaştığın için teşekkürler…

    YanıtlaSil
  11. efet sorunlar devamlı kafanda cırt atıyorsa kafan karışmış demekdir :) doğru!. Benim böyle durumlarda izlediğim tek yol artı -eksi listesi yapmak kafamda ki işe yarıyor. artıların fazla olduğu seçenekden gitmeye çalışırım hep içine birazda sezgilerimi katar harmanlarım. onuda soslar biiir güzel yerim hehe işin şakası:)

    Bodrum'un gülü :)

    YanıtlaSil
  12. BodrumSibel… İşin şakası olsun, dramatik yani az olsun. Böyle daha güzel Bodrum’un gülü :) Yaşamdan keyif almayı bileceksin, kısaca mutluluk tanımlarını öğrenip, mutsuzluk adına ne varsa çöpe göndereceksin. Doğru olanı görmek, bazı şeylerin üzerinde durmadan geçmek gerekir. (Soslar, harmanlar, kokteyl yapar içersin, ben senden beklerim bunu, eeeeeee eski hippilerden kim kaldı :)))

    YanıtlaSil
  13. Efet si_bemol aaaaynen öle. azınlıkdayız şu hayatta ..ama ben halimden memnunum.Azınlıkda olsa varım arkadaş:)

    yaşasın Hippiiizim:) hehehe

    Cheers in Hevaen! (şerefe!)

    YanıtlaSil