23 Mayıs 2010

Agora (2009)

Tür: Tarih / Dram / Romantik
Yönetmen: Alejandro Amenábar
Süre: 127 dakika (kesintisiz 141 dakika)
Oyuncular: Rachel Weisz, Max Minghella, Oscar Isaac, Ashraf Barhom, Michael Lonsdale, Rupert Evans, Richard Durden, Sami Samir, Manuel Cauchi, Homayoun Ershadi, Oshri Cohen, Harry Borg, Charles Thake
MS. 391’de Roma İmparatorluğu çökerken, Mısır’ın İskenderiye’si halen parıldamaya devam eder. Filozof Hypatia (Rachel Weisz), İskenderiye Kütüphanesi’nde öğrencilerine felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler verir. O sıralar kentte kölelik devam ederken, Hıristiyanlar, Yahudiler ve Pagan’lar birlikte yaşamaktadır. Hıristiyanlığın yükselişiyle birlikte din baskısı, hissedilir şekilde artmaya başlar. Hıristiyanların Agora’da bir Pagan’ı ateşe atması ve Pagan’ların tanrılarıyla alay etmesini kaldıramayan Olympius (Richard Durden), yanındakilere saldırı emri verir. Hypatia’nın babası Theon (Michael Lonsdale), istemeyerek de olsa bu savaşı destekleyecektir. Fakat olay istenildiği gibi yürümez. Çünkü Hıristiyanlık, sandıklarından da fazla büyümüştür.

Olaylar sırasında, Serapeum’da bulunan İskenderiye Kütüphanesi’de Filozof Hypatia, öğrencilerine ders vermeye devam ederek, astronomiyle ilgili araştırmalarını sürdürür. Köle Davus (Max Minghella), bedenen olduğu kadar ruhen de Hypatia’ya bağlıdır. Fakat kendisini köle olarak aşağıda görmesi nedeniyle, aynı zamanda Hypatia’ya öfke de duymaktadır. İnanç ve değerler arasında gelgitler yaşarken, durumunu sorgulamaya başlar. Halbuki Hypatia’nın düşüncelerinde aşka yer yoktur. O sadece kendisin felsefe ve bilime atamıştır. Ne olursa olsun, bunları korumaya da hazır olacaktır.

Dönemsel anlamda din kavramının, her türlü bilim, politika ve yönetim biçimlerini aşarak bir güç haline dönüştüğünü filmde görebiliyoruz. Kadının yıllarca erkekten geri planda tutulması, değersiz kılınması, yine din propagandalarında dillendirilmiş bir olguyu anlatıyor. İnançların silah olarak kullanıldığı durum ise, mucize gösterileri, özgürlük kavramı, meydan propagandaları ve sefalettir. Filmin başlarında, köle Davus’un açlara ekmek dağıtması ve ona uzanan eller, çaresizliğin en güzel kanıtlarından biridir. Filozof Hypatia’nın inandıkları değerler uğruna çalışmaları, birçok bilim adamının azmine eşdeğer örnektir. Mekân, kostüm ve roller oldukça başarılı. Ayrıca tarihe ışık tutması açısında değerli bir yapım.

Emre Türker

Picture: impawards

2 yorum:

  1. Amenabar'dan cesur bir film.. din olgusuna korkusuz bir dokunuş.. tahammülsüzlüğün, kendinden farklı olanı yok etmenin, cehaletin ve bununla birlikte gelen karanlığın hikayesi... izlenmeli mutlaka..

    YanıtlaSil
  2. Az önce internetten siparişini verdim bile, teşekkürler...

    YanıtlaSil