19 Ağustos 2009

Fal Baktırma Merakı

Özellikle kadınların bir araya geldiğinde en büyük eğlencelerinden biri, fal oluyor. Erkekler bu konuda biraz daha tutucu görünmekle beraber, içten içe falın fısıltılarını duyuyor ve kendini kaptırıyorlar.

Kafeteryalarda kahve yanında fal baktırma modası, hit düzeye ulaştı. Bazı isim yapmış kişilerden randevu almak için saatlerce beklemeniz gerekiyor. Ev ortamlarında söylenen “yol var, kısmet kapanmış, biri var” kelimeleri tatmin edici değil. İsteniyor ki, işin rengine kadar her şey söylensin, gizemli kapılar açılsın ve kartlar açık oynansın.

Kahve falı bakanlara, içinde ne gördüğünü sorduk. Bazıları şekilleri yorumladığını, bazıları hayaller gördüğünü, bazıları da hissettiğini söyledi. Şaşırtıcı sonuçlar alınsa bile, bilimsel açıdan geleceği görmek teknik olarak imkânsız.

Bu işin tutkunları var. Her hafta fal baktırmadan rahat edemiyorlar. Bir çeşit tiryakilik. Sonucun gerçekleşmesi veya işin fiyaskoyla sonuçlanması, onları ilgilendirmiyor. Yeter ki neler olduğunu söyleyin, ne yapması gerektiği konusunda tavsiyeler verin. Bu tarz insanlar, işleri olacağına bırakmadan gerekirse zar atarak veya iskambil kâğıtlarının sonuçlarına göre şansını değerlendirir ve hareketlerine yön verebilir.

Falcılar arasında, çok iyi yüz okuyan veya karşısındakini konuşturmayı başaran tipler mevcuttur. Bir şeyler söylerken oltasını atar ve siz, bazen yüz ifadenizle, bazen de sorular karşısında verdiğiniz yanıtlarla işin akışını belirlersiniz. “Yakın zamanda ilgilendiğin biri var mı?” gibi açık uçlu sorular, yanıta göre şekillendirilebilecek tarzdadır. “Hayır yok” derseniz o konu biter ve kısa anlatımların ardından yoğunluktan kaçılarak, yeni kehanetler başlar.

En ilgi çeken fallar, şimdilik kahve falı ve bakan olursa tarottur. Çünkü şekillendirme ve tahmin yürütme konusunda yorum için en fazla malzemeye sahip fallar, bunlardır. İşin bir de medyumluk kısmı var ki, o bölge biraz daha karmaşık olduğundan hiç girmeyelim.

Klasik, anlatıma zıt bir cümle vardır. “Fala inanma, falsız da kalma.” Yani demek isteniyor ki, söylenenlere kendini kaptırıp hazırlıkta bekleme ama her ihtimale karşı yine de hazırlıklı ol. İşe eğlence gözüyle bakıyorsanız, fal stres atmak için yöntem sayılabilir. Fakat kendinizi kaptırıp sonuçlanmasını bekliyorsanız, zihninize emirler yağdırdığınızdan dolayı, olmayacak şeylerin olma olasılığını yükseltiyorsunuz. Örneğin, “bu hafta çok stresli geçecek” düşüncesi, strese sizin adınıza davetiye çıkaracaktır.

Haydi şimdi kahvelerimizi içelim, söz sırası yorumcuların.

Emre Türker

Picture: flickr

Bu yazı JOYDERGi için hazırlanmıştır.

12 yorum:

  1. Kafelerde kahve falı, okullarda tarot... İşimiz bunlara kaldı işte.. :):)

    Bide ortama göre ayy kızz tutmuş valla gibi dedikodularda nasıl döner acaba xD

    YanıtlaSil
  2. Kahve keyfini çok severim özelliklede denize karşı..Kahve benim için nasıl keyifse, falda öyledir ama fal için özellikle cafelere falcılara gitmem.İşi ciddiye aldığımdan değil tamamen keyfidir benim için fal.En çok sevdiğim yanıda benim hakkında düşüncelerini merak ettiğim birine fal baktırmaktır,bilmiyorum desede amaaan bir iki kelime söyle canım der olacaklara bakarım :)

    YanıtlaSil
  3. Bloqumda bir ödülünüz var. haberiniz olsun istedim.

    YanıtlaSil
  4. Görüyoruuuuuuum :)
    uzun bir yola gideceksin, orda seni bekleyen 3 kişi olacak, kafa kafaya verip bi konuyu sonuca bağlayacaksınız :)

    Birde kalıplar vardır: ;
    kafa kafaya verip...
    işin ters dönmüş...
    dağın tepesinde birisi oturmuş...
    ellerini açmış dua ediyo:)

    gibi gibi gibi :)

    evet fala inanmıyorum, baktırdıktan sonra ne demişti diye düşünmüyorum da ama baktırıyorum işte ne yapayım :) o fincan ters dönmezse olmaz, parmak ucuyla soğumuş mu diye fincanın kıçını yoklamadan olmaz :)

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Hadi bir fal kapat olayı da bize özgü sanki.Ben biri olsa da olmasa da kapatıyorum, inandığım da söylenemez ama. :)

    Bu arada sitenin sloganı süper, çok iddialı: "hayallerin sesini yükselt." :)

    ps: 300. izleyiciye ne veriyorsunuz? :P
    Hayır o benim deee! =)

    YanıtlaSil
  6. Tam konu bulmuşsunuz bu kez Emre:))
    Wallahi nasıl anlatsam inanmazsınız. Annemin bize sürekli fal baktırması yüzünden (günde 3 kez falan) artık kahveden de faldan da nefret eden bir insandım. Adını duysam falın köşe bucak kaçardım. Taaa ki bigün ah beyoğlu'nda hemde en ünlü fal kafelerinden birindeki bi fal bakana rast gelinceye kadar. Aklımı aldı resmen aklımı. Bana hayatımı saydı bir bir... Bir baktım ki rahatlamış çıkmışım. Bi çeşit terapi. İnan şimdi ara ara ama öyle hafta da bir değil canım, bi kaç ayda bir falan uğrar oldum hali pür mealimi okutmaya...
    Yine de elbette çizgiden çıkmamalı...
    Fala inamamalı ama falsız da kalmamalı:))

    YanıtlaSil
  7. wmina | queen elisabeth… Bazen çaresizlik diyelim, bazen merak. Özellikle de merak ilk sırada. Zaten biri bir şeyler bilmeye başlıyorsa, onun adı falcıya çıkıyor :) Ben de severim kahve sonrası birilerinin bir şeyler fısıldamasını ama sözlere takılmam. İşin eğlencesindeyim yani.

    Düşlerimin Gerçeği… Son sözlerinden anladığım kadarıyla, fal değil de sanki görüşlerini merak ettiklerinden ağız yoklaması alıyor gibisin :) Kahve gibisi yok gerçekten, benim bir numaralı favori içeceğim. Fal ise yanında eşantiyon :)

    HaYaLci… Ödülümü gördüm, takip ettiklerinden olmak mutlu etti beni. Teşekkürler.

    KYBELE F… Kahve fincanı çabuk soğusun diye yüzük veya bozuk para koymak da diğer seçenekler. O da bir çeşit yoklama seçeneği. :)
    Klasik ev ortamlarında söylenen standart yanıtları çok güzel yazmışsın, okuyunca “evet görüyor” dedim :)

    Haspam işte!... Öyle birkaç tane tanıdığım var, yani her halükarda fal kapatan. Biraz alışkanlık bu sanırım.
    Önce blog ismini ortaya çıkardım, sonra bir slogan belirledim. Baktım ki sloganım biraz ağır kaçıyor. İsme uygun olsun istedim. Sonuç böyle oldu :) Teşekkürler.
    300. izleyicim, sana ne alsam acaba :) Aslında kitabımı vermek isterdim ama şu an artık satışta değil. Bir gün belki bir yerde hediye ederim, belli mi olur, dünya küçük :)

    şirin'den esintiler... Taksimde bir tanıdığım var. Bar işletiyor, o acayip şeyler söyler. Ona gidiyor olmayasın? :)
    Sen gene de kahveden nefret etme. Zihnin yegâne uyarıcısıdır, tabi geç vakitler olmadıktan sonra.

    YanıtlaSil
  8. Hergün arkadaşlarla kahve keyfimiz var, sonunda da tabi ki kapatılır fincanlar.Öylesine fal bakarız birbirimize.Hani şu kalıplaşmış şeylerdir birbirimize söylediklerimiz.(Kısmet var.işinde yükselecek aileden biri. para geliyor bir yerden.Eli paketli biri kapıdan girmek üzere(Eşi gelmek üzeredir)mutluluk gözyaşı dökeceksin )gibi. Hiç karamsar birşey söylemeyiz.Birbirimizi güne umutla başlatmak içindir sanki hep söylediklerimiz.

    Bunun dışında asla fala inanmam(dım).Bundan birkaç yıl önce arkadaşlar eve falcı çağırdıklarını söylediler.Gel sana da baksın dediler.Asla dedim.Nasıl olur inanırsınız.Baktırmam da o ortamda da bulunmam.Siz benim arkadaşlarım olamazsınız nasıl inanırsınız? diye de çıkıştım.Gitmedim tabi falcı geldiği gün. Sonra ben arkadaşımdayken yine baktırmak için çağırmışlar falcıyı. Nasıl olsa burdasın ne olacak eğleniyoruz baksın işte sana da, dediler ve hayatımda ilk kez fal baktırdım. O gün işin eğlencesindeydim. Aradan zaman geçtikçe kadının söyledikleri bir bir çıkmaya başladı.Olayları yaşadıkça aklıma geliyoru falcının söyledikleri.Mesela: Ankara dışından bir akraban gelecek adı Fatma dedi.Hasta olduğu için doktora gelecek.Bu kadının hastalığı çok kötü.Sonu kötü olacak dedi.Amcamın kızıydı Fatma doktora geldi.Kanser olduğu anlaşıldı Bir yıl sonra kaybettik. Kasım ayında büyük bir acı yaşayacaksın dedi.Annemi kaybettim kasım ayında.Bu kadar da değil her söylediği çıktı.Bu baktırdığım ilk ve son ciddi anlamda faldı. Bir daha da asla baktırmam.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  9. hayalbemolcum ne zamandır yazmadım bişiler malum tatil..falımda yollar çıkınca ayak uydurdum ben de:)) fal için yazdıklarından fazla söylenecek bişi yok.. hoştur keyiflidir..severim... hatta gerekirse atarım tutarım:P
    buralardayım artık görünürüm sık sık:)

    YanıtlaSil
  10. Çınar… Arkadaşlarınla yaptığın şey, çok güzel. Bir çeşit terapi, eğlence… İşin bu kısmı önemliydi. Vakit geçirirken oyalanıyor, tebessümle yaşama sevinci kazanıyorsun.
    İkinci anlattığın şey, fazla etkiliydi. O nasıl biri öyle! Felaket tellallığından pek hoşlanmam. Yani görüş açısında sorunları anlatmak, seni negatif iyonlara hazırlıyor. Üzücü ama hayatın bazı gerçekleri işte. Gelip geçici bir dünyada yaşıyorken ne kadar gülümsersek, o kadar huzursuz saatlerimizden çalmış oluyoruz.

    ay kopuğu(köpüğü)… Atıp tutacaksın, keyfine varıp güleceksin, böylece takılıp stres yapmayacaksın. Yoksa o olacak, bu olacak çok da önemli değil.
    Seni tekrar yorumcu görmekten mutluyum, sevgiler.

    YanıtlaSil
  11. Vazgeçemediğim tek içecektir kahve,fal baktırmayı sevmiyorum ama ben bakabiliyorum:)))Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  12. beyaz mendil... Harika! Sen kendine de bakarsın, başkasına ne gerek o zaman :)

    YanıtlaSil