21 Haziran 2012

Beyin Yorulur Mu?

Bugün bir arkadaşla yaptığımız küçük bir konuşmaydı bu. Acaba beyin yorulur mu?

Aslında düşünce itibariyle “neden yorulmasın ki?” diye sorabiliriz ama kalbi düşünürsek, yorgunluğun ancak bir hastalık belirtisi olabileceğini tahmin edebiliriz. Kalp, daha anne karnındayken, vücut oluşmaya başlamadan önce, insandaki yaşam belirtisiyle birlikte hareketine başlar ve son nefesi verene kadar devam eder. Bu müthiş enerji, beyin için de geçerlidir. Ufak bir araştırma yaptığımızda, beynin sinir hücrelerinden oluştuğunu, bu nedenle de yorulma belirtisi göstermeyeceğini öğrenebiliriz. Yani, istediğiniz kadar ders çalışabilir, bulmaca çözebilir veya kitap okuyabilirsiniz.

Bitti mi? Hayır.

Çünkü bunu ara vermeden yapmak mümkün değildir. Sonuçta beyin sinir hücrelerinden oluşmuş olabilir ama bedenimiz bir kas yapısıyla çevrilidir. Böylece uykusuzluk, açlık, aşırı yüklenme, uzun süreli çalışma gibi durumlarda kas sistemi yorgunluk gösterir. Mesela gözleriniz sürekli kelimeler üzerinde gezindikçe, gözlerde ağrı meydana gelecektir. Eğer daha fazla çalışmak istiyorsanız, gözlerinizi çalışma konusunda eğitmelisiniz. Çünkü öğrenmenin %80’i gözle gerçekleşiyor.

Hafıza, beyin sisteminde var olan bir yapı. Sürekli okuyabilirsiniz ama her okuduğunuzu aklınızda tutamazsınız (dünyada bu konuda doğuştan mükemmel olanlar hariç, onlar da akıl hastalıklarıyla boğuşabiliyor, otizm gibi). Eğer okuduklarınızı aklınızda daha kalıcı hale getirmek istiyorsanız, programlı çalışmalısınız. En azından öğrendiklerinizi tekrar etmeli, özet geçmeli ve bir sonraki konu için ön hazırlık yapmalısınız. Öğrenme, hızlı okuma ve anlamı yapılandırma konusunda pek çok yayın var. Bunları yeri geldikçe anlatıyorum. Mümkün oldukça bu konulara eğilmekte yarar var.

Beyniniz bu kadar mükemmel bir yapıya sahipken, onu gereksiz düşünceler, sıkıntılar, stres, alkol ve sigara gibi şeylerle yıpratmayın. Mümkün oldukça zihninizi yapılandırın. Öğrenme üzerine daha fazla çalışın. Boş zamanlarınız ile dinleme zamanlarını birbirine karıştırmadan, aklınızın sınırlarını zorlayın ve kendinize daha fazla yatırım yapın. Çünkü şu an yaşadığımız çağ, bilgi çağı olarak bizden çok daha fazlasını istemektedir.

Emre Türker



Picture: flickr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder