Soru çok açık. Eğer bu şekilde bir gerçekle karşı karşıya kalsaydınız, ne yapardınız? Elbette bunu kimse istemiyor. Fakat ya sizin için bu kâbus gerçek olsaydı?
Cevaplar, genel olarak normal sınırını aşacak ve fazlasıyla uçuk olacaktır. Bunun sebebi, daha önce kendimizi defalarca sıkıntı ve kaygılarla boğmamızdır. Günü kurtarmak için yaşıyorsak, yarınlarda bir şans faktörünü arıyorsak, harekete geçmek için başkasının el uzatmasını bekliyorsak, sevdiğimizi söylemeyi erteliyorsak, söylemek istediklerimizi içimize gömüyorsak, doğru yaşamıyoruz demektir. Doğru yaşamak için, birinin size son gününüzü belirtmesini mi bekliyorsunuz?Geçtiğimiz günlerde Apple’ın can damarı Steve Jobs, hayata 54 yaşında gözlerini yumdu. Onun Stanford Üniversitesi’nin diploma töreninde yaptığı mezuniyet konuşması, gerçekten etkileyiciydi. Konumuzla ilgili olarak, sözlerinden küçük bir alıntı yapmak istiyorum:
““Kimin söylediğini bilmiyorum ama, 17 yaşımdayken okuduğum su sözü, yaşamım süresince hiç unutmadım: ‘Eğer her günü, o gün yaşamının son günüymüş gibi yaşarsan, bir gün kesinlikle doğruyu yapmış olacaksın.’
Bu söz beni öylesine etkiledi ki, o günden buyana geçen otuzüç yılda her sabah aynaya bakar ve kendime sorarım:
‘Bugün yaşamımın son günü olsaydı, gün boyu yapacaklarımı gerçekten yapmış olmak ister miydim acaba?’””
Doğru yaşam, genel olarak çok fazla mal varlığıyla özdeşleştirilir. Her güzel yaşamda para hayalleri, düşünce balonunda taçsız kraldır. Para, birçok yönden hayalleri bile tutsak etmiştir. Aslında doğru yaşamda paranın etkisi, ancak bizim değer verdiğimiz ölçüde etkilidir. Doğru yaşam; keşkeleri unutmak, başkasının varlığıyla, başkasının yaşantı tarzlarıyla çenemizi ve düşüncemizi yormaktan çok, kendi yaşantımıza bakmakla mümkün olacaktır.
Son günü yaşamak. Hayattaki son günü kestirmek, neredeyse imkânsız. Öyleyse dün vardı, bugün yaşanıyor ve yarınlar bir şekilde yaşanması muhtemelse, Hz. Ömer (ra)’in şu sözlerini bir düşünelim:
"Sabaha ulaştığında akşama çıkacağını unma,
Akşama ulaştığında da sabaha çıkacağını unma"
Gün, sizin gününüz. Asla tekrarı yok. Yarınlar hiç doğmayabilir. Çok sevdikleriniz için siz, sizin için de çok sevdikleriniz yarın olmayabilir. Bunlar acı görünebilir ama gerçek. Sevgi sözcüklerini saklamayın.
Yaşanan her dakika, ayrı güzel... Aldığınız her nefesin keyfini çıkarın. Çünkü yaşanan her an, sizin eserinizdir. Öyleyse, ortaya çıkardığınız eser, bir şaheser olsun…
Mutlu Günler…
Emre Türker
Yazıyı beğendiniz mi?
Öyleyse şunlara de bir göz atabilirsiniz...
1.Dün, Bugün, Yarın
2.Kaybetmek Hangi Sonun Başlangıcı?
3.Göz Açıp Kapayıncaya Kadar
4.Anılarda İz Bırakanlar
Picture: flickr