07 Mayıs 2010

The White Ribbon (2009)

Türkçe Adı: Beyaz Bant
Orijinal Adı: Das weisse Band - Eine deutsche Kindergeschichte
Tür: Polisiye / Dram / Gizem
Yönetmen: Michael Haneke
Süre: 144 dakika
Oyuncular: Christian Friedel, Ernst Jacobi, Leonie Benesch, Ulrich Tukur, Ursina Lardi, Fion Mutert, Michael Kranz, Burghart Klaußner, Steffi Kühnert, Maria-Victoria Dragus, Leonard Proxauf, Levin Henning, Johanna Buse, Thibault Sérié, Josef Bierbichler
19. yüzyıl’da, 1. Dünya Savaşı hazırlığındaki Almanya’nın bir köyünde geçen hikâye, o dönemde 31 yaşındaki köyün öğretmeni (Christian Friedel) tarafından anlatılıyor. Yaşananlar, yaşanmışlar ve yaşanacaklar için tam bir cevap niteliği taşımayan görüntü ve anlatımlar, filmin genel durumunu yoruma açık hale getiriyor…

Filmin hemen başında, atıyla evine gitmekte olan köyün doktoru, iki ağaç arasına gerilmiş ince bir tele takılarak düşer ve ciddi şekilde yaralanır. Bu kazanın ya da suikastın hemen ardından bir başka kaza daha meydana gelir. Bu durum, masumane görünen çevre halkını saflığını, ilerleyen sahnelerden elde edilmiş ipuçlarıyla sorgular. Acaba tüm bu olaylar planlı mı yürümekte, yoksa her şey bir tesadüf mü?

Geçmişe atfen siyah beyaz görüntülerle hazırlanan film, tamamen modern sanat ve yapımlardan hoşlananlara hitaben hazırlanmış. Çünkü izleyici, görüntüler arasında bir aksiyon, romantizm, dramatik veya mutlu bir son bulamayacak. “The White Ribbon”, 19. yüzyıldaki köylünün sefil durumu gözler önüne sererken, tehlikeli bir iç şiddette de dikkat çekiyor. Din adamları ve elit tabakayla çiftçiler arasındaki çizgiyi çok net olarak gösteren yapım, tam bir ustalıkla çekilmiş. Çünkü hangi sahneye baksanız, o kareyi rahatlıkla bir tabloya dönüştürebilirsiniz. Işığın yansıması, gölgelendirme ve bakış açısı incelendiğinde, çekimlerin ne derece mükemmel olduğu fark edilebilir.

Emre Türker

Picture: impawards

3 yorum:

  1. korku filmi gibi geldi bana..

    YanıtlaSil
  2. Festivalde seyretmeyi kaçırdığıma en üzüldüğüm filmlerlerden biri, çocukların bile masumiyetini kaybettiği günümüze de iyi bir yorum olduğunu sanıyorum.

    Anlatımından anladığım kadarıyla Haneke gene ucunu açıkta bırakıp hayal gücümüze yıktığı pek çok detay eklemiş filmine, en kısa sürede edinebilirim umarım.

    Teşekkürler paylaşım için,

    YanıtlaSil
  3. bu filmi filmekiminde izlemiştim bi Haneke hayranı olarak..ve her seferinde olduğu gibi bu neydi yahuu etkisi yaratmıştı bende ama diğer filmlerine göre ben vasat bulmuştum ne yalan söyleyeyim:) insan funny games i,der siebente kontinent i izledikten sonra daha bi güzel film bekliyo yahuu:)

    YanıtlaSil