08 Ocak 2010

The Time Traveler's Wife (2009)

Türkçe Adı: Zaman Yolcusunun Karısı
Tür: Dram / Romantik / Bilim-Kurgu
Yönetmen: Robert Schwentke
Süre: 107 dakika
Oyuncular: Eric Bana, Rachel McAdams, Michelle Nolden, Alex Ferris, Arliss Howard, Katherine Trowell, Bart Bedford, Esther Jun, Matt Birman, Craig Snoyer, Carly Street, Romyen Tangsubutra, Brooklynn Proulx, Jane McLean, Ron Livingston, Brian Bisson, Maggie Castle, Fiona Reid, Philip Craig, Stephen Tobolowsky, Hailey McCann

Henry, zaman içinde yolculuk yapan, fakat yolculuğunda zamanı kontrol edemeyen özel biridir. Hiç beklemediği anda, hiç beklemediği bir yerde kendini bulmaktadır. Geçmişe defalarca gitmiş olsa da, olaylara müdahale edemez. Bu nedenle, kazada ölen annesini hiçbir zaman kurtarmayı başaramamıştır.

Çalıştığı kütüphanede onu çok iyi tanıdığını söyleyen Clare’le (Rachel McAdams) karşılaşır. Henry, geçmişte Clare’in yaşadığı malikâneye defalarca gitmiş, çocukluğundan itibaren kalbini fethetmiştir. Bu karşılaşma, onların güncel zamanda ilk buluşması olacaktır.

Bilim-kurgudan çok, romantik duygular daha ön planda. Geçmiş zamandaki Clare’in çocukluğu ise izleyiciyi gülümsetecektir.

Emre Türker

Picture: impawards

Nicel ve Nitel Kavramlara Giriş

Soru sormak ve cevap arayışı

Size bir soru sorabilir miyim?” Sıklığı gittikçe artan bir cümle. Yolüstünde bekleyen araştırmacılar, haberciler veya anketörler, fırsat buldukça bir şeyler sormak ister. Öyle çok soru sorulmuştur ki bizlere, artık onlardan kurtulmak için yolumuzu bile değiştirebiliriz. Aslında o sorular, araştırmaların sonuca ulaşmasında en önemli etkenlerden biridir.

Nicel araştırmalar; sayısal, deneysel ve somut çalışmaların örneğidir. Kimya, fizik, matematik gibi bilimler, nicel kavramlar içinde yer alır. Nitel araştırmalar; yoruma açık, yorumlayan ve ölçmekten çok anlamaya çalışan kavramlardır. İnsan ve toplumu inceleyen psikoloji ve sosyoloji, nitel yöntemlere örnektir. Fakat konuşurken “söyle bakalım bunun niteliği nedir?” dediğimizde, aslında ne sorduğumuzun farkında olsak da, ne demek istediğimizi tam anlatmış sayılmayız.

Nicel ve nitel düşünceyle, nasıl soru sorabiliriz?

Nicel araştırmalarda soru örnekleri: Ne Kadar? Sıkça mı? Kaç adet?
Nitel araştırmalarda soru örnekleri: Neden? Nasıl? Niçin? Ne amaçla?

Açık uçlu ve kapalı uçlu soru çeşitleri vardır. Kapalı uçlu sorular, net ve kısa cevap bekler. Fakat açık uçlu sorular, sizden yorum ister. Televizyon alacağınızı düşünelim. “Bu televizyonun kumandasında teleteks var mı?” derseniz, kapalı uçlu soru sormuş olursunuz. Eğer “Bu televizyon kumandasında ne gibi özellikler mevcut?” derseniz, aslında temelde özellikleri ve fiyatı arttıran kıyaslamaları bekler, yani açık uçlu soru sormuş olursunuz. Yol üstünde bekleyen anketçiler net cevap beklerken, bir konu hakkında tartışanlar yorumlarla konuşur.

Örnekteki bilimlere bakarsak, ne konuda nicel, ne konuda nitel yöntem kullanılıyor, daha iyi anlarız. Fakat yenilikçi araştırmacılar, her iki yöntemin de birlikte kullanılmasından yanadır. Özellikle toplumsal konularda, nicel ve nitel araştırmalar birlikte kullanılır. Çünkü her ikisinin de zayıf ve güçlü yanları vardır. Örneğin ailede şiddet araştırılırken, çeşitli bölgelerdeki istatistikler kullanılarak, yer, kavram ve eğitim gibi genellemeler daha rahat saptanacaktır.

Cümle içinde “bunun nitelikleri nedir?” diye sormamızın nedeni, toplum içinde ya da sohbetlerde, nitel kavramın daha ön planda olmasıdır. Sohbet dilinde sayısal verilerden çok, yorum konuşulmaktadır.

Aslında araştırma yöntemleri, geniş ve ayrıntı gerektiren bir konudur. Buradaki amaç, bakış açısını biraz daha genişletmektir. Çünkü kişisel başarınız, ister kelime olsun, ister kişi olsun, ne kadarını tanıdığınızla doğru orantılıdır. Bu nedenle hangi kavramsal durumda olursa olsun, asla sormaktan ve öğrenmekten vazgeçmeyin.

Emre Türker

Picture: flickr

07 Ocak 2010

Canım Kardeşim (1973)

Tür: Dram, Komedi
Yönetmen: Ertem Eğilmez
Süre: 90 dakika
Oyuncular: Tarık Akan, Halit Akçatepe, Kahraman Kıral, Metin Akpınar, Adile Naşit, Necdet Yakın, Sıtkı Akçatepe, Kemal Sunal

Gecekondu mahallesinde yaşayan Murat (Tarık Akan), babası ve kardeşi Kahraman’la (Kahraman Kıral) birlikte yaşar. Tek dostu Halit’le (Halit Akçatepe) beraber, sağda solda gezinip para bulmaya çalışır. Bir gece ansızın babası ölünce, Kahraman’a bakmak zorunda kalacaktır. Üstelik evden atılan Halit de onlara taşınmıştır.

Okulda sürekli kaşınan Kahraman’ın vücudundaki yaraları gören öğretmeni (Adile Naşit), onun muayene edilmesi konusunda ısrar eder. Doktora gittiklerinde ise acı gerçeği öğreneceklerdir.

Beş parasız olmalarına rağmen hayattan kopmayan iki arkadaşın dramını izlerken, cahilliği, çaresizliği ve açlığı göreceksiniz. Kadrosunda dönemin çok değerli oyuncularını barındıran film, klasikler arasında yer almaktadır.

Emre Türker

Picture: sinematurk

Tartışarak Anlaşma

Tartışma, bir kavganın tetikleyicisi midir?

Karşıt görüşlü iki grup, konferans salonunda bir araya geliyor. İzleyicilerin de bulunduğu salonda konuşmanın seyri ılımlıyken, birden tansiyonun şiddeti artıyor. Uğultular yükseliyor. İnsanlar gittikçe gerginleşiyor. Gülümseyen suratlar, ekşimeye başlıyor. Sunucunun müdahalesi yeterli olmayınca, tartışma iptal ediliyor. Bu durum size yabancı geliyor mu?

Tartışma, karşıt fikirlere sahip olan kişilerin konuşarak ortak noktayı bulması ya da bir konu hakkında faydaya ulaşılmak için, zıt görüşlerin paylaşılmasıdır. Fakat toplumda genel anlamda tartışma, kavga aracı olarak görülür. Medyanın tartışmalardan reyting adına prim yapması, bu kavgacı tutumun gittikçe toplumda benimsenmesine yol açıyor. Gelişmiş ülkelerin bütçe hesaplarında, “eğitime mi yoksa sağlığa mı daha fazla harcama yapılmalı” konusu tartışılırken, gelişmeye çalışan bazı ülkelerde ise, bütçe açıklarında kişisel egolar üzerinden taraflı ve kavgacı tutumlar, gerçekten düşündürücü...

Şiddeti benimsedikçe, sevgiden ve inançtan uzaklaşırız. Tartışma sırasında zıt grupların birbirine düşüncesini empoze etmesi (dayatması, zoraki kabul ettirmesi), neredeyse imkânsızdır. Öyleyse tartışmada yüksek tansiyon, çözüm değildir. Bilgi ortadadır. Fikir paylaşılır. Sonuçta bu konuşmalardan elde edilebilecek en önemli şey, ortak fayda olacaktır.

Bir tartışma sırasında;
Seviye korunmalı,
Önemli tartışmalarda tarafsız seçilmiş sunucu bulundurulmalı,
Konuşmalar direk infaz yapılmadan dinlenmeli,
Söz hakkına saygı duyulmalı,
Farklı fikirler sunulurken hakaret içeren sözlerden kaçınılmalı,
Ve konuyla ilgisi olmayan kişisel yorumlar yapılmamalıdır.

Bazı konuşmalarda “tartışmak istemiyorum” sözlerini sıkça duyarız. Aslında istenmeyen şey tartışma değil, kavgadır. Tartışmanın adabı bilinmezse, kaos kaçınılmazdır.

Herhangi bir konuşma sırasında hoşunuza gitmeyen şeyler duyarsanız, sinirlenmeye başlarsınız. Asabiyet, konuya olan hâkimiyetten sizi uzaklaştırır. Bir süre sonra algıya kapanır, olumlu veya olumsuz hiçbir şeyi kavrayamaz, sadece söylemek istediklerinize yoğunlaşırsınız. Normalde söylemek istemediğiniz cümlelerle kendinizi ifade eder ve sonradan pişman olursunuz. Çünkü soğukkanlılıkla yapacağınız herhangi bir konuşmada taraf sağlayabilecekken, insanlar sizden uzaklaşacaktır.

Şiddeti ve asabiyeti karakter yapısıyla bağdaştıran kişinin elde ettikleri, ancak geçici bir hevesle ifade edilebilir. Şiddeti benimseyen, eninde sonunda yalnızlığa mahkûm olacaktır.

Emre Türker

Picture: deviantart

06 Ocak 2010

Bir Gün Bir Adam

Pencereden dışarıya baktı adam
Sanki orada yaşayan o değildi
Sanki bu toprağın kokusuna yabancıydı
Teni zamana yenik düşmüş, boynu bükülmüştü.
Oysa daha dün, ne kadınlar takmıştı peşine.
Asiydi, delikanlıydı, iyi de içerdi.
“Bir gün çok büyük adam olacağım” derdi çevresine
“Bir gün çok büyük adam olacak” derdi onu sevenler

Ne oldu ki yıllar böyle çabucak geçti.
Daha dün yapraklar yemyeşil değil miydi?

O adam bir gün kaldırımda yatarken bulundu
Adeta gülümsüyordu cansız bedeni
Kimsesizler mezarlığına doğru yola çıkarken
Arkasından sesler yükseldi

Dediler ki:
“Bir gün çok büyük bir adam olacaktı kendisi,
Yazık oldu!”

Emre Türker

Picture: flickr

05 Ocak 2010

Law Abiding Citizen (2009)

Türkçe Adı: Adalet Peşinde
Tür: Polisiye / Dram / Gerilim
Yönetmen: F. Gary Gray
Süre: 109 dakika
Oyuncular: Jamie Foxx, Gerard Butler, Colm Meaney, Bruce McGill, Leslie Bibb, Michael Irby, Gregory Itzin, Regina Hall, Emerald-Angel Young, Christian Stolte, Annie Corley, Richard Portnow, Viola Davis, Michael Kelly, Josh Stewart

Clyde Shelton’ın (Gerard Butler) evine giren iki soyguncu, karısı ve çocuğunu vahşice öldürür. Davaya bakan avukat Nick Rice (Jamie Foxx), suçlu tarafla bir anlaşma yapar. Bu anlaşmaya göre biri idam olacak, diğeri itirafçı ve cinayeti işleyen kişi ise, bir süre cezaevinde yatıp çıkacaktır. Anlaşma Clyde’ın rızası olmadan gerçekleşmiştir.

Aradan 10 yıl geçer. Ölüm cezasının infazı sırasında suçlunun hiçbir şey hissetmemesi gerekirken, acılar içinde kıvranarak ölür. Diğer suçlu ise, Clyde tarafından işkenceyle öldürülür. Şüpheli olarak Clyde hemen yakalansa da, elde hiçbir delil yoktur. Yine de beklenen itirafı yapacağına dair söz verir. Yalnız bir şartla…

Suçluları sınamada Amerikan adaletinin ne derece adil olduğunu sorgulayan film, yüksek tansiyonda geçiyor. Polisiye sevenler için iyi bir alternatif olabilir.

Emre Türker

Picture: impawards

Zombieland (2009)

Tür: Aksiyon / Komedi / Korku
Yönetmen: Ruben Fleischer
Süre: 88 dakika
Oyuncular: Woody Harrelson, Jesse Eisenberg, Emma Stone, Abigail Breslin, Amber Heard, Bill Murray, Derek Graf

Ulaşmak istedikleri eyaletlerin adını, kendine isim olarak belirleyen iki farklı insan. Bir de yolda karşılaşılan kız kardeşler…

Benzin istasyonundan satın alınmış bir hamburgerden bulaşan virüs, Amerika’yı Zombi ülkesine dönüştürmüştür. Columbus (Jesse Eisenberg), belirlediği birtakım kurallar sayesinde ayakta kalmayı başarır. Yolda karşılaştığı Tallahassee (Woody Harrelson), tam bir Twinkie (Amerika’da satılan bir çeşit dondurmalı kek) hastasıdır. Twinkie bulabilmek için her türlü riski göze alır. Yiyecek bulmak için girdikleri markette iki kardeşe rastlarlar. Wichita (Emma Stone) ve kız kardeşi (Abigail Breslin), usta hırsızlardır.

Hepsi el ele verip, birlikte zombilere meydan okuyacaklardır. Çılgın korku komedilere bir örnek...

Emre Türker

Picture: impawards