Bugün
bir arkadaşla yaptığımız küçük bir konuşmaydı bu. Acaba beyin yorulur mu?
Aslında
düşünce itibariyle “neden yorulmasın ki?” diye sorabiliriz ama kalbi
düşünürsek, yorgunluğun ancak bir hastalık belirtisi olabileceğini tahmin edebiliriz.
Kalp, daha anne karnındayken, vücut oluşmaya başlamadan önce, insandaki yaşam
belirtisiyle birlikte hareketine başlar ve son nefesi verene kadar devam eder.
Bu müthiş enerji, beyin için de geçerlidir. Ufak bir araştırma yaptığımızda,
beynin sinir hücrelerinden oluştuğunu, bu nedenle de yorulma belirtisi
göstermeyeceğini öğrenebiliriz. Yani, istediğiniz kadar ders çalışabilir,
bulmaca çözebilir veya kitap okuyabilirsiniz.
Bitti
mi? Hayır.
Çünkü
bunu ara vermeden yapmak mümkün değildir. Sonuçta beyin sinir hücrelerinden
oluşmuş olabilir ama bedenimiz bir kas yapısıyla çevrilidir. Böylece
uykusuzluk, açlık, aşırı yüklenme, uzun süreli çalışma gibi durumlarda kas
sistemi yorgunluk gösterir. Mesela gözleriniz sürekli kelimeler üzerinde
gezindikçe, gözlerde ağrı meydana gelecektir. Eğer daha fazla çalışmak
istiyorsanız, gözlerinizi çalışma konusunda eğitmelisiniz. Çünkü öğrenmenin
%80’i gözle gerçekleşiyor.
Hafıza,
beyin sisteminde var olan bir yapı. Sürekli okuyabilirsiniz ama her okuduğunuzu
aklınızda tutamazsınız (dünyada bu konuda doğuştan mükemmel olanlar hariç,
onlar da akıl hastalıklarıyla boğuşabiliyor, otizm gibi). Eğer okuduklarınızı
aklınızda daha kalıcı hale getirmek istiyorsanız, programlı çalışmalısınız. En
azından öğrendiklerinizi tekrar etmeli, özet geçmeli ve bir sonraki konu için
ön hazırlık yapmalısınız. Öğrenme, hızlı okuma ve anlamı yapılandırma konusunda
pek çok yayın var. Bunları yeri geldikçe anlatıyorum. Mümkün oldukça bu
konulara eğilmekte yarar var.
Beyniniz
bu kadar mükemmel bir yapıya sahipken, onu gereksiz düşünceler, sıkıntılar,
stres, alkol ve sigara gibi şeylerle yıpratmayın. Mümkün oldukça zihninizi
yapılandırın. Öğrenme üzerine daha fazla çalışın. Boş zamanlarınız ile dinleme
zamanlarını birbirine karıştırmadan, aklınızın sınırlarını zorlayın ve
kendinize daha fazla yatırım yapın. Çünkü şu an yaşadığımız çağ, bilgi çağı
olarak bizden çok daha fazlasını istemektedir.
Emre
Türker
Picture: flickr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder