07 Haziran 2013

Aklıma Çizilmiş Kitapların Büyüsü

Yıllardır çok temiz kullanmışımdır kitaplarımı. Hatta biri benden ödünç bir kitap istediğinde –ki zamanında çok kıymetliydiler, vermezdim- “kitabı okuduğuna emin misin?” derlerdi.
Sosyoloji kitaplarımı okurken, kitaplarımın her birini fosforlu kalemlerle çizmişliğim vardır. Önemli gördüğüm, beğendiğim, tekrar okumak istediğim, paylaşımda bulunduğum, alıntılarda yer verip üzerine yorum yaptığım konular... Her çizgi, aklıma da çizilmiş bir nottu. Sanki o fosforlu çizilen çizgiler, kafamın içine post-it olarak yerleşmişti. Zaten hafıza teknikleri arasında da yer alan bir tekniktir bu.

Geçen bir kitabı okumak üzere yanıma aldım. Toplu taşıma araçlarında yolculuk ederken okumaya başladım. O tertemiz, hiç okunmamış gibi görünen sayfalara müdahale etme arzusuyla sırt çantama gitti elim. Çantamın ön gözünden fosforlu kalemlerimi çıkardım. Kitapta beğendiğim her yeri işaretlemeye, siyah tükenmezle üzerine notlar alamaya başladım. Kitap bittiğinde, her şey daha akılda kalıcıydı. Ayrıca kitaplarımı yeni alınmış gibi muhafaza etme takıntısı da böylece son bulmuş oldu. Fakat yine de bu üstüne not alma ve fosforlu kalemlerle işaretlemeler yapma uygulaması, ders kitapları ya da üzerinde inceleme ve çalışma yapılan kitaplar için daha mantıklı olacaktır. Diğer roman tarzı kitaplarda çok beğendiğiniz cümle ya da paragrafları, başka bir yere not alabilirsiniz.

Ezberci zihniyetle, satırları bütün olarak ele alıp okuduğumuz kitaplar veya çalıştığımız dersler, kısa süreli hafızalardan ileriye pek gidemiyor. Önemli noktaların altını çizmek, sindire sindire okumak, kelimeleri hissetmek, zihin açısından çok daha sağlıklı. Tek kötü yanı, eğer kitabı bir yere bağışlamak veya vermek isterseniz, başka okuyan kişi için kendi önemli noktalarınızı kabul ettirmeye çalışmış olabiliyorsunuz. Çünkü onlar, altını çizdiğiniz noktalara daha dikkat edecek ya da o bölümlerdeki çizgilerden rahatsız olup üstünden hızla geçecek ve okuduklarını sentezleyemeyecek. Bu da sizden sonrakiler için olabilecek eksi yönler.

Sonuç ne olursa olsun, okuduğunuzu hissederek okuyun. Okurken aklınızdaki kuralları silin. Önyargılarınız da bir kenarda kalsın. Yazılı kelimelerle anlatılanları anlamaya çalışın. Gürültülü trafikte, kütüphanede, her yerde okuyabilme yeteneğinizi geliştirin. Böylece her durumda odaklanma yönünüzü de geliştirmiş olursunuz.

Her durumda okumak güzel, tabi tüm bunların içeriğini yaşamak için, önce kitabı ve okumayı sevmek lazım.

Emre Türker

Picture: flickr

2 yorum:

  1. Kitap okurken beğendiğim kısımları ya da cümleleri çizmek gibi bir alışkanlığım hiç olmadı. Bunu yapmak istediğim anlarda bile yapmadım. Sanırım kitaba zarar verme korkusu gibi bilinçaltı bir şeyden kaynaklı bu.
    Ancak; beğendiğim cümleleri ayrı bir yere not etmişliğim vardır epeyce. Şunu söylemek istiyorum ki üzerinde durduğumuz o cümle ister ayrı bir yere yazmak, ister altını çizmek yoluyla olsun, bu şekilde zihnimizdeki kalıcığını katladığı ve gerçekten de unutulmadığı kesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeugma… Ben de yıllarca kitaplarımı tertemiz sakladım. Arkadaşlarım test kitaplarını işaretleyerek çözerken ben şıkları hep başka kâğıtlara yazarak çözüm yoluna gittim. Fakat bilinçaltımız gerçekten de bu durumlarda ön plana çıkabiliyor. Şahsen ben çocukken, ablamın ders kitaplarını kullanırdım. O da kitaplarını işaretleyerek kullanırdı ve bundan rahatsız olurdum. Bu rahatsızlık, yazıda da belirtiğim gibi, kitabı bizden sonra başkası kullanacaksa, sıkıntılı olabiliyor. Fakat geçmişe dönsem, test kitaplarımı işaretlemeyi tercih edebilirdim. Çünkü artık testleri eleme yoluyla çözümlüyorum. Şöyle;

      Sorunun önce en sonundaki “değildir” ya da “hangisidir?” kısmını daire içine alıyorum. Böylece yanlış anlamayı önlüyorum. Sonra sorudaki önemli gördüğüm kelime veya kelime grubu varsa, altını çiziyorum. Sonuç anlamında ise, tamamen elediğim şıkların üstüne çizgi çekiyorum. Geri kalan olumlular üzerinde karar vermek böylece kolaylaşıyor. Bu benim başarı katsayımı arttırıyor. Yani sonuç biraz ders çalışmaya ya da araştırma anlamında yapılabilecek çalışmalara yönelik diyebiliriz.

      Sil