03 Şubat 2012

Ruha Yatırım İçin Gişe Sırasında Bekliyorum

Çocukken, gelecek ve geçmiş kaygısı olmadan, beden kaynaklı düşünürsünüz. Ağlamalar, sızlamalar, gülüşler, genel olarak anlık tepkilerdir. Ruha gömülen değerler, ancak derin yara izleri ve derin mutluluk ifadeleri olabilir.

Gençlik yılları, bedenin ve ruhun tavan yaptığı dönem. Yani bedeni kullanır, ruhla hissedersiniz. Hayatın dönüm noktası olan gençlik, sizin çizginizi belli eder.

Orta ve ilerleyen yaşlarda beden, ruha karşı yenik düşmeye başlar. Fakat aksine ruhen daha fazla kuvvetlenirsiniz. “Şimdi gençlik yıllarıma dönebilsem” lafları bundan ötürüdür. Değiştirmek imkânsız olsa da, gençliği zihninizde tekrar tekrar yaşayarak, ruhunuza duş etkisi yaptırırsınız.

Maddi ve manevi olarak yaşamda çok kere kazanmışlık ve çok kere kaybetmişliğimiz vardır. Pişmanlıklar, mutluluklar, acılar vs. duygular, bedenin ruha temas ettiği noktada oluşan kalıcı benler. O yüzdendir ki, ruhu tatmin etmezseniz, gerçek mutluluğu yakalayamazsınız. Ruhu gerçekten tatmin etmek istiyorsanız, boş şeylerle köşe kapmaca oynamayacaksınız.

Büyük miktarlarda paralar geçti önümden,
Tıpkı kaybettiğim büyük miktarları içine alıp yutan anaforlar gibi…
Öyle ki, bazı büyük sandığım mutluluklar,
aslen bir kibrit çöpünün yanıp kül olmasından farklı değilmiş, onu öğrendim.
Ne zaman birilerinin ceplerini, hırsını, gözlerini doldurmak için daha fazla çabaladığını görsem, derin bir ah çekerim. Çünkü olumlu yönden mantık, his, düşünce ve kalp gibi değerlerle daimi ruhu doyurmadıkça, kazanmış sayılmazsınız. Kaybettiklerinizden ders alıp, eldekilerle mutlu olmaya çalışmalı ve sonunda kazancı planlamalısınız. O nedenle de argo tabirle fasfiso laflara, boş lakırtılara geçit vermeden, siz de o geçitte fazla oyalanmadan, yolunuza devam etmelisiniz.

Cepler dolar, cepler boşalır.
Bir kumdan kale gibidir somut şeyler,
bir dalga gelir imrenerek baktığınız oluşumları dümdüz eder
ve siz, suyun geri çekilmesi ardından,
milyonlarca kum tanesi içinde kaybolur gidersiniz.

Hayat kısa… Maddiyatı topağa götüremezsiniz. Fakat ne kadar soyut değerleri ve çevrenizi zenginleştirirseniz, o kadar ölümsüz olursunuz.

Emre Türker

Picture: deviantart

4 yorum:

  1. Bu gece peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa SAV ‘in dünyaya şereflendirdiği gecedir. O peygamber ki insanların sapıklıkta sınır tanımadığı, cehalette en üst seviyelere ulaştığı, küfür ve şirkin kölesi olduğu bir zamanda dünyaya şeref vermiş ve dünyaya ilahi bir nur, rahmani bir şifa olmuştur. Dualarımız bu gece eksik olmasın, kalplerimiz imanla dolsun.Gül bahçesine girenler gül olmasalar da gül kokarlar. Kainatin en güzel gülünün kokusunun üzerinizde olması temennisiyle.
    Mevlüt Kandili Mübarek Olsun Canim.

    YanıtlaSil
  2. Öyle güzel yazmış ve irdelemişsin ki üzerine söyleyecek tek kelime bulamadım.
    Kendi deneyimlerinle desteklediğin, son derece doğru tespitler içeren, bir anlamda ''hayat özeti'' diyebileceğimiz de ders alınması gereken şahane bir yazı.
    Ellerine sağlık sevgili Emre...

    YanıtlaSil
  3. isoon ve zeugma... teşekkürler. Bir değerin güzel olarak benimsenmesi, o değerin kalben yaşanmasıyla mümkün. Verdiğiniz değer, bununla ilgili. Güzelliklerin daimi yaşaması dileğiyle.

    YanıtlaSil