03 Ocak 2012

Hiçbir Şey Almama Günü

Pek çok kişinin ismini bile duymadığı ama zamanla etkisini toplumda göstermeye başlayan farklı bir eylem gününden bahsetmek istiyorum. Hiçbir Şey Almama Günü, aslında tüketicinin gücüne odaklanmış, daha çok insan sağlığına ve çevreye zarar veren ürünlere karşı bir dikkat çekme planı. Pazarlamacının ve onun ürününü tanıtan medyanın bu düşünceye karşı sağuk bakış açısı, Hiçbir Şey Almama Günü'nün popülerleşmesindeki en büyük engel...

Tüketim çılgınlığı, 1980 sonrası bir imaj döneminin göstergesi. İnsanlar kendilerini marka ve aldıklarıyla değerlendirmeye başlamasıyla birlikte, Ekim 1988’de Türkiye’nin ilk alışveriş merkezi Gallleria kurulur. Bu merkeze olan ilgi öylesine yoğundur ki, bunun yansıması olarak İstanbul’da mantar gibi AVM’ler ortaya çıkmaya başlar. Tüm şehirlere yayılmaya başlayan bu AVM’lerle, artık dünya çapında birinci sırada yer almış bulunuyoruz.

Artık alışveriş, evin mahremiyetine de girmiş durumda. Kimse kılını bile kıpırdatmadan, internet sayesinde alışveriş yapabiliyor, aldıklarını yorumluyor, memnuniyet/memnuniyetsizliğini dile getirerek alışveriş sirkülâsyonunda söz sahibi hale gelebiliyor. Bunun yanında tüketim, bir ülkenin gelişmesi adına olmazsa olmazı. Fakat bu olmazsa olmazlar arasında ekosistemin dengesini korumak da yer almalı. Yılardır müşterilerinin tüketimini hızlandırmak adına tabiatı bilinçsiz ve bencilce tüketen üreticiler sayesinde, bugün dünyada pek çok yeri koruma altına almak durumunda kalıyoruz. İşte bu kayıtsız kalınan duruma ve her gün bir alışverişe teşvik gününe karşı, Canada’lı sanatçı Ted Dave tarafından “Buy Nothing Day” kavramı ortaya atılmış. Ted Dave’in sitesinde belirtildiği gibi, her Kasım’ın son Cuma’sı, Hiçbir Şey Almama Günü’dür.

Alışverişe yön veren kişiler olarak, neyi alacağımıza karar vermeden önce, tüketimde sadelik anlayışını öğrenmemiz gerekiyor. Yani çevreye karşı duyarlı olan, makul fiyatta, makul sayıda, yeteri kadar ve cebi yakmayan alışverişi öğrenirsek, toplumdaki bulaşıcı alışverişkolik hastalığına yakalanmadan, gerektiği kadar alarak, rahatça yaşam sürdürebiliriz.

Emre Türker

Not: teddave'in sitesinden orjinal bilgiye ulaşabilir, özel olarak hazırlanmış albümü ücretsiz indirebilirsiniz.
Picture: teddave, misadventureswithandi

6 yorum:

  1. çok sevdim. kasımda öğrenseydim keşke.

    YanıtlaSil
  2. Hich... Konu anlatımında geç kalınsa da, bundan sonraki zaman içinde bilgi edinmekte fayda var :)

    YanıtlaSil
  3. Hiç haberim yoktu böyle bir günün varlığından. Sayende öğrendim detayları sevgili Emre...
    Ve bir düşündüm, Kasımın son cuması hiçbir şey almamışım galiba ben. Yani temel ihtiyaç maddeleri dışında:)

    Normalde özellikle de giyim konusunda ihtiyaçtan fazla alışverişi hiç onaylamayan biriyken bu yıl özellikle internetten alışveriş çılgınlığına çok fazla dahil oldum. Hatta Fransa'dan alışveriş yapmaya başladım. Çok cazip seçenekler sunuyorlar ve çok kaliteli ama getirttiğim her şey. Normal bir zamanda AVM AVM gezsem bile bulamam ben onları :) Üstelik her şey tam da üzerime göre...
    Sözün özü Ted Dave ben ve benim gibileri iyi anlayıp bu gidişe dur demek istemiş. Belki günün anlam ve önemini düşünürlerken akılları başlarına gelir, diye :))
    Çok iyi etmiş bence...

    YanıtlaSil
  4. Zeugma… İnternetten alışverişi sıkça tercih ederim. Sonuçta daha uygun seçenekler bulma şansın var. Ayrıca memleketin neresinde olursan ol, aynı ürünü alma şansın oluyor. İthal ürünler yurtdışındaki sitelerde daha uygun. O dönemde de eğer kargo fırsatları varsa avantaj yakalıyorsun ama bazen kargo fiyatları fazlasıyla tavan yapabiliyor.
    Fransa’yla sorun yaşadığımız şu günlerde, Fransız sitelerinin örneği tehlikeli olmuş :)

    YanıtlaSil
  5. Ama ben bahsettiğim o alışverişi yaza girerken yapmıştım. 2 adet tunik gömlekti oradan aldığım.
    Şimdi alır mıyım??
    Tühh. Keşke kaptırıp yazmasaydım.Tehlikeli örnek hakkaten.

    Kimseler almasın bak. Sakınn.. :)

    YanıtlaSil
  6. Zeugma… Bizim protestolarımız bir rüzgâr gibi gelip geçiyor Zeugmacım. Memleketimize karşı tehlikeleri bir hışım ve kızgınlıkla protesto ediyor, sonra aniden unutup gidiyoruz. Fakat bize uzanan o tehlikeler, tehditlerini hiç unutmuyor ve her an tetikte bekliyorlar maalesef.

    YanıtlaSil