24 Eylül 2011

Hafızanızı Hafife Almayın

Kimi okuduğunu kelime kelime hatırlarken, kimi defalarca okur ama zor hatırlar. Bu belki bir yetenek, belki de aklı kullanma şekli. Her ne olursa olsun, kişiden kişiye özellikler farklılık gösterir.

Okul zamanı bir öğretmenin öğrenciye not aldırdığı dönemi düşünün. Öğrencisiniz ve öğretmenin söylediklerini harfi harfine yazıyorsunuz. Birden öğretmen size holizm tarzında bir kelime söylüyor. Holizm kelimesini belki biliyor, belki de ilk defa duyuyorsunuz. Kaç kişi, ilk defa duyduğu bir kelimeyi hiç afallamadan direk kâğıda döker?

Restoran kelimesinin anlamını biliyoruz. Bu kelimeyi birçok yerde farklı olarak görürsünüz. Restoran, restoran, restaurant, restauran vs… Oysa konuşurken “restoran” veya sonuna “t” getirerek söyleriz. Gerçek anlamı restoran’dır. Kullandığımız kelimeler yabancı kaynaklı olunca, bu tarz yazım farklılıkları olabiliyor. Bu da görsel ve işitsel zekâ arasındaki analizin ispatıdır.

Birçok hafıza tekniklerinde, sürekli bir şeyler ezberlemenizi isterler. Oysa sürekli bir şeyler ezberlemeye çalışmanız, hafızanızı gereksiz doldurur. Yeri geldiğinde, gereksiz ya da kısa süreli lazım gelen şeyleri hafızanıza değil, not kâğıtlarına kazıyın.

Hafızanız zayıf değil. Sadece bazılarınınki biraz daha kuvvetli. İmrenmek yerine kendinizi keşfedin ve en mantıklı yolları arayın. Ders çalışırken aklınızın almadığını söyleyip bir anda kitapları kapatmak en kolayı. Önemli olan, akıl onu algılayıncaya kadar denemek. Hatta size önerim, birçok hafıza tekniklerini öğrenip, her birini kendi açınızdan tecrübe etmeniz. Göreceksiniz ki arzu ettikçe hafızanız size karşı zaman içinde cömert davranacak.

Hafızayı yoran en büyük problemlerden biri de, takıntılar. Aynı şeyler üzerine yoğunlaşıp bir sonraki aşamaya geçemezseniz, hafızanız size küser. Eğer çok takıldıysanız, onu sonra düşünmek üzere not alın ve işinize devam edin.

Aceleniz olduğu anlarda, daha hızlı okur ve daha hızlı algılarsınız. Niye? Çünkü kapasitenizi genişletmiş olursunuz. Bunun üzerinde düşünün. O anı yakalamaya ve nasıl algıladığınızı anlamaya çalışın.

Hafızanız, bugün Türkçe’de yer alan isimlerin hemen hemen hepsini bilir. Çünkü sınırları çok geniştir. Bazı isimleri hatırlayamıyor olmanız, sadece zamanda bağlantı kuramıyor olmanızdan kaynaklanıyor. Eğer aklınız ve hafızanızın parlak kalmasını istiyorsanız, öncelikle kötümser düşüncelerinizi yenin. Sıkıntıların üstünü kapatmak değil, onları mutlu çözümlere dönüştürmek önemlidir. Bunu başardıktan sonra, her gün yeni bir şey öğrenin. Her gün okumak için 5 dakikanız bile olsa, onu değerlendirin. Arada bir sözlük karıştırın. Kelime oyunları oynayın. Sudoku çözün ve hayaller kurmaktan asla vazgeçmeyin. Çünkü hafızanız, düşündüğünüz noktadan çok ötede.

Emre Türker

Picture: Hayalbemol

2 yorum:

  1. severm hafızamı, hiç hatırlamak istemediklerimi bile şak die döker önüme ..
    kelime hafızam da dedğin gbi şaşırtır çok kre.
    ynede okumanın kendisine borclu oldugumu düşünüyorum bnu, tabi kendini ifade etme derdinde olupta , bolca kullandığım hatta yoktan varettğim kelimelerde yok değil..

    YanıtlaSil
  2. αnтiραяα∂ιgмα… Hafızan temiz ve kelime haznen değerli.
    Düşsel çıkan eserlerdeki ahenkli ve uyumlu, zengin benzetmelerini de hayranlıkla okurum.
    Borçlu olduklarımız okuduklarımız olsun. Çünkü bu en değerli borç, ruhu ve bedeni zenginleştiren borçtur.
    Kelimelerinle şaşırtmaya devam et αnтiραяα∂ιgмα.

    YanıtlaSil